İSTANBUL (AA) - Borsa İstanbul’da Türkiye Girişimcilik Zirvesi için gong töreni gerçekleştirildi.

Zirvenin açılışında konuşan Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, 2012 yılında yayımlanan 6362 sayılı kanununla sermaye piyasalarının yeniden yapılandırıldığını belirterek, ikincil düzenlemelerle de uluslararası normlarda, altyapısı hazır sermaye piyasası mevzuatının sektörün ve girişimcilerin kullanımına hazır hale geldiğini ifade etti.

Karadağ, “Bu ülke ekonomisinin kalkınması için doğru finansman ve kıymet alternatiflerinin sürdürülebilir kalkınmanın finansmanı için çok önemli bir fırsat. Ülkemizin bankacılık ve finans kesimi 2000’li yılların başında çok ciddi bir krizle sektöre girdi. Doğru regülasyon ve yapılandırma çalışmaları sonrasında, bankacılıkta uluslarası normlardaki düzenlemelerle sağlıklı işleyen bir bankacılık sektörüne ulaştık. Ancak 2013 ve devamında gelen yıllarda bankacılığın gelebileceği sınırlarına ulaştığını ve artık alternatif uluslararası normlarda, uluslararası sermaye piyasalarında kullanılan ürün çeşitliliğinin bankacılık tarafından da kullanılması gerektiğini anladık. Nedir bu ürün? Tabi ki sermaye piyasaları ve menkul kıymetleştirme. Bankalarımızın da girişimcilerimizin de sermaye piyasalarına gelmeleri menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası ürünlerinden aktif şekilde yararlanmaları gerekiyor, doğru ürünün doğru ölçekte doğru yöntemlerle sunulması gerekiyor.” diye konuştu.

2011 sonrası başlayan halka arz seferberliğinde, yanlış ölçekte borsaya kote edilen başarısız örnekler bulunduğunu belirten Karadağ, yanlış ölçekte borsaya gelmenin doğru bir model olmadığını, işletmelere doğru katkılar sağlamadığı vurguladı.

Karadağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Büyük kurumlar sermaye piyasasından yararlanacak, KOBİ'ler ve küçük girişimciler risk sermayesi yatırımları, start uplar ne yapacak? Türkiye'de başka borsa yok. 2012 yılından sonra Altın Borsası, Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası, Menkul Kıymet Borsası, kıymetli metaller hepsi tek çatı altında, Borsa İstanbul çatısı altında birleştirildi. Dolayısıyla bizim Borsa İstanbul olarak, Türkiye'nin finansal süpermarketi olarak mutlaka KOBİ’lerimiz için de doğru ürünler sunmalıyız. Sermayeye açık, girişimcilere kapalı bir piyasa anlayışı kabul edilemez. Ben hep şunu örnek veriyorum; ulaştırma sektörünün çok basit bildiği bir yöntem var. Mesafeye göre kara, hava veya denizden birini seçmeniz gerekiyor. Okyanus ötesi mesafelerde uçak, biraz daha kısa ise demir yolu, orta mesafeden kısa mesafede kara yolunu tercih etmezseniz başarısız olursunuz. Bizim de benzer yöntem kullamamız lazım."


- "Ölçeği yakalayamayan firmalar borsaya gelmesin"


Himmet Karadağ, bankalara da menkul kıymet kullanımı şiddetle önerdiğini, bankaların temel problemlerinin şu an vade uyumsuzluğu olduğunu bildirdi.

Bankaların 30-35 günlük fonlama ile mevduat toplayarak 3-5 veya 10 yıllık projeleri fonlamaya çalıştıklarını belirten Karadağ, şunları kaydetti:

"Bu vade uyumsuzluğu, kısa dönemde banka yönetimlerini finansal açıdan çok ciddi sıkıntılara maruz bırakıyor, kırılganlıklarımız artıyor. Bu anlamda ölçeği yakalayamayan firmaların Borsamıza gelmesini istemiyoruz. Ne yapmamız lazım? Doğru ürünlerle doğru yöntemlerle onları hazırlamak gerekiyor. Mesela bir tane başarılı markamız var; Nusret. Biz doğrudan Nusret'i borsaya alsaydık, acaba Nusret başarılı olur muydu? Çok başarılı bir start up iş fikri var. Çok başarılı iş fikrini doğrudan 'listed' yapsak acaba başarıyı yakalayabilir miyiz? Yakalayamıyoruz. Yeni işletmeler pazarında, kendi dinamikleriyle bir yere gelecek firmaları borsaya açarak, yoğun bir regülasyon, denetim ve sıkıntıyla baş başa bırakıyoruz. Doğru fonlama ve doğru kurumsallık enjekte edemediğimiz için başarı yakalayamıyoruz. Türkiye'nin finansal süpermarketi Borsa İstanbul’u, ölçeğini yakalamış, milyar dolar üstü finansal tablolara sahip firmalar için halka arzı öneriyoruz. Girişimcileri de özel pazarımızda kurduğumuz girişim sermayesi fonlarıyla destekliyoruz.

