Borsa İstanbul'da bir süredir yürütülen organizasyonel yeniden yapılanma kapsamında, genel müdür yardımcıları Ali Çöplü ve Mustafa Baltacı ile Araştırma Müdürü Orhan Erdem'in kendilerine bağlı ana iş grubu kalmadığı için görevlerinden ayrıldıkları bildirildi. Borsa İstanbul yetkileri, Borsa İstanbul'da bir süredir organizasyonel etkinliği sağlamak amacıyla organizasyonel yeniden yapılanmanın devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bu kapsamda, bazı ana iş gruplarının birleştirilmesi söz konusu oldu. Bu birleştirme sonucunda, söz konusu ana iş gruplarını yöneten genel müdür yardımcılarının kendilerine bağlı ana iş grubu kalmadığından dolayı borsada iki genel müdür yardımcılığı pozisyonu kalktı. Yine bu çerçevede genel müdür yardımcılarımız Ali Çöplü ve Mustafa Baltacı görevlerinden ayrıldılar."

 Yine aynı organizasyonel yeniden yapılanma çerçevesinde Araştırma bölümü ile İş Geliştirme bölümünün birleştirildiğini açıklayan yetkililer, Araştırma Müdürü Orhan Erdem'in de görevinden ayrıldığını açıkladı.

Borsa İstanbul yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre, bu kararların yeni olmadığı, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu'nun 2 Mayıs 2014 tarihli toplantısı ile alındığı vurgulandı. Açıklamada, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan'ın da resmi iş görüşmelerinde bulunmak üzere Gürcistan Tiflis'te olduğu belirtildi. (aa)

WALL STREET JOURNAL: HÜKÜMET CEMAAT GERİLİMİNİN SONUCU

Wall Street JournalTürkiye haberin duyulmasından bir saat önce Gülen Hareketi ile hükümet arasındaki savaşta AKP'nin "yıldız" bürokratlarından Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan'a zor günler yaşattığı haberini geçti.

 Wall Street Journal Türkiye'nin haberi şöyle: İstanbul'un finans merkezi yapılması için aktif bir politika uygulamaya karar veren hükümet, 2012'de Borsa İstanbul'un o dönemki ismiyle İMKB'nin başına ani bir kararla, en parlak bürokratlarından biri olan Turhan'ı geçirdi. Birinciliklerle dolu başarılı bir eğitime, akademik tecrübeye ve 7 yıllık Merkez Bankası deneyimine sahip olan İbrahim Turhan, hem kamu hem de özel sektöre yakınlığı ile bu iş için biçilmiş kaftan olarak görülüyordu.

 Ancak Turhan için işler, Gülen-Erdoğan kavgasının şiddetlenmesi ile terse dönmeye başladı.

The Wall Street Journal Türkiye'ye bilgi veren 4 Borsa İstanbul yetkilisi, Gülen Hareketi'ne yakın isimleri görevden alması yönünde Turhan'a hükümetten baskılar geldiğini söyledi. Kadrosunun büyük bölümünü kendisi seçtiği için Turhan'ın başta buna karşı çıktığı ancak baskıların devam etmesiyle "yeniden yapılanma" gerekçesiyle görevden almalara yeşil ışık yaktığı belirtiliyor.

 Üst düzey bir yetkili, "Turhan baskı altında oldukça zor günler geçiriyor" diye konuştu. The Wall Street Journal Türkiye'ye konuşan iki yetkiliye göre Turhan bir ara istifayı bile düşündü.

 Turhan'ın göreve geldikten sonra karşısındaki tek sorun görevden alma baskısı değildi. The Wall Street Journal Türkiye'ye konuşan bürokratlar son dönemde Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile Borsa yönetiminin arasının gergin olduğunu kaydediyor. 10 Aralık'ta Aracı Kuruluşlar Birliği Genel Kurulu öncesindeki bir toplantıda bu gerginlik, birçok aracı kurum temsilcisinin önünde gün yüzüne çıktı. Toplantıya katılan bir aracı kurum yetkilisi, "Toplantıda SPK Başkanı Vahdettin Ertaş ile İbrahim Turhan arasında gergin dakikalar yaşandı. Ertaş, toplantıda Nasdaq anlaşmasına ilişkin SPK'nın onayını gerektiren bazı noktalara olmasına rağmen, önceden anlaşma detaylarının basına sızdırdığını ima ederek Turhan'ı sert bir şekilde eleştirdi. Turhan'ın tavrı, gerginliği tırmandırmama yönündeydi." diye konuştu.

