Danıştay, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen  atanabilmek için gerekli şartlardan bazılarını iptal etmesinin ardından öğretmenlerin uzman olabilmek için yaptıkları başvuruların kabul edilemeyeceğine  karar verdi. Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme  yapılmamasının bu konuda boşluk yarattığına ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulamayacağına işaret eden Danıştay, Anayasa Mahkemesi iptal kararından  sonra sadece sınavda alınan nota veya tezli yüksek lisans eğitimine dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmadığına hükmetti.

Afyonkarahisar'da bir öğretmen, Anayasa Mahkemesinin uzman öğretmen  atanabilmek için gerekli bazı şartlara ilişkin kanun hükmünü iptal etmesinin  ardından, kendisine uzman öğretmen unvanı verilmesi istemiyle Milli Eğitim  Bakanlığına başvurdu.

Başvurusu reddedilen öğretmen, Milli Eğitim Bakanlığı işleminin iptali  ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesi istemiyle dava açtı.  Afyonkarahisar İdare Mahkemesi, dava konusu işlemi iptal ederek, başvuru  tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle öğretmene  ödenmesine hükmetti.

Davalı Milli Eğitim Bakanlığı, İdare Mahkemesi kararının temyizen  incelenerek bozulması istedi. Temyiz istemini görüşen Danıştay 2. Dairesi, İdare  Mahkemesinin kararını oy birliğiyle bozdu.

Gerekçeden

Dairenin gerekçesinde, öğretmenlik mesleğini, ''öğretmen, uzman  öğretmen ve başöğretmen'' olarak üç kariyer basamağına ayıran 5204 sayılı yasanın  bazı hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açıldığı  hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesinin, kariyer basamaklarında yükselmedeki bazı  şartlara ilişkin hükümleri iptal ettiği ifade edilen gerekçede, iptal kararının  Resmi Gazete'de yayımlandığı 18 Mart 2009 tarihinden itibaren idareye yeni bir  düzenleme yapması için bir yıl süre verildiği kaydedildi.

Gerekçede, Anayasa Mahkemesi karararıyla iptal edilen düzenlemelerin,  belli bir sistem içinde, iptal edilmeyen diğer düzenlemelerle bir bütünlük  oluşturarak anlam ihtiva ettiği, bir kısım düzenlemelerin iptal edilmesinin ise  uzman ya da başöğretmenliğe atanma konusunda bütünlüğü bozduğu vurgulandı.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme  yapılmamış olmasının bu konuda boşluk yarattığı ve bu boşluğun yargı içtihadıyla  doldurulmasının da olanaklı olmadığının anlaşıldığı belirtilen gerekçede,  "Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi iptal kararından sonra sadece sınavda alınan nota  veya alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans eğitimine  dayanılarak uzman öğretmen unvanının kazanılmasına olanak bulunmamaktadır"  değerlendirmesi yer aldı.

Kararda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun da 28 Mart 2013  tarihli kararının da aynı yönde olduğu vurgulandı.


AA