Adalet Bakanı Kenan İpek, "Geleneği olan üniversite ve fakülteler gerçekten ülkemizin fikir, siyaset, hukuk ve daha pek çok farklı alanına önemli katkılar sunmaya devam ediyor. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi bugün ülkemizdeki en önemli birkaç hukuk ekolünden biri olmayı başardı" dedi.

Bakan İpek, bu kapsamlı kurultayın ülkenin hukuk hayatı için önemli katkılar sunacağına olan inancını dile getirdi.

Akademik kadroların sadece hukuk eğitimi konusundaki çalışmalarını değil, farklı alanlardaki hukuk inşa süreçlerine katılmalarını da fazlasıyla anlamlı ve memnuniyet verici bulduğunu belirten İpek, bu nedenle bakanlığın çalışmalarında akademisyen ve hocaların görüşlerinden yararlanılması konusunda özel hassasiyet taşıdığını bildirdi.

İpek, şöyle devam etti:
"Ülkemiz hukuk hayatı içinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin özgül bir ağırlığının olduğunu belirtmek gerekiyor. Verilen eğitim kalitesinin ve sahip olduğu düzeyin birçok üniversiteye örnek olacak nitelik taşıdığı da vurgulanması gereken bir gerçektir. Bunun somut örneklerini bakanlık olarak bizzat müşahede etmekteyiz. Zira hakimlik ve savcılık sınavlarında Ankara Hukuk Fakültesi’nin ağırlığı hiçbir zaman kaybolmamış, yargımıza renk ve kalite katmaya devam etti. Geleneği olan üniversite ve fakülteler gerçekten ülkemizin fikir, siyaset, hukuk ve daha pek çok farklı alanına önemli katkılar sunmaya devam ediyor. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi bugün ülkemizdeki en önemli bir kaç hukuk ekolünden biri olmayı başardı."

Devlet ve vakıf üniversiteleri bünyesinde 82 hukuk fakültesinin eğitim ve öğretime devam ettiği bilgisini veren İpek, bunlara henüz eğitim öğretime açılmamış hukuk fakülteleri eklendiğinde sayının 92'yi bulacağını belirtti.

İyi bir eğitimin meslek kalitesine doğrudan etki ettiğinin altını çizen İpek, hukuk eğitiminin her açıdan gözden geçirilerek bu konuda yeni çözümler üretilmesinin bir gereklilik olduğunu ifade etti. Son 10-15 yılda yaşanan yapısal ve mekansal değişimlerin yanında önemli bir mevzuat yeniliği de gerçekleştirildiğini dile getiren İpek, yeni Yargı Reformu Stratejisiyle gelecek 5 yılın yol haritasının belirlendiğini anlattı.

İpek, bu kapsamda yapılan çalışmalar, atılan adımlar hakkında bilgi verdi.

Bakan İpek, "Güçlü ve büyük bir birikim ortaya koymuş bir milletin mensupları olarak kendi insanlarımıza yakışan bir adalet sistemi kurmak üzerimize bir görevdir; diğer yandan bütün insanlık için değerler üretmek de kaçınılmaz bir durumdur" dedi.

"Adalet toplumun temel unsuru"

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Cumhuriyet'in 92. yaşını ve Hukuk Fakültesi’nin 90. yıl dönümünü bir arada kutlamaktan duydukları gururu ve heyecanı dile getirdi.

İbiş, "Adaletin ve hukukun toplumun, milletin, insanlığın, huzurun, düzenin, güvenin temel unsuru olduğunu, hangi meslekten olursak olalım, bir birey, insan olarak hepimiz gayet iyi biliyoruz" dedi.

Ankara Üniversitesi’nin Cumhuriyet'in ilk üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nin de ilk yükseköğretim kurumu olduğunu belirten İbiş, bu "sloganların" üniversiteye ve fakülteye önemli görev ve sorumluluklar yüklediğini söyledi.

İbiş, şöyle konuştu:
"Bu sloganların içinde vicdanı, fikri ve irfanı hür, yüksek nitelikli nesillerin yetiştirilmesi hedefi var. Bu sloganın içerisinde misyonunu, vizyonunu halkla, devletle, cumhuriyetle özdeşleştirme var. Çağdaşlığa, demokrasiye ve özgürlüğe inanç var. Bunun içerisinde farklılıklara saygı, farklılıkları zenginlik görme, ötekileştirme ve ayrımcılık karşıtlığı, kimsesizlerin kimsesi olma bilinci bulunuyor. Bu sloganın içerisinde çok önemli adalet var, hakkaniyet var ve vefa duygusu var. Bunları zenginleştirebiliriz ama bunlar bile bu sloganın ne kadar güçlü olduğunu bize vurguluyor. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi de bu bilinçle, bu sorumlulukla, bu anlayışla, bu inançla bugüne kadar görevini yerine getirdi, bundan sonra da yerine getirmeye devam edecek."

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arzu Oğuz da Ankara Üniversitesi kurumlarının kuruluş yıl dönümlerinin çok önemli olduğunu belirterek, babası ve kendisinin de mezun olduğu Hukuk Fakültesinin 90. kuruluş yıl dönümünün dekanlığı zamanında kutlanmasının kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını söyledi.

Oğuz, "Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Cumhuriyet'in ilk hukuk fakültesi olarak 90 yıldır Türkiye'nin hukuk hayatına yön veren hukukçular ve devlet adamları yetiştirdi. Bu fakültede öğrenci olan gençlerin de geleceğin hukukçuları olarak fakültemiz geleneğini sürdüreceklerine, ülkemizin daha adil bir ülke olmasına katkı sağlayacaklarına inanıyorum" diye konuştu.

Yargıtay Başkanı Cirit'in öğrencilik anısı

Konuşmaların ardından program kapsamında düzenlenen panele katılan Prof. Dr. Baki Kuru, Prof. Dr. Ejder Yılmaz ve Prof. Dr. Ramazan Arslan'a plaket verildi.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, bu sırada Prof. Dr. Baki Kuru ile ilgili bir anısını paylaştı.

Kendisinin, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi gibi köklü bir kurum olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğunu ve bu iki fakülte arasında tatlı bir rekabet bulunduğunu aktaran Cirit, 4. sınıfta Prof. Dr. İlhan Postacıoğlu'nun kitabını bir türlü anlayamadığı için Kuru'nun kitabından ders çalıştığını anlattı.

Postacıoğlu'nun kitabının ağdalı bir dille Osmanlıca ağırlıklı yazıldığını, Kuru'nun kitabının ise daha yalın bir Türkçe'ye sahip olduğunu belirten Cirit, şunları söyledi:
"Sınava girdik ama geçememiştik. Ben de iddialıyım. 'Hocama sorayım, nedir bu?' dedim. Hocamıza gittik, İlhan Postacıoğlu'na 'Hocam tek dersten kaldım, üniversiteyi bitiremiyorum. Ailenin durumu şöyle' falan diyerek biraz acındırdık kendimizi. Hocam 'Tamam oğlum, bakalım' dedi. Gittik odasına. O tarihte 20 üzerinden 10 alan geçiyordu. Ben de kağıdın üzerinden 9.75 görünce 'nasıl olsa bir yerden 0.25 verir' diye düşündüm. Fakat şöyle bir ikinci kelimeye geçmeden 'Kuru kokuyor' dedi ve kağıdı attı. 'Ne olacak hocam?' dedim, 'bir daha geleceksin' dedi."

Cirit'in esprili bir dille anlattığı anısı salonda gülüşmelere neden oldu.