Öğrencilerde hukuk bilincinin geliştirilmesi uygulamaları ve ''Hukuk ve Adalet Dersi'' öğretim programı geliştirmek için işbirliği protokolü imza törenine, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım da katıldı.

Törende konuşan Ergin, demokratik hukuk devletinde hak arama kanallarının açık olmasının temel bir meşruiyet kaynağı olduğunu söyledi. Kanunlarını hukuka, hukukunu evrensel adalet ve insan hakları esasına dayandıran bir devlet anlayışının, adalet hizmetlerinin etkin, verimli ve hızlı şekilde yürütülmesini zorunlu kıldığını belirten Ergin, bu ihtiyaca uygun olarak adalet hizmetlerinde çok yönlü bir reform programını hayata geçirdiklerini kaydetti.

Adalet hizmetlerinin hızlı, verimli ve etkin yürütülebilmesi için yaptıkları çalışmaları anlatan Ergin, yargı sisteminde son 10 yılda hızlı bir dönüşüm yaşandığını ifade etti. Ergin, Yargı Reformu Stratejisi ile belirlenen hedeflerin büyük ölçüde tamamlandığını ve verimli sonuçlar alındığını söyledi.

Hak arama kanallarının açık tutulması kadar toplumda hak arama bilincinin ayakta tutulmasının da büyük önem taşıdığına işaret eden Ergin, bu noktada öne çıkan koruyucu hukuk uygulamalarının, başta Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu tavsiye kararları olmak üzere uluslararası belgelerde de öteden beri destek ve teşvik gördüğünü kaydetti.

Hukuk anlayışları geliştirilecek

Koruyucu hukuk uygulamaları kapsamında yürütülen çalışmalarla kişilerin hukuki sorunları ele alma kapasitelerinin ve hukuk anlayışlarının geliştirilmesinin öngörüldüğünü anlatan Ergin, şöyle devam etti:

''Hukuk bilincinin yüksek olduğu toplumlarda uyuşmazlık çıkma ihtimalinin daha az olduğu, uyuşmazlıkların barışçıl yöntemlerle daha kolay çözüldüğünü bilmekteyiz. Daha az ihtilafa düşen, ihtilafa düştüğünde bunu demokratik hak arama yöntemleriyle çözen bir toplumun varlığı güçlü bir sosyal ve kültürel altyapıyla mümkündür. İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi temel misyonunda eğitim ve öğretimin kilit rolü bulunmaktadır. Kuşkusuz bu eğitim süreci ailede başlayacak, okul ve diğer kaynaklarla devam etmektedir. Çocuklar ve gençler aileden, çevreden, medyadan ve okuldan aldığı eğitimle kendilerini hayata hazırlamaktadır. Bu süreçte, aileden ve okuldan yeterli desteği ve eğitimi almamış kişilerin hak ve sorumluluk bilincinin yeterli düzeyde gelişimi de mümkün olamamaktadır. Ülke çapında hukuk bilincinin geliştirilmesi ve vatandaşlar arasında uyuşmazlıkların çıkmadan önlenmesi amacıyla temel hukuk bilgilerinin ilköğretim çağından itibaren öğretilmesi zorunludur. Demokratik hoşgörü, birlikte yaşama ve farklılıklara saygı kültürünün topluma egemen olması için hukuk ve adalet eğitimine ihtiyaç bulunmaktadır.''

Ergin, bu zamana kadar çocuklarda, medeni bir ülkede yaşayan bireylerin hakları, hak arama konusunda çekingen olmama ve haksızlıklar karşısında duyarlı olma konularında gerekli bilincin oluşturulabilmesi için yeterli çaba gösterilmediğini kaydetti.

Oysa gelişmiş demokrasilerdeki eğitim sistemlerinde bu konuda önemli yöntemler geliştirildiğini anlatan Ergin, bu ülkelerde, birey haklarının ne olduğu ve hak arama yolları hakkında uygulamalı eğitim metotlarının çocukların anlayabileceği biçimde hazırlandığını, derslerin yanı sıra yargı kurumlarına ziyaretler, olay incelemeleri, yargı mensuplarınca verilen seminerler ve çocuklara yönelik hazırlanmış eğitim materyallerinin önemli işlevler gördüğünü ifade etti.

Sadullah Ergin, kendilerinin de bu doğrultuda bir sistemin oluşturulması ve çocukların ilköğretim çağından itibaren geleceğe hazırlanmasını amaçladıklarını anlattı. Bu çalışma için kapsamlı bir hazırlık dönemi geçirildiğini, birçok ülkedeki örneklerin yerinde incelendiğini kaydeden Ergin, ülke genelinde kişilerin hukuki bilgi, tutum ve algıları hakkında kamuoyu araştırmaları yapıldığını söyledi.

Bakan Ergin, bu araştırma sonuçlarının, temel haklar ve adalet sisteminin genel işleyişine dair toplumun bilgilendirilme ihtiyacını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.

Tüm incelemelerden sonra Türkiye'de birçok akademisyen ve eğitimcinin görüşlerine başvurulduğunu ve ülkeye özgü bir metodun hazırlanması için çalışıldığını anlatan Ergin, başlangıçta ilköğretim 6 ve 7. sınıflarda seçmeli ders olarak ''Hukuk ve Adalet Dersi''nin önümüzdeki eğitim ve öğretim yılından itibaren okutulmaya başlanmasına karar verildiğini bildirdi.

Uygulama ve program geliştirme sürecinin, katılımcı bir yöntemle sürdürüleceğini ifade eden Ergin, başta Milli Eğitim Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Türkiye Adalet Akademisi ve Türkiye Barolar Birliği gibi kurumların destekleriyle sürecin devam ettiğini bildirdi.



AA