Türkiye’de suç gelirleriyle mücadele yeni bir dönem başladı. Hırsızlık, otodan hırsızlık, iletişim yoluyla dolandırıcılık (tele-dolandırıcılar), kapkaç, kumar oynatmak ve kumar oynanması için yer temini, fuhuş gibi suçlardan elde edilen gelirleriyle mücadele için uzman polisler göreve başladı. Bu kapsamda son 2 ayda yapılan operasyonlarda şüpheli kişiler, bu kişilerin aile fertleri ve yakınları üzerine kayıtlı 110 milyon lira değerinde lüks araç, gayrimenkul ve banka hesaplarına mahkeme kararlarıyla el konuldu.

UZMAN POLİSLER GÖREVDE
Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda 2 Aralık 2016’da bazı maddelerde yapılan değişiklikle nitelikli dolandırıcılık suçu tanımı arttırılırken, 5271 sayılı CMK’nın 135 (iletişimin tespiti) ve 140’ıncı (teknik takip) maddelerinde yer alan kayıp altına alma, izleme, bunlarla ilgili izin alma maddeleri genişletildi. Bu düzenlemelerin ardından Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Asayiş Dairesi Başkanlığı’na bağlı 81 il emniyet müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlükleri bünyesinde Suç Gelirleri ile Mücadele Büro Amirlikleri kuruldu. Büro amirliklerinde görev alacak polisler ise uzmanlık eğitimine tabi tutuldu. Asayiş Daire Başkanlığı’nca düzenlenen eğitimlerde Cumhuriyet Savcıları, MASAK uzmanları, emniyet müdürleri görev aldı. Eğitime tabi tutulan ve başarı gösteren 197 uzman polis, illerde göreve başladı.

40 İLDE OPERASYON
Uzman polisler, asayiş görev alanına giren suçların işlenmesiyle elde edilen maddi menfaatler ve bu maddi menfaatlerin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan haksız ekonomik kazançları araştırmaya başladı. Yapılan araştırmaların ardından suç işlenerek elde edilen kazanç ile ilgili raporlar hazırlandı. Cumhuriyet Savcılıkları’ndan alınan izinler doğrultusunda başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere 40’ın üzerinde ilde operasyonlar yapıldı.

YAKINLARI DA HEDEFTE
Yapılan operasyonlarda, hırsızlık, otodan hırsızlık, iletişim yoluyla dolandırıcılık (tele-dolandırıcılar), kapkaç, kumar oynatmak ve kumar oynanması için yer temini, fuhuş, fuhuşa aracılık, evrakta sahtecilik gibi suçlardan elde edilen gelirlere el konulmaya başlandı. Şüpheliler, bunların aile fertleri ve yakınları üzerine kayıtlı 110 milyon lira değerinde lüks araç, gayrimenkul ve banka hesaplarına mahkemelerden alınan kararlar doğrultusunda el konuldu. El konulan mal varlıkları arasında 60 lüks araç, 7 villa, 11 yazlık, arsalar, daireler de olduğu öğrenildi. Suç işleyen kişilerin, elde ettikleri gelirleri eşinin, çocuklarının veya yakınlarının üzerinde gösterdikleri, böylece yakalanmaları halinde bile mal varlıklarına el konulmasının önüne geçmeye çalıştıkları belirlendi.
 
SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
* DOLANDIRICILAR, kapkaç yapanlar, telefon dolandırıcıları, fuhuş yapan ve yaptıran, kumar oynatan veya yer temin edenler gibi suçlara karışanlara yönelik önce operasyon yapılıyor. 

* Söz konusu şüpheliler gözaltına alındıktan sonra ise Suç Gelirleri ile Mücadele Büro Amirlikleri’nde görevli uzman polisler, suçtan elde edilen mal varlıklarıyla ilgili çalışma başlatıyor. 

* Şüphelinin kendisi, ailesi ve yakınları üzerindeki mal varlığı araştırıldıktan sonra suç gelirinden elde edildiği tespit edilmesi durumunda el konulması için çalışma başlatılıyor. 

* Hazırlanan rapor Cumhuriyet Savcılıklarına iletiliyor, gerekli yasal işlemler tamamlandıktan sonra ise mahkeme kararıyla bu mallara el konuluyor.

KHK İLE DEĞİŞTİ
MAL varlığına el koyma temel olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ile yapılıyor. Bu kanunun 128’inci maddesi, soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait şu mallara el konulabileceğini düzenliyor. Bu madde şüphelinin yanı sıra aile fertleri ve yakınlarının da mallarına el konmasına olanak sağlıyor. Son olarak ise yasada yer alan, el koyma kararı için ilgisine göre BDDK, MASAK, SPK, Hazine gibi kurumlardan rapor alınması zorunluluğu bulunuyordu darbe girişimi sonrası yayınlanan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile OHAL kaldırıldı. Polis, kendi de ilgili kurumlarla işbirliği içinde rapor hazırlayarak savcılık ve mahkeme yoluyla işlem yapabiliyor.
 
CMK 128/1 MADDESİ NEYİ DÜZENLİYOR?
Madde 128 – (1) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait; taşınmazlara, kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara, kıymetli evraka, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına, diğer malvarlığı değerlerine, el konulabilir. Somut olarak belirlenen bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, elkoyma işlemi yapılabilir.
 
668 SAYILI OHAL KARARNAMESİ
27 Temmuz 2016’da çıkan kararnamenin ‘ı’ bendi şöyle: 5271 sayılı kanunun 128’inci maddesi uyarınca yapılacak elkoymaya, maddenin birinci fıkrasında belirtilen rapor alınmadan, sulh ceza hâkimliğince karar verilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı da elkoymaya karar verebilir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, 5 gün içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren 10 gün içinde açıklar; aksi halde elkoyma kendiliğinden kalkar.



Haber: Fevzi KIZILKOYUN / Hürriyet