Fatih Bey, Japonya’da Japonca’yı öğreniyor ve  Hukuk Fakültesi’ni orada bitiriyor. Japonya’da avukat olabilmek çok zor. Stajını da başarı ile tamamlayıp Japonya’daki ilk Türk avukat olarak Japon ve Türk Hukuk tarihine geçiyor.

Japonya’da yaşayan bir dostum vesilesiyle tanıştım genç meslektaşımla. Japonların kendi dilleri ve yazıları ile verdikleri gayet ağır hukuk eğitimini tamamlayabilmiş; üstelik zorlayıcı olan avukatlık stajı ve sınavları da geçerek mesleğe adım atmış. Onun bu başarı hikayesi beni çok etkiledi.

İnternet ortamındaki tanışmamız ilerledikçe, genç meslektaşım Fatih Bey’in ateşlemesiyle karşılıklı olarak neler yapabiliriz diye konuşmaya başladık. Sadece mesleki anlamda değil kültürel ve sosyal açıdan da iki ülke arasında ve özellikle de meslektaşlarımızla ne tür faaliyetler yapabileceğimizi konuşuyorduk.

Derken Fatih Bey, yanlarında çalıştığı Hukuk ofisindeki patronunu ve onun avukat arkadaşları  ile eşlerini Türkiye’ye davet ettiğini söyledi. Geçen yıl Eylül ayında Türkiye’yi ziyaret ettiler. Bu ziyaretlerinde ben İstanbul’da kaldıkları birkaç gün kendilerine ara ara eşlik etmeye çalıştım.

Osaka’dan gelen meslektaşlarımız ve eşleri Japon zarifliğini ve dostluğunu bizzat temsil ediyorlardı.

Fatih Bey’in patronu meslektaşım Avukat Fukuhara Tetsuaki, 35 yıllık avukat ve 10 yıldır da Osaka Barosu’nun başkan yardımcılığını sürdürüyormuş. Kaoru Hanım’da eşleri. Üç çocuk büyütmüşler. Artık dünyayı gezmeye çalışıyorlar.

Meslektaşım Harima Masaaki 35 yıllık avukat, Harima Yoshiko meslektaşımın eşi ve Japonya’da sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışan bir hanımefendi.

Meslektaşım Yoshii Akira’da Osaka Barosu Başkan Yardımcısı. Çok zarif ve kibar bir beyefendi.

Meslektaşım Nakamura Yoshio’da  Osaka Barosu Başkan Yardımcısı. 19 yıllık avukat. Çok zarif ve kibar bir beyefendi. Aynı zamanda Türk yemeklerini tatmaya başlayınca, yemeklerimiz hakkında “sonradan gurme” oldu.

Naito Goro ise grubun en yaşlı üyesi.   70 yaşında, 1965 yılından beri birçok ünlü Japon insaat firmasında mimar/mühendis olarak çalışmış. Japonya’daki en başarılı ve meşhur 10 mimar arasında gösteriliyor. Özellikle depreme dayanıklı binalar ve evler konusunda uzman. kendi inşaat şirketi var ve 100 un üzerinde büyük çaplı inşaat yapmış şimdiye kadar. 

Osaka, Japonya’nın ticari ve ekonomik başkenti diyebiliriz. Fatih Bey, Avukat Fukuhara Bey’lerde staja başlaması ile; çalışkan, dürüst, saygılı, Japon gelenek, nezaket ve adetlerini bilerek uygulayan bir stajyer ve özellikle de  bir Türk olması sebebiyle kendini baya sevdirmiş. Konuklarımız her konuşmanın akabinde kendisinden sitayişle bahisler açıyorlardı.

Kadıköy’den dostum bazı meslektaşlarım da ricamızla, Japon meslektaşlarımız ağırlamamızda Fatih Bey’e ve bana yardımcı oldular. Türk dostluğunu, misafirperverliğini gösteren dostlarıma teşekkürü ayrı bir borç bilirim.

İstanbul’u, Türk insanının, misafirperverliğini, cana yakınlığını, karşılıksız ikram etme kültürünü,  yemeklerimizi çok sevdiklerini her bir misafirimizin ağzından duymak bizlere tarifi imkansız duygular yaşatmıştı.

İstanbul dışında, Ankara, Konya ve Kapadokya’yı da ziyaret eden misafirlerimiz ve Fatih Bey Japonya’ya döndükten sonra Baro’dan ve Hoyu Avukatlar Derneği’nden teşekkür mektupları ve hediyeler gönderdiler.

