GAZİANTEP (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, son dönemde piyasalarda bir dalgalanma olduğunu ve Türkiye'nin bundan etkilendiğini ancak bu dalganın bir boyutunun dışarıda olduğunu belirterek, "Ekonomideki başarı, piyasalardaki dalgalanmayla değil, son 10 yılda 8.8 milyon kişiye istihdamla, büyümeyle, büyümenin tabana yayılmasıyla ölçülür." dedi.

Şimşek, Şehitkamil Kültür Merkezinde düzenlenen partisinin 27. dönem milletvekili adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, 24 Haziran'da zaferin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yine AK Parti'nin ve güçlü ekibinin olacağını söyledi.

Son 15 yıldır ülkeyi ayağa kaldırdıklarını, AK Parti kadrolarının, hükümetlerinin Türkiye'yi gerçekten her alanda dünyada ileriye taşıdığını, şimdi de 2023 hedeflerine giderken önemli bir dönemece gelindiğini ifade eden Şimşek, 24 Haziran günü yapılacak seçimlerin Türkiye'nin geleceği ve potansiyelinin gerçekleştirilmesi bakımından çok önemli olduğunu, Gaziantep'in de burada çok önemli bir rol oynayacağını belirtti.

Şimşek, her zaman olduğu gibi Gaziantep'in Türkiye'nin bu medeniyet, kalkınma yolculuğunda partinin güç kazanması açısından çok önemli bir rol oynayacağını dile getirerek, şunları kaydetti:

"İnşallah hepimiz sahada güçlü bir şekilde çalışacağız. Zor bir dönemi inşallah geride bırakacağız. Son yıllarda Türkiye'ye yönelik, pek çok tuzak kuruldu. Hain darbe girişimden tutun birçok iç ve dış şok ile karşı karşıya kaldık. Son dönemde de ekonomimize yönelik çok ciddi spekülasyonlar var. Bunların hepsinin amacı Türkiye'nin bu medeniyet yolculuğunu, kalkınma hamlesini, cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye'nin yeniden yükselişini, sekteye uğratmaktır. Onun için il başkanımızın, birlik ve beraberlik vurgusu, bizlerin bir ekip ruhuyla dava bilinciyle birlikte çalışıp tekrar büyük bir zafere imza atmamız gerek Gaziantep açısından gerekse güzel Türkiye'miz açısından gerekse çok daha geniş bir coğrafya açısından anlam ve önem arz ediyor. Hiçbir seçim sıradan değil tabii ki. Ama bu seçim de çok önemli. Neden? Çünkü eğer Türkiye yaptığımız bu hükümet değişikliğiyle birlikte 5 yıllık güçlü istikrarlı bir dönemi reformlarla donatırsa o zaman Türkiye sadece bu zor dönemi geride bırakmış olmaz, yeniden güçlü bir yükselişin de temellerini atmış olur. Bu çok önemlidir. Onun için bu sıradan bir seçim değildir. Çalışacağız, Allah'ın izniyle başaracağız."

AK Parti'nin başarısının Türkiye'de yoksulluğun daha da azalması demek olduğunu anlatan Şimşek, 15 yıl yıl önce "Yoksulluğu azaltacağız" dediklerini ve bunu başardıklarını belirterek, 2002 yılında kişi başına günlük 4 dolar 30 sent ile yaşayan vatandaşların nüfusa oranının yüzde 30,3 olduğunu, bu oranın AK Parti hükümetleri sayesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yüzde 1,6'ya düştüğüne dikkati çekti.

Şimşek, bu rakamı sıfırlayacaklarını, bu dönemde ücretli vatandaşların milli gelirden aldıkları payın yüzde 26'dan yüzde 30'un üzerine çıktığına işaret ederek, "Bütün dünyada ücretlerin milli gelirde gerilediği bir dönemden bahsediyoruz. Türkiye bunu başardı. Sadece pastayı büyütmekle kalmadı, gelir dağılımında iyileşmeler yaptı. OECD'ye göre, gelir dağılımının daha adil dağıtılmasında 2007-2014 döneminde en fazla iyileştirmeyi Türkiye yapmış. Milli gelirde en yüksek pay alan yüzde 10'luk kesimin, en düşük pay alan yüzde 10'luk kesime nüfus olarak 2002 yılında 18,3 kat fark varmış, bizim dönemimizde, bu 12,8 kata düşmüş." dedi.

