Muiznieks, AFP'ye verdiği röportajda, yargı mercilerinde özellikle son bir ay içinde gerçekleştirilen atamalarla ilgili olarak, "Yargının bağımsızlığının engellenmesi yargıyı tehdit etmek ve kamuoyunun sadece yargı kurumlarına değil, devletin geneline duyduğu güveni zayıflatmak anlamına gelecektir. Yargıya uygulanan baskı, arkasında yatan neden ne olursa olsun Türkiye'nin demokratik dokusu için bir tehlike olacaktır" dedi.

Aksine, "Türkiye'nin insan hakları standartlarına uygun biçimde devam edebilmesi için yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirilmesi gerektiğini" vurgulayan Muiznieks, "siyasileştirilmiş yargı" tarafından atılan her adımın şüpheyle karşılanacağını vurguladı.

Muiznieks hukukun üstünlüğünün demokratik bit toplumun en temel sütunu olduğunu da sözlerine ekledi.

Dün de Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, yazılı bir açıklama yaparak, "bağımsız ve tarafsız yargının Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde kilit faktör olduğunu" belirtti.

Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Brok, 2010 yılındaki anayasa değişikliğiyle oluşturulan mevcut Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun "doğru yönde önemli bir adım" olduğuna işaret ederek, "yargıyı ilgilendiren reformlarda Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'yle yakın istişare içinde Venedik Komisyonu kriterlerine uyum sağlanması" çağrısında bulundu.

Brok, "Yolsuzluk iddiasıyla ilgili soruşturmalar ve yasal sürecin müdahalesiz ilerlemesini bekliyoruz" ifadesini kullandı.