Misafirlerimiz aynı zamanda Japonya’daki bir avukatlar derneği olan HOYU Avukatlar Derneği’nin de üyesiymişler. Döndüklerinde en son çıkardıkları dernek dergisinin kapağında Türkiye’den kareler yer almış.  Dergide 10 sayfa Türkiye ziyaretlerini anlatmışlar. Bir çok dergiye, televizyona ziyaretlerini ve memnuniyetlerini anlatmışlar.
 
Dile kolay, HOYU Avukatlar Derneği 80 yıllık bir dernek.

Türkiye’de 80 yıllık avukat derneği var mı bilemiyorum. Yok sanırım.

Bu ilişkilerimiz, bize Osaka merkezli olmak üzere Japonya’da çözüm ortağı partner ofisler bulmamıza vesile oldu. Japon meslektaşlar ana dilleri Japonca’ya çok bağlılar ve kesinlikle İngilizce dahi konuşmuyorlar.

Tabii Fatih Bey, bu durumda Japon’ca bilen bir Türk avukat olarak, tercümanımız da oldu aynı zamanda.

Japon dostlarımı sizlere anlatmam, mesleki ve etik anlamda yanlış anlaşılmaya sebep olabilir düşüncesiyle bu güne kadar dile getirmemiştim.

Lakin, üstadım Fatih Bey birkaç gün önce yine Türkiye’deydi.

Hoyu dergisini ve Osaka’daki Partner Ofisimizin Patronu Fukuhara Bey’in yeni hediyesini getirdi.

Ancak benim için hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek ayrı bir sürprizi de vardı.

TÜRKİYEYİ SEVEN JAPON AVUKATLAR DERNEĞİ

Evet yanlış okumadınız. Belki de dünyada ilk ve tek.

Bu sıcak ziyaretler ve ilişkiler, ülkemizi ziyaret eden Japon meslektaşlarımızda öyle derin izler bırakmış olsa gerek ki; bir araya gelip Türkiye’yi Seven Japon Avukatlar Derneği adıyla bir dernek kurmuşlar.

Fatih Bey’e, Japon meslektaşlarımız, bu isimle gelsinler yeter ki Türkiye’de tüm Barolar ve Avukat Dernekleri sizi ağırlamaktan onur duyar dedim gayri ihtiyari...

Japon dostluğu ve vefasını gösteren bu girişim bizlere eminim geniş ufuklar açacaktır.

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim bir hususu arz etmek istiyorum. Bir Japon tarafından size uzatılan kartviziti lütfen hafif eğilerek ve iki elinizle sizin tarafınızdaki iki köşesinden tutarak alınız. Çünkü karşınızda aynı pozisyonda, nezaketen hafif eğilmiş ve kendi kartını size saygı ile sunan zarif bir Japon var. Lütfen siz de o şekilde kartınızı Japon muhatabınıza veriniz.

Ne kadar güzel bir zerafet örneği. Uzakdoğu ziyaretlerinden bu seremoniyi biliyor olmam çok işime yaradı. Bizde ise İKİ PARMAĞIN ARASINA SIKIŞTIRILAN KART VERİLİRKEN AYNI ELİN DİĞER İKİ PARMAĞININ UCU İLE MUHATABIN KARTI ALINIYOR. Birbirimize verdiğimiz değer ortada yani…

Kart seremonisini anlatmamda maksadım, Türkiye’yi Seven Japon Avukatlar Derneği’nden meslektaşlarla karşılaşma ihtimaliniz için küçük bir tüyo… Zira ziyaret seferlerini planlamaya başlamışlar bile.

Eee biz Türkiye’li avukatlar bile Türkiye’yi Seven Avukatlar Derneği kurmamışken ya da kuramamışken; Pasifik Okyanusu’nun ada ülkesi Japonya’dan böyle bir girişim beni ziyadesiyle duygulandırdı.

Üstadım Avukat Fatih Bey’in yaktığı bu kıvılcım bakın yüreklerde nasıl bir sevgi ve saygı oluşturmuş.
Huzurlarınızda; genç meslektaşıma ve Türkiye’yi Seven Japon Meslektaşlarıma Japon selamı vererek Arigatou diyorum...

Av. Vedat ORUÇ
[email protected]


















www.hukukihaber.net