Mersin SMMMO Başkanı Göktaş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, e-haciz uygulamasını eleştirdi. E-haciz sisteminin hem vergide hem Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) uygulandığını anımsatan Göktaş, bu uygulamayla işyeri sahiplerinin mağdur edildiğini savundu. 
İşyeri sahiplerinin, esnafın borç harç bulduğu parayla çekini, senedini ödemek için bir gün önceden bankadaki hesaba yatırdığı paranın, vergi borcu nedeniyle bir gecede alındığına dikkat çeken Göktaş, “Çekiniz, senediniz var, bankadaki hesaba bir gün önceden borç para bularak yatırdınız. Fakat vergi borcunuz var.

Vergi idaresi gece uyumuyor, sizin bankadaki hesabınızdan o parayı vergi borcunuza karşılık e-haciz uygulaması yetkisiyle alabiliyor. Dolayısıyla sizin müşteriniz bankaya çekini tahsil etmeye gittiğinde karşılığını bulamıyor. Maliye Bakanlığı, ‘biz bağcıyı öldürmek değil, bağcıyla beraber üzüm yemeyi hedefliyoruz’ diyor. Ben vatandaşları düşünmeye davet ediyorum. Vatandaş yarınki çeki için bankaya para yatırdı, gece yarısı siz e-hacizle bu parayı aldınız, vatandaşın çeki karşılıksız çıktı. Bu durumda da kara listeye giriyor, ne kredi ne çek karnesi alabiliyor. Şimdi bu insan bu kara listeye girdikten sonra hayatını, iş yaşamını nasıl sürdürecek, nasıl para kazanacak, vergisini veya sigortasını nasıl ödeyecek? Bence bağcıyı burada öldürüyorlar” dedi.

‘E-haciz uygulaması bence çok acımasız bir olay’ diyen Göktaş, bunun en son çare olarak düşünülmesi gerektiğini vurguladı. İşadamlarının hayatlarını idame ettirmesi, işyerlerinin kapanmaması, kara listeye girmemelerinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Göktaş, “Aksi takdirde işveren işini yapamayacak, yapamayınca da vergiyi nasıl ödeyecek? Parası varken yatırmıyorsa ondan alın ama insanlar zar zor borç para bulmuşlar, onunla çekini senedini ödemeye kalkıyor. Siz o parayı alırsanız, o zaman onun iş düzenini yok etmiş oluyorsunuz” diye konuştu.

E-haciz yoluyla mağdur olan, kara listeye girenlerle çok sık karşılaştıklarını ifade eden Göktaş, vergi idarelerinin yaptığı hataların faturasının da yine vergi mükellefine çıkarıldığını dile getirdi. Yanlış sicil numarası girilerek vergi borcu olduğu gerekçesiyle banka hesabından yüklü miktarda para çekilen şirketlerin, hata anlaşıldığında parasının 1 ay sonra ödendiğini, üstelik faiz de ödenmediğini aktaran Göktaş, böyle bir vergileme ve haciz sisteminin olmaması gerektiğini ifade etti. Vergi ödemenin diyalog içerisinde sağlanması, vergicilikte gönüllülük esasının getirilmesi gerektiğini de kaydeden Göktaş, alınan vergilerle gerçekleştirilen hizmetlerden memnun kalan vatandaşın vergisini ödemeye kendisini zorunlu hissedeceğine dikkat çekti.

ŞİRKETLERE E-POSTA BİLDİRME ZORUNLULUĞU GETİRİLDİ
Göktaş, SGK, 3 Ağustos 2012 tarihinde yayınladığı genelgeyle şirketler ve işyeri sahiplerinin, e-posta adresini SGK’ya bildirme zorunluluğu getirdiğini de anımsattı. E-posta adreslerinin 31 Aralık 2012 tarihine kadar bildirilmesi gerektiğini belirten Göktaş, şunları söyledi: “E-devlet uygulamaları yoğun bir şekilde geliştiği için kağıt ortamında tebligatı ortadan kaldırmak, e-posta yoluyla bilgi vermek veya tebligat yapmayı getiriyorlar. Dolayısıyla buraya tebligat yapabilmek için işverenlerden, şirketlerden e-posta adreslerini istiyorlar. Bunu da tüm işverenler bu yılın sonuna kadar SGK’ya bildirmek zorundalar.

Bu şekilde SGK yapacağı bir tebligatı bu e-posta aracılığıyla takip edecekler. Tabi e-postayı bildirmek yetmiyor, şirket müdürlerinin bu e-postayı da günlük takip etmeleri, gelen postaları kontrol etmeleri ve tedbirlerini almaları lazım. Aksi takdirde SGK’nın bildirdiği bir takım olumsuzluklarla ve ödemelerle karşılaşabilirler, haciz işlemleri yapılabilir.”



İHA