Rusya’nın mahkumiyetine neden olan dava 2007 yılında Gürcistan tarafından AİHM gündemine taşınmıştı. AİHM, Rusya’nın, topraklarındaki kaçak Gürcü vatandaşlarını kitlesel biçimde tutuklayıp sınır dışı etmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna hükmetti.

Gürcistan yönetimi, AİHM önünde açtığı devletlerarası davada, Rusya Federasyonu’nu Eylül 2006-Ocak 2007 döneminde Rusya'da kaçak olarak yaşayan binlerce Gürcü vatandaşını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı biçimde topluca sınır dışı etmekle suçlamıştı. Gürcistan, AİHM’ye sunduğu belgelerde Eylül 2006-Ocak 2007 tarihleri arasında Rus mahkemelerinin 4 bin 600 Gürcü uyruklu hakkında sınır dışı edilme kararı aldığını, bunlardan 2 bin 300’ünün “zorla tutuklanıp sınır dışı edildiğini” bildirmişti. Gürcü hükümeti, sınır dışı kararlarının 27 Eylül 2006 tarihinde Tiflis’te dört Rus subayın tutuklanmasına misilleme olarak gerçekleştiğini belirtmiş, Rus okullarında Gürcü öğrencileri ihbar uygulamasına gidildiği, sınır dışı edilen Gürcü vatandaşlarına kötü muamelede bulunulduğu ve sınır dışı kararlarına itiraz hakkının kullandırılmadığı tezlerini işlemişti.

'Yasadışı göçle mücadele' savunması

Rus hükümeti ise AİHM önünde yaptığı savunmada Gürcü uyrukluların “misilleme” olarak sınır dışı edildikleri iddiasına karşı çıktı. Gürcülerin sınır dışı edilmesinin “yasadışı göçle mücadele” amaçlı olduğunu savundu. Moskova, Gürcü hükümetinin sınır dışı edilen Gürcüler hakkında sunduğu belgelere itiraz etmekle birlikte, “devlet sırrı” olduğu gerekçesiyle bu konuda AİHM’ye bilgi vermeyi reddetti. Rus yönetimi, okullarda Gürcü öğrencilerin ihbar edilmesi iddiasına ise bu uygulamanın hükümetten gelen talimat üzerine değil, bazı okul yönetimlerinin kendi girişimleriyle alınmış kararlar olduğu yanıtını verdi. Bu girişimlerde bulunan okul yöneticilerinin cezalandırıldığını kaydetti.

AİHM dava kapsamında 2011 yılında Strasbourg’da 21 tanık dinledi. Bu tanıklardan 9’u Gürcü hükümeti, 10’u Rus hükümeti, 2’si ise AİHM tarafından seçildi. Gürcü tanıklar, sokakta durdurulup yakalandıklarında kendilerine “Gürcü oldukları için sınır dışı edildiklerinin” belirtildiğini, kimi zaman bir iki gün tutuklu kaldıktan sonra topluca mahkemelere götürülüp, 5 dakika süren duruşmalar sonunda haklarında Rus topraklarında sınır dışı edilme kararı alındığını söyledi. Rus tanıklar ise sınır dışı edilen Gürcülerin Rus mahkemeleri önünde itiraz haklarının bulunduğunu savunup, tutuklu kaldıkları hücrelerde kötü muamele gördüklerine dair iddiaları reddettiler.

Bilgi paylaşımını red AİHS'ye aykırı

Davayla ilgili kararını bugün açıklayan AİHM, Rus hükümetinin sınır dışı edilen Gürcü uyruklular konusunda bilgi paylaşmayı reddetmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 38’inci maddesine aykırı buldu. Bu madde, sözleşmeye taraf devletleri, kendilerine karşı başvuruların etkin biçimde incelenmesi için AİHM’ye “tüm kolaylığı sağlama” zorunluluğu getiriyor.

AİHM, Gürcü uyrukluların kitlesel biçimde sınır dışı edilmelerini de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “yabancıların topluca sınır dışı edilmelerini” yasaklayan maddesine aykırı buldu. Mahkemenin gerekçeli kararında, “Devletler göç politikaları konusunda egemen olsalar da göçmen akımlarının yönetiminde karşılaşılan zorluklar, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı uygulamalarda bulunmalarını meşru kılmaz” ifadelerine yer verildi.

'Keyfi tutuklama'

AİHM, Gürcü uyrukluların “önceden planlanmış” olarak yakalanıp, sınır dışı edilmiş olmalarını da “keyfi tutuklama” olarak değerlendirdi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili maddesine aykırı buldu. Strasbourg yargıçları, Gürcülerin sınır dışı edilmeden önce tutuldukları hücrelerde su, gıda ve hijyen olmamasını da “kötü muamele” olarak değerlendirdi. Rusya’nın cezaevi ve tutukluluk sisteminde “yapısal sorunlar” olduğuna işaret etti. Mahkeme, sınır dışı edilen Gürcülerin Rus mahkemeleri önünde itiraz haklarının kısıtlandığı sonucuna da vardı.

AİHM, Gürcü hükümetinin tazminat taleplerine bugünkü aşamada yanıt vermeyeceğini de belirtip, taraflardan 12 ay içinde bu konuda görüş belirtmelerini istedi.

AİHM gündeminde Gürcistan tarafından Rusya’ya karşı ikinci bir devletlerarası dava başvurusu daha bulunuyor. Bu başvuru iki ülke arasında Ağustos 2008’de yaşanan Güney Osetya ve Abhazya krizini kapsıyor.


Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg