12 Eylül'ün 30. yıldönümünde gerçekleştirilen anayasa değişikliği referandumunun yüzde 58'lik evet oyuyla kabul edilmesinin demokrasi, iyi yönetişim ve hesap verebilirlik adına önemli olduğunu vurgulayan Zamir, "Dünya anayasaya aykırı her davranışın karşısındadır. Nerede olursa olsun bu tür davranışlar insanlar tarafından tasvip edilmez." dedi. Başbakan Sheik Hasina'nın siyasi işlerden sorumlu danışmanı Alauddin Ahmed ise Bangladeş'in birçok darbeye maruz kaldığını hatırlattı. 1975'te askerî darbe sırasında ülkenin bağımsızlık lideri Şeyh Mucib-ur Rahman'ın ailesinin birçok üyesiyle birlikte öldürüldüğünü söyleyen Ahmed, ülkesinin demokrasiye çok zor şartlardan sonra ulaştığını söyledi. Bangladeş Yüksek Mahkemesi'nin, 1986'da parlamentonun aldığı sıkıyönetim kararının anayasal düzene aykırı olduğuna dair verdiği kararın ardından, 1982'de Bangladeş'te yönetimi ele geçiren eski Korgeneral Hossain Mohammad Ershad'ın (80) yargılanabileceği iddia ediliyor. "Probe" adlı haber dergisinin editörü Irtiza Nasim Ali de darbe yapanların ülkelerinde şimdiye kadar yargılanmadığını; ancak demokrasinin son 15 yıldır var olduğu Bangladeş'te artık darbe yapanların yargılanmaları gerektiğini savundu.

Türkiye'nin Müslüman dünyasında önemli bir rol oynadığının altını çizen heyet, Türkiye ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti. Bangladeş'teki Yüksek Öğrenim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nazrul İslam, Bangladeş halkının Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) kabul edilmesiyle mutlu olacağını söyledi.

Aralık ayında iki ülke arasında direkt uçuş seferlerinin başlamasını beklediklerini ifade eden heyettekiler, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçleneceğine işaret etti. (Zaman)