Örgüt, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından Türkiye'ye yönelik sert eleştirilerin sürdüğü bir dönemde, hazırlanan bu tasarının, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu büyük insan hakları sorunları dikkate alındığında 'göz boyamadan' öteye gitmediğini savundu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Emma Sinclair-Webb, "Eğer hükümet reform konusunda ciddiyse, daha büyük değişiklikler yapmalı ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeleri kaldırmalı ya da bunların uygulanmasını şiddeti doğrudan yayan ve destekleyen kişilerle sınırlamalı" dedi.

Meclis Anayasa Komisyonu'na gönderilen ve hükümetin Mart ayında yürürlüğe girmesini umduğu 88 maddelik yasa değişikliği tasarısı, insan haklarının yanısıra, adlî ve malî düzenlemeleri de içeriyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün açıklamasına göre, değişiklikler, gazeteciler ve Kürt insan hakları savunucularına karşı maksadını aşar şekilde kullanılan terörle mücadele yasasında bir reform sağlamıyor. Gazeteciler konusunda getirilen bir değişiklik, mahkemelere, suçun tekrarlanmaması durumunda, savcıların soruşturmasını ya da verilen cezaları erteleme yetkisi veriyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre getirilen bu şart 'sansür' kapsamına girebilir.

"Sırf görüşlerini ifade ettiği için haksız şekilde yargılanan birine, üç yıl sesini çıkarmazsa hakkındaki suçlamaların düşeceğini söylemek sansürdür" diyen Emma Sinclair-Webb, ayrıca bu yasanın sadece gazetecileri değil herkesi içerdiğini, şiddet içermeyen gösterilerde slogan attığı için tutuklananların da bu kapsama gireceğini belirtti.



Bazı olumlu adımlar var

Örgüt, yasa tasarısında, basın özgürlüğü için en açık olumlu adımın, Terörle Mücadele Yasası'nın, 'terör propagandası yapan' gazete ve dergilere 30 güne kadar yayın cezası getiren maddesinin değiştirilmesi olduğunu vurguladı.

Yeni değişiklikler uyarınca, hâkimlerin, bir sanığın yargılama öncesi gözaltı ve tutukluluk süresini ya da yargılanan bir sanığın tutukluluk halinin devamına karar vermek için haklı kanıtlar göstermesi gerektiğini belirten Örgüt, hükümetin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin sürekli eleştirilerine bu şekilde yanıt verdiğini ifade etti.

Beş yılın altında cezaya sahip suçlarda erteleme ya da kefaletle serbest bırakmayı öngören değişikliklerin de olumlu bir adım olduğunu belirten İnsan Hakları İzleme Örgütü, ancak bu değişikliğin 'silahlı örgüt üyesi' olmakla suçlanan gazetecileri kapsamayacağını belirtiyor.

Örgüt temsilcisi Emma Sinclair-Webb, "Eğer Türk hükümeti vatandaşlarının haklarını koruma konusunda samimiyse, bu yetersiz değişiklikleri gözden geçirmeli ve işi tam yapmalıdır" dedi.


BBC Türkçe