Rakamların Türkiye'de gerçekten büyük değişim yaşandığını ifade ettiğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:

"Yakın dönemde piyasadaki oynaklığı, ekonomide bir başarısızlık gibi sunmaya çalışıyorlar. Ama milletimiz Türkiye'nin nereden geldiğini, nereye gideceğini çok iyi biliyor. AK Parti hükümetleri döneminde, Türkiye, AB ile kişi başına milli gelirde arayı neredeyse 33 puan kapatıyor. Yani 14 yıl daha Türkiye, eğer istikrarla, reformla ve bu ekiple, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu ülkeyi yönettiğinde Avrupa'yla arayı kapatıyoruz. Bunları neye rağmen başardık biliyor musunuz? 2003 yılında Amerika'nın Irak'a, Ortadoğu'ya müdahalesine rağmen, o bir krizdi. 2008-2009'daki son 80 yılın en büyük küresel krizine rağmen. 2010-2012 Avro Bölgesi krizine rağmen. 2011 hala devam ediyor, Ortadoğu'daki kaosa, krize, teröre, göçe rağmen. Bunlar dış şoklar. Buna rağmen Türkiye, AK Parti hükümetleri döneminde ortalama yüzde 5,7 büyümüş. Cumhuriyetimizin kuruluşundan 2002 yılına kadar Türkiye, yüzde 4,7 büyümüş. Şunu diyebilirsiniz 1 puan, fark etmez ki. 1 puan 90 yılda tam 2,6 kat fark yaratır. İşte AK Parti'nin farkı bu. İşte bu nedenle aslında Türkiye'nin önünü kesmek için, bugün her kesim bir olmuş ve gerçekten yine hedef Türkiye'nin kalkınması, başarısı değil, sanki bu güçlü hareketin önünü kesmektir. Biz çok çalışıp buna izin vermeyeceğiz. Son dönemde piyasalarda bir dalgalanma var. Türkiye hakikaten bundan etkileniyor. Bu dalganın bir boyutu dışarıda. Dünyada faizler yükseliyor, dolar endeksi yükseliyor. Dolar bütün para birimlerine karşı değer kazanıyor. Petrol fiyatları yükseliyor. Olay sadece Türkiye'ye özgü değil. Ama Türkiye'ye özgü sorunlar da var. Ama çok güçlü bir tepki verdik, vermeye de devam edeceğiz."

Şimşek, 2006'da, 2013'te, 2014'te benzer süreçler yaşandığını, her defasında Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki tecrübeli kadronun, gereken tepkiyi verdiğini, onun için başarırsa AK Parti'nin başaracağını vurguladı.

Enerjideki dışa bağımlılığı azalttıklarını, Türkiye'nin geçen yıl elektriğinin yüzde 51'ini kendisinin ürettiğine, 2002 yılında yüzde 76 olan savunma sanayisindeki dışa bağımlılığın yüzde 38'lere düştüğüne işaret eden Şimşek, Türkiye'nin her alanda ilerlediğini ve bu ilerlemenin devam etmesi için kardeşlik ruhuyla gelecek dönemi iyi değerlendirip, istikrarı korumaları gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin başına örülen belalardan, felaketlerden dolayı, terörle, darbeyle mücadele için olağanüstü hal ilan ettiğine, huzur tesis edilir edilmez, terörle mücadelede nihai başarıyla o dönemin de geride bırakılacağına değinen Şimşek, "Ekonomide olduğu gibi terörle mücadelede de büyük bir başarı var. Ekonomideki başarı, piyasalardaki dalgalanmayla değil, son 10 yılda 8,8 milyon kişiye istihdamla, büyümeyle, büyümenin tabana yayılmasıyla ölçülür. Bu başarının devamı, daha çok yatırım için, Gaziantep'in Anadolu kaplanı olarak daha da şahlanması için, küresel rekabet liginde daha da şahlanması için, Ortadoğu'nun Türkiye'nin en önemli üretim ve ticaret üslerinden, dijitalleşmede, 4. sanayi devriminde Gaziantep'in liderliği için daha çok çalışacağız, başaracağız." diye konuştu.