Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İstanbul Sanayi Odası(İSO) Meclisi’nin aylık olağan toplantısında meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşlanlığı Hükümet Sistemi’nin neler getireceğine değinerek Türkiye’nin siyasi ve ekonomik durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Canikli ‘Kıdem Tazminatı Fonu’nda da sona yaklaşıldığını söyledi.

Anayasa değişikliğinin en büyük etkisinin ekonomik alanda olacağını belirten Canikli, Önceki sistemin çatışmalar ürettiğini ve sürdürülmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.

Canikli, eski sistemde istikrarlı ve güçlü karar alma mekanizmasının olmadığını, yeni sistemle bu sorunun ortadan kaldırıldığını ifade ederek güçler ayrılığının güçleneceğini, yasama organının da gerçek anlamda yasa yapabileceğini söyledi.
Yeni sistemle öngörülebilirliğin de arttığını ve Türkiye açısında bölgesel risklerin azalmaya başladığını vurgulayan Canikli, “En kötüyü geride bıraktık” şeklinde konuştu.

Siyasi risklerin ve terörün azalmasının ekonomi üzerindeki riskleri de ortadan kaldıracağını söyleyen Nurettin Canikli, ‘Üretim Reform Paketi’nin teknik anlamda tamamlandığını ve uygulamaya geçilmesiyle birlikte birçok problemin ortadan kalkacağını ifade etti.
Ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için, “Artık konvansiyonel yöntemlerle sürdürmemiz mümkün değil, başka şeyler yapmamız lazım” diyen Canikli, katma değeri yüksek, teknoloji üreten bir modele geçilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Çeşitli teşvik sistemleri planladıklarını hatırlatan Canikli, işadamlarına yatırım çağrısında bulundu.
Konuşmasında cari açığa da değinen Canikli, cari açığın Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu olduğunu ve düşürülmesi gerektiğini, bunun için de dış talebi olan üretim yapmak gerektiğini ifade etti.

Varlık Fonu, Bireysel Emeklilik fonu gibi araçlarla bankaların üzerinde olan finansman yükünün dağıtılacağını belirten Canikli, Kıdem Tazminatı Fonu ile ilgili şu bilgileri verdi: “Piyasalara ciddi katkılar sağlayacak Kıdem Tazminatı Fonu’nda sona geldik. Bu sadece finansal piyasaya derinlik kazandıracak bir proje değil. Aynı zamanda üretim ve sanayinin içindeki gizli tehdidi, gizli yükü ve korkuyu ortadan kaldırılacak, rahatlatacak bir düzenleme olacak. Bu çok önemli biliyorsunuz. Şu anda birikmiş olan kümüle kıdem tazminatlarını realize etmeye kalkışın, Türkiye’de bu yükün altından kalkacak kaç firma vardır, bilemiyorum. Bu böyle kesinlikle devam etmez.

Bu da firmalarımızın öngürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Her zaman bir tehdit. Şu yük kalsın, şu problem çözülsün, firmalarımızın uluslararası piyaslardaki değerinin yükseldiğini göreceğiz. Bu arada işçilerimizin, çalışanlarımızın mükteseplerinde en ufak bir geriye dönüş anlamında olmayacak, kesinlikle onu koruyacağız. Nihai olarak çalışnalarımız bu imkanı rakam itibariyle, oran itibariyle realize edilme aşamasında elde etmiş olacak. Bir geriye gidiş kesinlikle olmayacak.”

Hem finansman çeşitliğini arttırmak hem de yeni finansman imkanları bulmak amacıyla ‘Banka senedi’ adında yeni bir enstrüman üzerinde çalıştıkları bilgisini de veren Canikli, son olarak işsizlik, enflasyon ve faiz oranlarının yüksek olduğunu dile getirerek yılsonuna kadar üçünün de tek haneli rakamlara düşeceği öngörüsünde bulundu.  

DHA