Türkiye genelinde hizmet verdiği 56 şube ve yıllık 16 milyon dolar cirosuyla Türkiye'nin en büyük kuru temizleme zinciri olan Dry Center, farklı bir sektöre el attı. İstanbul Çağlayan'daki Avrupa'nın en büyük Adliye Binası'nın çay ocağının 3 milyon 600 bin liralık yıllık kira bedeliyle 3 yıllığına sahibi oldu. Daha üç yıl önce de Kanadalı kahve devi Second Cup'ı Türkiye'ye getiren Can Group Yönetim Kurul Başkanı Yusuf Can, Türkiye'nin en pahalı çay ocağını işletecek. Dry Center Kuru Temizleme, ilk olarak 1996'da Capitol'de açıldı. Geçen 15 yıl içinde ise Türkiye genelinde tam 56 şubeye ulaşarak ve geçen yıl 16 milyon dolar ciro elde etti. İşte bu başarının sahibi Can Group Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Can, Dry Center olarak televizyonlarda yüzlerce programa sponsor oldu. Can, şirketinin Dry Center, Can Makine, Can Elektronik, Can İnşaat, Can Yazılım, Can Kahve ve Yem Fabrikası olmak üzere 7 şirketten oluştuğunu vurguladı. Şirket şimdi de kuru temizleme sektöründeki iddiasını başka bir sektöre taşıyor. Şaşırtıcı bir şekilde kulvar değiştirip çay ocağı pazarına giriyor. Hem de bugüne kadar görülmemiş bir kira bedeli ile. 3 yılda toplam 11 milyon lira ödeyerek.

85 KURUŞTAN 35 BİN BARDAK
Önümüzdeki günlerde 200 kişiyi işe alacak olan Can Group'un sahibi Yusuf Can, çayları kurum içinde çalışanlara 75 kuruş, dışarıdan gelen ziyaretçilere ise 1 liradan satacağını belirtti. Alışılmışın dışında Rize'den özel çayların geleceğini söyleyen Can, çay bardaklarını da Paşabahçe'ye özel tasarlatacağını ifade etti. Herkesin tek tip kıyafet giyeceğini anlatan işadamı, çayın dışında sadece sıcak-soğuk içeceklerin satılacağını da üzerine basarak söyledi. Adalet Sarayı'nda günde 70 bin kişinin dışarıdan ziyaretçi olarak giriş yapacağını, 5 bin kişinin de içeride çalışacağını belirten Yusuf Can, günde ortalama 35 bin çay satmayı hedefliyor. Buna göre 85 kuruştan ortalama günde 30 bin lira gelir elde etmeyi planlıyor.

Çay-kahve bilmediğimiz konu değil
CAN Group olarak kuru temizleme işi nedeniyle 15 yıldır alışveriş merkezlerinin içinde çalıştıklarını belirten Yusuf Can, "Bu tecrübemizi kahve sektörüne girdikten sonra katladık. Bu konuda da usta olduk. Çay-kahve bilmediğimiz bir konu değil. Hedefimiz büyük" dedi.

Second Cup'ı Türkiye'ye getirdi
YUSUF Can, Kanada'nın en büyük kahve zinciri Second Cup ile işbirliği yaparak 3 yıl önce Türkiye'ye getirdi. Böylece 10 ülkede şubeleri bulunan Second Cup Avrupa'daki ilk mağazasını İstanbul'da açmış oldu. Dünyanın en iyi "gourmet" kahvelerinde liderliği kimselere kaptırmayan markanın Uluslararası Franchising Müdürü Mark Cummingham, "Second Cup'a gelenleri, bize gelen misafirler olarak görüyoruz. Nasıl arkadaşlarına gittikleri zaman kendilerini rahat hissediyor ve onlarla ilgileniliyorsa, bizim de Second Cup olarak öncelikli amacımız budur" diyor. Second Cup'ın anlamı "İkinci Fincan" ve bu ismi lezzetlerine duydukları güvenyle bir fincanın asla yetmeyeceğine inandıkları için koymuşlar.

75 bin kartlı müşteri var
Peki Dry Center ile kuru temizleme işi nasıl gidiyor? 56 şubemiz var. En kısa zamanda bu sayı 70'e çıkacak. Artık bazı ürünlerin kuru temizleme gerektirdiğini herkes anladı, tekstil sektörü geliştikçe bize duyulan ihtiyaç arttı. Alışveriş merkezlerinin açılması da bizim işimize yaradı. Kuru temizleme sektöründe ticaret odasına kayıtlı bine yakın firma var. Eskiden kuru temizlemeye giysiyi verip dört gün sonra alırdınız. Askıyla verilmezdi. Biz Almanya'da da ambalaj sisteminin nasıl değiştiğini gördük. Ambalaja geçiripgiysiyi iade ediyoruz. Bu yüzden çok ilgi gördük. Ciddi bir müşteri portföyümüz oldu. Ayrıca 1999'dan beri bu makinelerin Türkiye distribütörü olduk. Rakiplerimize aynı zamanda mal satıyoruz. Distribütörü olduğumuz markanın makinelerini dünyada en fazla biz satıyoruz. Bugün 75 bin kartlı müşterimiz var.


SİNAN ÖZEDİNCİK/SABAH