Gazetelerin ekonomi sayfalarında “konut satışları patladı” ya da mesela “konut satışları kriz dinlemedi” türünden haberleri hep okuruz. Bu gerçekten böyledir ya da değildir ayrı mesele ama ister satışlar patlamış olsun ister normal seyrinde gidiyor olsun, asıl mercek altına alınması gereken, özellikle ilçe bazından hangi bölgelerde satışların nasıl seyrettiğidir. Çünkü bu tespit, belediyelerin imar komisyonlarının ne sıklıkla toplandığından tutun, şehrin hangi yönde ve hangi sosyo-kültürel dinamiklerle büyüdüğüne kadar birçok bulgunun çıkış noktası olacak kadar önemlidir.


Bir kere il bazında satış rakamları herkesin tahmin edebileceği üzere bizim futbol ligimize benziyor: Üç büyükler hep belli. Nitekim 2015 Mayıs ayı itibariyle yaklaşık 525 bin adet toplam konut satışının %19.3’ü İstanbul ’da, %11.7’si Ankara ’da ve nihayet %6.1’i İzmir’de gerçekleşmiş. Üç büyükleri geçen sene ve ondan önceki sene olduğu gibi, bu sene de Antalya ve Bursa izlemiş. Burada sürpriz yok.


ANADOLU İSTANBUL’A MEYDAN OKUYOR
Ama ilçe ölçeğinde baktığımızda klasik sıralama çok enteresan bir şekilde değişiyor. Üstelik sadece toplam satışlarının kabaca %75’ini oluşturan konutlar değil, tüm gayrimenkul satışları dikkate alınarak bakıldığında, memur kenti Ankara’nın sanayi ve ticaret kenti İstanbul’a fark üstüne fark attığı görülüyor. İstanbul’un o sarsılmaz sanılan tahtı yerle yeksan oluyor.


İlçeler ilk 10 sıralamasına baktığımızda, her ne kadar yakın geçmişte imar problemleriyle imajı sarsılmış da olsa, Esenyurt’un birinciliği kimseye kaptırmayarak İstanbul’un şeref sayısını attığı anlaşılıyor. Ancak, Ankara’nın tamı tamına 5 ilçeyle çarpıcı bir şekilde öne çıktığı da bir gerçek. Öte taraftan enteresan bir şekilde İzmir ilçelerinin esamisi dahi okunmazken, Kepez gibi, Selçuklu gibi “ben de buradayım, benim de farkıma varın” diyen Anadolu ilçelerinin varlığı da çok dikkat çekici.



Haber: MİTHAT BÜLENT ÖZMEN - Radikal