Varlık Fonu’nun yönetiminde biz Borsa İstanbul olarak kanunen ayırabildiğimiz sermaye girişim fonunu çoktan ayırdık. Buradan oluşacak havuzla da havuzda da en kısa sürede girişimcilerimizi desteklemeye başlayacağız. Tabi ki start up firmalarına, risk sermayesi firmalarına sadece fonlama yapmayacağız. Borsanın imkanlarıyla, altyapısıyla kurumsal ve mevzuat anlamında doğru ölçekte fonla birlikte sunucağız. Hedefimiz yapabildiklerimizi yükseltip büyütmek, sonra da hazır olup dileyenler borsaya halka açılmaya ve diğer sermaye piyasası ürünlerimizi kullanmaya hazır olacaklar hazır hale gelecekler."

- "Gelişmekte olan ülkeler için girişimciliği desteklememek bir risktir"


Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan da yeni iş alanları oluşturulmasında girişimciliğin büyük bir fırsat olduğunu belirterek, bugün teknoloji ve yazılımdan finansal hizmetlere kadar hayata dahil olan her şeyin, girişimcilik kültürünün bir ürünü olduğunu söyledi.

Başarılı girişimlerin bir yandan ekonomiye değer katarken diğer yandan insanların yaşam kalitesini yükselttiğini vurgulayan Arslan, başarılı projelerin girişim sermayesinin çok üstünde karlılık getirdiğini, geleneksel iş yapış biçiminin de köklü şekilde değiştiğini vurguladı.

Arslan, dünyanın hemen her yerinde girişimciliğin gelişmesinin engellerden birinin finansal kaynakların yetersizliği veya finansal kaynaklara erişim zorlukları olduğunu belirterek, "Son dönemde finansman kaynaklarına erişimde, geleneksel yöntemlerin dışında alternatif finansman kaynaklarının da geliştiğini görüyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde özel girişimciliği harekete geçirecek yeni finans modelleri gelişiyor, başta bankacılık olmak üzere pek çok sektörde inovatif modeller geliştiriliyor. Gençlerin yaratıcı fikirlerini gerçekleştirmeye olanak tanıyan risk sermayesi modeli de tecrübelerini yeni kurulan küçük girişimlere aktarmak isteyen bireysel yatırımcıları ifade eden 'melek yatırımcılar' da bu konuda iyi birer örnektir." diye konuştu.

Türkiye'nin bugün ABD ve İngiltere'den sonra kitle fonlamasını mevzuatına alan üçüncü ülke olduğunu hatırlatan Arslan, kitle fonlama sisteminin dünyadaki hacminin 35 milyar dolar seviyesinde olduğunu bildirdi.

Arslan, "Önümüzdeki 7 yıl içinde bu rakamın üçe katlanması bekleniyor. Bu adımı en erken atan ülkelerden biri olarak ülkemizde bu alanda da büyük işlere imza atılacağına yürekten inanıyorum. Türkiye gelişmekte olan ülkeler içinde en büyük potansiyele sahip ülkelerden biridir. Eğitime ve insan kaynağına yapılan uzun vadeli yatırımlar, ülkemizden küresel düzeyde başarılı girişimler çıkaracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, bir gazetecinin "Yurt dışı borçlanma düşünceniz var mı? Sendikasyon çevirmeniz gerekiyor mu?" şeklindeki sorusu üzerine, "Şartlar koşullar uygun olursa her zaman yaparız. Bizim şu anda likidetimizde, pozisyonumuzda bir sorun yok. Şartlar, koşullar ne zaman uygun olursa her türlü enstrümanı biz kullanıyoruz." dedi.

Osman Arslan, değişik kanallardan yurt dışı borçlanma enstrümanı da kullandıklarını sözlerine ekledi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın katıldığı Türkiye Girişimcilik Zirvesi'nde, Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Paul Doany’nin tematik konuşmalarının yanı sıra, IBM Watson Financial Services FinTech Başkanı Paolo Sironi, UNIDO Teknoloji Transfer Ofisi Başkanı Dr. Hashim Hussein, Deloitte Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Humpry Hatton ve Güney Doğu Avrupa Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Panos Ketikidis gibi uluslararası isimler de konuşmacı olarak yer alacak.