ANKARA (AA) - ERDAL ÇELİKEL - Türkiye'nin protez-ortez sistemleri alanındaki firmalarından Proted, 2006 yılında başladığı ihracat serüveninde, 11 yılda, 5 kıtada 63 ülkeye ürün satan bir markaya dönüştü.

Türkiye'nin ihracatı bu yıl rekora doğru giderken, çoğunluğu KOBİ düzeyindeki firmalar da ihracatta gösterdikleri başarılarla ön plana çıkıyor.

Bu firmalardan Ankara'da yerleşik Proted Protez Ortez Rehabilitasyon Merkezi 2006'da başladığı ihracat yolculuğunda bugün ulaştığı seviyeyle dikkati çekiyor.

Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başlangıçta ihracat değil, uygulama amacıyla yola çıktıklarını, Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi, Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi gibi kuruluşların ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi.

Protez-ortez sistemlerinin genellikle Almanya ve ABD gibi ülkelerden ithal edildiğini belirten Şahin, "Bunların yurt dışından alınması kullanıcılar açısından maliyetleri artıran bir unsurdu. O nedenle 1990'larda 'Bu ürünün ne kadarını ülkemizde yapabiliriz' diye yola çıktık." dedi.

- Ürününü satmak isteyen firmaya ihracat yaptılar

Şahin, ilk ihracatlarını Almanya'ya gerçekleştirdiklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Bu ülkeden bir firma ürün satmak için bize geldi. Kendilerini misafir ettik. Biz de o dönemde iş alanımızla ilgili bazı parçaları üretmeye başlamıştık. Kendilerine ürünlerimiz olduğunu söyledik ve üretim yerlerimizi gösterdik. Ürünlerimizi görünce etkilendiler ve yanlarında birkaç numune götürdüler. Aradan çok fazla zaman geçmeden bizimle yeniden temas kurarak üretim kalitesini incelemek üzere teknik elemanlarını yolladılar. Onlar da birkaç numune aldılar ve testlerden geçirdiler. Protezde 2 milyon adım veya hareket standardı vardır. Çalışan bir engelli yılda bir milyon adım atarmış yani bu tür ürünlerde 2 milyon adım, 2 yıl garanti anlamına geliyor. Ürünlerimiz yaptıkları testlerde 2 yıl garanti kriterini geçti. Bu gelişme üzerine, Alman firması ürünlerimizi almak istediğini bize iletti. İlk ihracatımız bu şekilde gerçekleşmiş oldu."

Almanya gibi bir ülkeye ürün satmalarının ihracat konusunda kendilerini motive ettiğini dile getiren Şahin, bu motivasyonla Ar-Ge birimi kurduklarını ve kendi tasarımlarını yapar hale geldiklerini bildirdi.

- "Üretime gönül vermelisiniz"

5 kıtada 63 ülkeye ihracat yaptıklarının altını çizen Şahin, elde ettikleri başarının ekip çalışmasının bir sonucu olduğunu vurguladı.

Şahin, ilk ihracatlarının ardından kendilerine olan güvenlerinin arttığını ve bunun da yeni pazarların açılmasını kolaylaştırdığını belirterek, "İlk ihracatımızı yaptığımız Alman firması ürünümüzü 18 ülkeye satmak için bizden yetki aldı. Kendi markasıyla sattı ama bu ürünün Türk malı olduğu biliniyordu. Zaten üzerinde 'Türkiye'de üretilmiştir.' diye yazıyor. Böylece başka ülkelerdeki firmalar ürünü doğrudan Türkiye'den alma yoluna gittiler." diye konuştu.

Yüksek kalitede ürün için üretime sevdalanmak gerektiğini vurgulayan Şahin, "Bir genç kıza sevdalanır gibi sevdalanacaksınız. 'Günlük para kazanacağım.' diye düşünürseniz kaliteyi yakalayamazsınız. Her şeyinizle gönül vermeniz lazım. Bir ürünü yaparsınız, 1-2 ülkeye ucuza satarsınız ama ucuz diye 63 ülkeye satamazsınız, demek ki bir kalite var." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yıllık 1,5 milyon adet üretim kapasitemiz var"

Şahin, toplam ciroları içinde ihracatın payının yüzde 80 olduğuna dikkati çekerek, yılda 1,5 milyon protez-ortez seti üretebilecek kapasitelerinin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'ye uygun maliyetlerle getirtmek adına tıbbi cihaz ithalatı üzerinden gümrük vergisi alınmadığını anlatan Şahin, bu ürünlerin kalitesini test edecek bir laboratuvar bulunmamasının sorun olduğunu dile getirdi.

Şahin, "Siz burada bir Ar-Ge yapıyorsunuz, mühendis çalıştırıyorsunuz, makine alıyorsunuz ama yurt dışından ürün getiren arkadaş iki kişiyle bunu başarabiliyor. Hatta sizin fiyatlarınızın altında fiyatlara satabiliyorlar." dedi.