 SPK tüm kurumlara eşit mesafede olduklarını belirtirken konuya ilişkin yorum ve değerlendirme yapmadı. Borsa İstanbul'a ulaşılamadı.

Eski SPK Başkanı Doğan Cansızlar, SPK ile Borsa arasında tarihsel bir gerilimin olduğuna işaret ederek, "Bunu mahalle pazarları ile zabıtalar arasındaki gerilime benzetebilirsiniz. Biri daha fazla satmak, büyümek ve kar elde etme ister. Diğeri ise denetlemeden sorumludur. Dolayısıyla dünyanın her yerinde olduğunu gibi burada da hep bir gerilim olur." diyerek yaşananların bu döneme özgü olmayabileceğini kaydetti.

 46 yaşındaki Turhan, orta öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde birincilikle tamamladı. Yükseköğrenimini Boğaziçi Üniversitesi'nde tamamlayan Turhan, Marmara Üniversitesi'nde finansal krizler üzerine tez yazdı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na yakınlığı ile bilinen Turhan, 2004-2011 yılları arasında Merkez Bankası'ndan üst düzey görevlerde bulundu. Başkan yardımcısı iken Merkez Bankası başkanlığı için adı geçen Turhan, bu gerçekleşmeyince Borsa İstanbul'a başkan olarak atandı.

Ekonomi bürokrasisinde başlayan görevden almalara Turhan'ın nasıl karşılık vereceği merakla beklenirken 29 Nisan'da Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda görevden almaların gündeme gelip gelmediği konusunda hem Başbakanlığa hem de İbrahim Turhan'a ulaşılamadı. Ancak bu toplantıdan birkaç gün sonra Borsa İstanbul'daki bir toplantı sonrasında konuşan Turhan, bir danışmanlık şirketi ile çalıştıklarını, yeniden yapılanma çerçevesinde bazı değişikliklerin olabileceğini belirterek, "görevden almaların olabileceği" sinyalini vermiş oldu. Turhan, bazı departmanların işlerini dışarıdaki şirketlere verebileceklerini, bu departmanların kapatılması ya da başka birimlerle birleştirilmesinin söz konusu olabileceğini sözlerine ekledi.

 Gülen Hareketi'ne yakın olduğu iddiası ile yılbaşından bu yana birçok bürokrat görevden alındı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nda aralarında başkan yardımcılarının da olduğu 5 yetkili ya görevden alındı ya da istifa etti. SPK'daki 14 kişi görevlerinden uzaklaştırıldı. Bir süre sonra Maliye de bu furyaya katıldı. Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci ve MASAK Başkanı Mürsel Ali Kaptan görevinden alındı.

Eski bir SPK yetkilisi ve sermaye piyasası hukukçusu olan İbrahim Haselçin görevden almaların bürokratların iş yapma motivasyonlarının düşeceğini belirterek, "Örneğin SPK'da gidenler 'Cemaatçi', gelenler ise 'AKP'li' diyerek yaftalandı. Bu şartlar altında bu kurumlarda çalışmak, kararlara imza atmak çok zor olur." değerlendirmesinde bulundu. Haselçin, "Bu durumdan da elbette şirketler, finans sektörü ve ülke ekonomisi olumsuz etkilenecektir." diye konuştu.

 Global Source Ekonomisti Atilla Yeşilada, yabancı yatırımcıların henüz olanlar hakkında bilgi sahibi olmadığın ancak görevden almaların bürokratik kapasiteye ölümcül bir darbe vuracağını söyledi ve ekledi: "Yapılanın sadece 'Cemaat'i tasfiye operasyonu' olduğuna inanmıyorum. Kimin kiminle hesabı varsa bu yolla görebiliyor. Burada kurunun yanında yaş da yanıyor. Kurumsal hafızalar ve bürokratik kapasite görevden almalarla yok ediliyor."