Hukukihaber.net’in, JURİST’den edindiği habere göre, İsviçre Federal İdare Mahkemesi (FAC), Credit Suisse'in müşterilerinin bilgilerini Amerikan İç Gelir Hizmeti (IRS) ne vermeyi reddetti.

İstedikleri banka verilerini alamayan ABD tarafı, Credit Suisse'in çalışanlarını ABD vergi kaçakçılarına yardımla suçladı. 

İsviçre Federal İdare Mahkemesi (FAC) ise, 10 Nisan 2012 tarihli açıklamasında; böyle bir suçlamanın bankanın müşterilerinin hesabına bakılarak kanıtlanamayacağını ve 2009 yılında ABD ile yapılan anlaşmanın yanlış yapılmış olduğunu belirterek, Credit Suisse'in müşteri hesap bilgilerini vermemesini doğru buldu.

ABD, 2009 yılında, ABD’de ikamet eden ve İsviçre bankası UBS’ de hesapları olan bazı kişilerin vergi kaçakçılığı karşı bir soruşturma başlatmıştı. 

Bu soruşturma sonucunda, ABD topraklarında ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalan UBS Bankası Şubat 2009’da ABD savcılarıyla ‘soruşturmanın tehiri’ anlaşmasını imzalayarak toplam 780 milyon dolar para cezası ödemeye razı olmuş ve bankada hesapları olan bazı ABD’li müşterileri hakkında ABD İç Gelir Hizmetine (IRS) bilgi vermeyi taahhüt etmişti. 

Ancak, Ocak 2010’da, İsviçre Federal İdare Mahkemesi (FAC) UBS bankasını ABD ile yaptığı anlaşmanın İsviçre kanunlarına uygun olmadığını açıklamıştı.

Aslında, vergi kaçırmak dünya ülkelerinin ceza yasalarında müeyyidesi olan bir eylem olarak yer almaktadır.

Fakat Amerika’da vergi kaçırmak ceza kanunu kapsamında "suç" olarak nitelendirilirken, İsviçre’de ise sadece “kabahat” mertebesinde nitelendiriliyor. Vergi kaçıranlar da ona göre muamele ve müeyyide görüyor. 

Kabahat muamelesi sebebiyle, günümüzde İsviçre hala "vergi kaçakçılarının cenneti" sayılmaktadır...