Çankaya Köşkü’nde, TRT 1 ve TRT Haber ortak canlı yayınında önceki gece gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ’nün ekonomiye operasyon yaptığını söyledi. Yıldırım “Piyasada, ‘600’ün üzerinde şirket kayyuma devredildi, Türkiye’de sermaye güvenliği yok. Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke değil’ şeklinde özellikle küresel sermaye bağlantılı değerlendirmeler var. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?” sorusuna karşılık, şunları söyledi: “Bu kısmen maksadına da ulaştı. Standard and Poor’s ilk hamleyi yaptı, onun arkasından Moody’s geldi. Moody’s’den sonra bu dalgalanma Amerikan seçimleriyle birleşince dalga boyu da büyüdü. Bu alçak FETÖ, 15 Temmuz’da altın vuruşunu yapamadığı için bu sefer bütün gücüyle ‘Türkiye’de acaba ekonomiyi nasıl bozarız, algıyı nasıl bozarız, yabancıyı nasıl ifsat ederiz, onların Türkiye hakkındaki kanaatlerini nasıl değiştiririz’ diye müthiş bir operasyon yapıyor. Büyük paralar hem de. Parayı nereden aldılar? Bizim garip gureba, öğretmenden, memur ve esnaftan. Maalesef şimdi bu paraları Türkiye’nin geleceğini olumsuzlaştırmak, itibarını kötüleştirmek için aymaz bir şekilde kullanıyor ve bu konuda her türlü hainliği yapmaktan geri kalmıyorlar.”  
Sermaye kısıtlamasına yönelik konuşmalar bulunduğunun belirtilmesi üzerine Yıldırım “Bu alçakça dedikoduları yayıyorlar. Türkiye’de bunları yayıyorlar. Bunların kasıtlı yayıldığını biliyoruz. Bu alçaklığı yapanları da biliyoruz. Böyle bir şey yok” diye konuştu.

ADAM TA GÖBEĞİNDE
Yıldırım “Öyle bir illet örgütle karşı karşıyayız ki, örgüt var ama örgütün tespitinde çok zorlanıyoruz, faaliyetlerinin tespitinde zorlanıyoruz. Çünkü kayıtdışı bir örgüt, şeffaf değil. Yani yan yana duruyorsunuz, adam örgütün ta göbeğinde. Anlamanız kolay değil” ifadelerini kullandı.

DEVLET YENİ SÖZLEŞMELERİNİ TL İLE YAPACAK
Başbakan Yıldırım, devletin, yeni sözleşmeleri Türk Lirası’yla yapacağını, bu uygulamanın yabancılar için söz konusu olmadığını da açıkladı. Yıldırım “Diyelim ki milli paramızla Türk Lirası’yla yapacağız sözleşmelerimizi, kamudan vatandaşa olan alışverişlerde. Tercihimiz, beklentimiz odur ki vatandaşlarımız da ticari mukavelelerini milli para üzerinden yapsın. Burada tabii bir mecburiyet olmaz ama AVM’de kiralar var, büyük rezidanslarda, ofislerde niye dolar bazında olsun” dedi. Yıldırım, “Bundan sonra büyük ihalelerde bu yönde bir yaklaşım mı benimsenecek?” sorusuna ise “Kamu olarak yapacağımız işlerde böyle düşünüyoruz. Bunun istisnaları olabilir. Finansman temininde sıkıntı olabilecek projeler olursa bunun finansmanında bu değerlendirilebilir yani bu istisna tutulabilir ama genel anlamda Türk parasıyla yapılabilecek birçok taahhüt, satış ve hizmet alımı işi var. Dolayısıyla bu konularda genel yaklaşımımız, Türk Lirası’na yönelik taahhütleri gerçekleştirmek” cevabını verdi.

Merkez aceleci davrandı
Başbakan Binali Yıldırım, doların Türk lirası karşısındaki yükselişinin önlenebilmesi için faiz artırımından başka yöntem düşündüklerini ancak Merkez Bankası’nın (TCMB) kendisinin faiz artırım kararı verdiğini belirterek “Çok aceleci bir karar olarak görüyorum.. Bir buçuk aya kadar bu dalgalanmalar olacak.. Bu günler gelip geçecek. Tahminlerimiz vardı. Biz başka araçlarla bu iş yapılabilir mi diye düşünüyorduk. Ama faiz artırma kararını Merkez Bankası kendi verdi ve bu kararı uyguluyor.. Biz faiz artırımını doğru bulmuyoruz” dedi. Bu yıl yüzde 3 civarında büyümenin kendilerini tatmin etmeyeceğini de belirten Yıldırım,  “Bu rakamın mutlaka yüzde 4.5 ve üzerinde olması lazım. Bizi kesmez bu rakam” diye konuştu.