Dün sabaha karşı yaşanan ve tüm dünyayı ayağa kaldıran gelişmeleri farklı bir bakış açısıyla değerlendiren Fisk yazısına şöyle başladı: 

“Orta yaşlarda önemsiz biri, tarihin yarattığı bir hata, tam da milyonlarca Arap demokrasi ve özgürlük talebinde bulunurken, dün Pakistan’da öldü. Ve dünya çıldırdı.” 

El Kaide lideri muhtemelen hem Pakistan istihbaratının hem de ordunun ihanetine hedef oldu görüşünü dile getiren Fisk yazısının devamında şu görüşleri savundu; 

EL KAİDE SİYASİ OLARAK ÖLMÜŞTÜ 

''Bundan sonra birileri intikam saldırıları peşinde olacaktır. Ama Arap dünyasındaki kitlesel devrimler zaten El Kaide'nin siyasi olarak öldüğüne işaret ediyor.'' 

''Bin Ladin'in bizzat kendisi bana Arap dünyasındaki Batı yanlısı rejimleri, Mübarek ve Yemen'deki bin Ali diktatörlüklerini yıkmak istediğini söylemişti. Yeni bir İslami halife yaratmak istiyordu. Ancak son bir kaç ayda milyonlarca Arap Müslüman ayaklandı ve şehit olmaya, ama İslam için değil; özgürlük ve demokrasi için can vermeye hazır olduklarını gösterdi. Bin Ladin, bu diktatörleri deviremedi, ama milyonlar başardı. Onlar halife de istemiyorlardı.'' 

SAĞ YAKALANAMAZ MIYDI? 

''Peki sağ yakalanamaz mıydı bin Ladin'' diye soran Fisk yanıtını da yine yazısında verdi: 

''Amerikan merkezi haber alma teşkilatı CIA, özel kuvvetler ya da her kimse kendisini öldürmeden yakalayamaz mıydı? 'Adalet' diye duyurdu Obama, bin Ladin'in öldürülmesini. Eskiden, adalet uygun bir yargı süreci anlamına gelirdi. Mahkeme, duruşma, savunma. Saddam'ın çocukları gibi bin Ladin de silahla öldürüldü.'' 

‘YARGILANMASI ÇOK KİŞİYİ KAYGILANDIRDI’ 

''Kendisinin sağ yakalanmak istemediği doğru. Ancak bir yargılama süreci bin Ladin'den çok başkaları için daha fazla kaygı verici olacaktı. Sonuçta, Afganistan'ın Sovyetler tarafından işgal edildiği dönemde CIA'yle bağlantılarından söz edebilir, İslamabad'da Suudi istihbaratının başındaki Prens Türki el Faysal'la toplantısının ayrıntılarını anlatabilirdi.'' 

''Binlerce Kürdün kimyasal silahla öldürüldüğü katliamdan değil, 153 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutularak, bu kimyasal malzemelerin Amerika'dan geldiğini açıklayamadan, Donald Rumsfeld'le dostluğunu ve İran savaşı sırasında ABD'den aldığı yardımları anlatamadan asılan Saddam gibi...''

BBC TÜRKÇE