Bilindiği gibi SGK’dan emekli aylığı almakta iken 4 (b) kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte faaliyete başlayanların, almakta oldukları emekli aylıklarından yüzde 15 oranında ‘sosyal güvenlik destek primi’ kesiliyor. Zaman'dan Yusuf Keleş'in yazısına göre; Kesilecek bu tutar bu yıl için 400 lirayı geçemiyor. SGK’nın 2003 yılından itibaren söz konusu prim kesintisi yapılmayan, 600 bin civarında emekliyi tespit ettiği söyleniyor. Emeklilerin ödemesi gereken bu borcun adı ‘sosyal güvenlik destek primi’. Belirli yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların kendi nam ve hesabına tabi çalışmaları halinde emekli maaşlarından kesinti yapılıyor. Emekli olduktan sonra SSK’lı olarak çalışılması halinde ise primi işveren ödüyor. Şu anda kamuoyunu meşgul eden ve maaşlarına haciz konulanlar ise SSK, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre aylık alıp bir iş kuran ya da şirket ortağı olan emekliler. Ancak kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunup bu kapsamdaki çalışmaları nedeniyle emekli olanlarla, hizmet akdine tabi (SSK) çalışması dolayısıyla, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan ya da devlet memuru olarak emekli olduktan sonra kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan prim kesilmiyor.
 
Emekli maaşına haciz konulabilir mi?
 
Aslında 5510 sayılı SGK Kanunu’na göre emekli maaşları haczedilemez. Bunun istisnasını nafaka borçları ve bu kanunun 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar oluşturuyor. Sosyal güvenlik destek primi de kanunun 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacak kapsamında olduğu için SGK, emekli maaşlarına haciz koyabiliyor. Bunun sınırı ise emekli maaşının dörtte biridir. Söz konusu kesintinin adil olup olmadığı tartışılmakla beraber mevcut durumda borçlu görülen emeklilerin bu borçları ödemekten başka çareleri yok gibi.
 
2011 yılında çıkarılan af ile sosyal güvenlik destek prim borcu olanların bu borçları yapılandırılmıştı. Aynı kanunla tarımsal faaliyette bulunanların sigortalı olma zorunluluğu 65 yaşına endekslendi. Bu yaşta olan vatandaşımız istediği takdirde tarımsal faaliyeti nedeniyle sigortalı sayılmıyor. 2013 yılında da 6385 sayılı kanunla yine yapılandırma imkânı getirildi. Ancak yapılandırma süresi 31 Mayıs 2013’te sona erdi. Bu süre zarfında sadece 250 emekli SGK’ya başvurarak prim borçlarını yapılandırdı. Bahsettiğim üzere yeni bir yapılandırma yapılması için 5510 sayılı kanunda düzenleme yapılması gerekiyor. Ayrıca 59 yaş ve üzerinde olanlardan kesintilerin kaldırılması için de kanun değişikliği gerekiyor.