Jerusalem Post'un haberine göre, mahkeme, Salı gecesi aldığı kararla, Kedumim yakınlarındaki Filistinlilere ait bir araziye yerleşen Yahudi ailenin de bir ay içinde burayı boşaltması gerektiğine hükmetti.


Sivil toplum örgütleri, mahkemenin bu kararının bir emsal teşkil ettiğini belirterek, bunun İsraillilerin Batı Şeria’daki toprak talepleri üzerinde geniş kapsamlı etkisi olacağını belirtti.

Mahkeme heyeti, yerleşimcilerin Filistinlilere ait özel topraklar üzerinde mülkiyet hakkı elde etmek amacıyla Osmanlı yasalarını kullanamayacağına karar verdi. Osmanlı Toprak Yasası’nda, bir arazide, 10 yıldan uzun süre barışçıl bir şekilde yerleşen kişilerin, o toprağın mülkiyet hakkını elde edeceği belirtiliyor.



EMSAL TEŞKİL EDECEK

Filistinliler adına davayı açan Yesh Din - İnsan Hakları Gönüllüleri örgütü, dün yaptığı açıklamada, kararın, yerleşimci Michael Lesens’in oturduğu araziyi tahliyeye mahkum etmesi açısından önemli olduğunu belirterek, bunun Batı Şeria’da yerleşimcilerin kontrolü altındaki on binlerce hektarlık alan için etkileri olacağını ifade etti.

Filistin topraklarındaki Yahudiler, mülkiyet hakkı iddialarına Osmanlı yasalarını kanıt gösteriyor.

Yesh Din’in üç Filistinli toprak sahibi adına 2009’da açtığı dava sonucunda Lesens, elindeki araziyi 20 Nisan’a kadar boşaltacak. Ayrıca arazinin asıl sahibine 20 bin şekel, belediyeye de 10 bin şekel ödeyecek.