15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ilk yayımlanan KHK ile pek çok kurum kapatılmıştı. Kapatılan kurumlar arasında pek çok Vakıf üniversitesi de vardı. Kapatılan vakıf üniversitelerin yaklaşık 65.000 öğrencisi YÖK tarafından diğer üniversitelere yerleştirildi. Bu geçiş işlemleri sırasında pek çok öğrenci bazı mağduriyetler yaşadı. Yaşanan sıkıntılarda olayın idari işlem ve düzenleme güçlüklerinden kaynaklanan boyut bir yana bırakılırsa bu şekilde farklı üniversitelere yerleşen pek çok öğrenci toplumsal dışlanma ile yüzleşmekte. Yeni yerleştirildikleri üniversitelerinde adeta bir sabıkalı muamelesine tabi tutuldukları ve birer suçlu gibi muamele gördüklerine ilişkin çok sayıda şikayet mevcut.

EĞİTİM HAKKI

Anayasamızın 42.maddesinde vücut bulan devlete ait asli sorumluluklardan biri “eğitim, öğretim hakkından kimse yoksun bırakılamaz” şeklinde tarif edilmektedir. Eğitim hakkına erişimin engellenmesine yönelik her türden hak ihlali Anayasal sorumlulukla devlet tarafından giderilmesi gereken türden haksızlıklardandır. Burada devlete her vatandaşına eğitime erişim imkanını eşit şekilde sunmanın yanında bu konudaki her türden engelleri de ortadan kaldırma sorumluluğu verilmiştir.

EĞİTİM BEDELİ

Yaşanan sıkıntıların başında eğitim bedellerini ödemekte sıkıntı çeken maddi durumu elverişsiz öğrencilerin eğitimlerine devam etmede yaşadıkları güçlükler geliyor.

Maddi sıkıntılar sebebiyle Üniversite bedellerini ödemekte sıkıntı çeken pek çok öğrenci şu an eğitim haklarından mahrum edilme tehlikesi ile yüzyüzedir. 667 sayılı KHK ile farklı okullara yerleştirilmiş bulunan pek çok öğrenci şu günlerde üniversite yönetimi tarafından kendilerinden istenen bedeli ödeme konusundaki gecikmeler sebebiyle eğitim haklarının son bulacağına, öğrencilik haklarının fesih edileceğine ilişkin uyarılar almaktadırlar. Okul ödemelerine zamanında gerçekleştiremezse şu günlerde gerçekleşecek olan vize sınavlarına dahi giremeyecek olan pek çok öğrenci bu konuda Yüksek Öğrenim Kurumu ve diğer idarecilerin bu konuda yapacağı mağduriyetleri ortadan kaldıracak yeni düzenlemeleri dört gözle beklemektedir.


Öğrencilere gönderilen e-mail

MOTİVASYONU ETKİLİYOR

Üniversiteler Mart ayı içerisinde geciken ödemelerinin gerçekleştirmeyen öğrencilerin öğrencilik haklarının feshedileceğine ilişkin bilgilendirmeler kaygı verici. Zaten öğrenciliği devam etmekte olan öğrencileri okul ödemelerinde yaşanan gecikme sebebiyle eğitim haklarının sonlanacağı şeklinde hele de sınav döneminde uyarmak, pek çok öğrencinin ders çalışma konusundaki motivasyonunu derinden etkileyecektir. Burada bir eğitim kurumu olmanın vermiş olduğu sorumluluk duygusuyla hareket etmek ülkemiz eğitim kurumlarına da yakışan türden bir davranış olacaktır. Öğrencileri ile her ne kadar paralı eğitimden kaynaklanan ticari bir ilişki mevcut olsa da neticede eğitim hakkı anayasal güvence altında olan temel haklardandır.

'GAYRİMEŞRU EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYORUZ'

Söz konusu haksızlığa maruz kalan ve hukukihaber.net'e ulaşan Hukuk Fakültesi Öğrencileri, "Evet biz KHK ile başka üniversitelere yerleşen öğrencileriz. Neredeyse 65 bin öğrenciyiz. 65 bin gelecek vaat eden öğrenciyiz. Bu ülkenin geleceği. Lakin ne yazık ki geçiş yaptığımız üniversitelerde yaşadığımız hüsranlardan hiçkimsenin haberi yok. Yahut görmezden geliniyoruz. Bizlere gayrimeşru evlat muamelesi yapılan bu üniversitelerde yaşadığımız dramların bedelini bizler ve ailelerimiz ödüyor." 

SESİMİZİ DUYAN VAR MI?

"Peki bu süreçte YÖK'ün yaklaşımı nasıl? Aslında ülkemizin en önemli kurumlarından olan lakin her sene hata yapan Yüksek Öğretim Kurumu. Şuan okul taksitlerini geciktiren öğrencilere yahut ödeyemeyenlere,öğrencilik hakları feshedileceği, emekleri ziyan edileceği hakkında açıklamalarla karşı karşıyayız. Üstelik vize sınavı dönemimizde. Söyleyin biz Eylül'den beri neler yaşıyoruz bizi duyan birileri var mı ? Evet var elbet lakin biz YÖK'ten duymak istiyoruz. Sınav dönemi böyle bir üzücü olayla karşı karşıya kalmak bizlerin bütün motivasyonunu yerle yeksan etmiştir."

EĞİTİMHANE Mİ? TİCARETHANE Mİ?

"20 Mart'a kadar ödeyemeyen öğrencilerin öğrencilik hakları feshedilecekmiş. Bu öğrenci ödemese zaten diplomayı vermezsin, yahut dönem kayıdını seneye yapmazsın. Lakin sınav dönemi gelmiş bir öğrenciye bunu yapmak çok üzücü. Burda bizler öğrenci üniversite ilişkisinde değil, alacaklı borçlu durumundayız. Topu topu hepinizde 200-300 kişi yokuz, bu kadar mı aç bu üniversiteler. Soruyorum sizlere. Bu üniversiteler Eğitimhane mi? Ticarethane mi? Karar sizin." şeklinde tepkilerini dile getir.

Kanunun tüm muhatapları tarafından bir an evvel gereken önem verilerek dikkate alınacağını umuyoruz. (hukukihaber.net)