Nuran ÇAKMAKÇI

Üniversite ve liseye giriş sınavlarında da din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden soru çıkmaması gerektiğini belirten Türmen’e göre, aksi halde ülke üzerindeki baskılar artar ve bu iş Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınmasına kadar gidebilir. Türmen’in açıklamaları özetle şöyle:

TÜRKİYE’NİN ALTERNATİFİ YOK

Hükümetin din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ile ilgili talebi reddedilince karar kesinleşti. Artık uygulanması gerekiyor. AİHM’in ‘Mansur Yalçın ve diğerleri’ kararında diyor ki, bu kararın uygulanması için hükümetin din dersini zorunlu olmaktan çıkarması gerekiyor. Türkiye’nin bu kararı uygulamamak gibi bir alternatifi yok. Bu sözleşmenin 46’ncı maddesi çok açık, “kararlar bağlayıcıdır ve devletler bu kararı uygulamak zorunda” diyor. Bazı çevrelerde AİHM’in bu kararının ‘din dersi’ ile ilgili olduğu ama Türkiye’de ‘din dersi’nin değil, ‘din kültürü ve ahlak bilgisi dersi’nin zorunlu olduğu söyleniyor. Bu öyle bir şey değil. AİHM bu kararı verirken, din kültürü ve ahlak bilgisi dersini ve müfredatta yapılan değişiklikleri inceleyerek verdi. Zorunlu olmaktan çıkarılması gereken ders, din kültürü ve ahlak bilgisi dersidir.  Ders zorunluluktan çıkartılırsa üniversite ve liseye giriş sınavlarında da din kültürü ve ahlak bilgisi sorusunun çıkmaması gerekiyor.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ LAZIM

Kararın uygulanması için belli bir süre yok ama gecikmeden uygulanmasını istiyor. Dersin zorunluluktan çıkarılması için Anayasa’nın değiştirilmesi gerekiyor, çünkü Anayasa bu dersin zorunlu olduğunu söylüyor. Hükümet böyle bir yola giderse Meclis’te çoğunluk bunu destekler ya da Anayasa’yı değiştirmeden ders şimdilik zorunlu kalır fakat kanun ya da yönetmelikle öğrenciye dersten çıkma hakkı tanınır, muaf olması sağlanır.Fakat öğrenciye hiçbir şekilde kendi inancını söylemesi zorunluluğu getirilmemelidir.  Çünkü, AİHM inancını açıklamanın din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunu söylüyor.

BASKILAR ARTAR

AİHM’in din dersi ile ilgili kararı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin önüne gelecek ve Türkiye’ye, “bu kararı uygulamak için ne yaptın” diye soracaklar. Uygulanmazsa Türkiye üzerindeki baskı da artacaktır. Bakanlar Komitesi Dışişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na mektup yazabilir. Türkiye’de yapılacak toplantıları askıya alabilir. Bakanlar Komitesi başkanlığı sırası Türkiye’ye geldiğinde, başkanlık yaptırmayabilir. Ondan sonra Avrupa Konseyi üyeliği askıya alınabilir. Bu cunta döneminde Yunanistan’a oldu. Bunlar basamak basamak uygulanma ihtimali olan yaptırımlar.

AİHM kararı kesin

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) temyiz organı olarak görev yapan Büyük Daire, Türkiye’nin zorunlu din dersiyle ilgili bir karara ilişkin itirazını reddetti. AİHM, 2011’de açılan “Mansur Yalçın ve diğerleri” davasında 16 Eylül 2014’te oybirliğiyle aldığı kararda, Türk hükümetinden zaman geçirmeden öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmesini talep etmişti. Ankara, bu kararı kendisine tanınan sürenin son gününde temyize götürdü. İtirazı değerlendiren Büyük Daire’de görevli 5 yargıçtan oluşan panel davayı gündeme almayı gerekli görmedi. Temyiz süreci kapanan dava nihai hal aldığından Ankara, kararın gereklerini yerine getirme ve dikkat çekilen mağduriyetleri giderme konusunda adım atmak zorunda.