2016 yılında ilk 500 şirket arasına giren, döviz kurlarının yükselmesi ile konkordato kararı alan Destebaşı Grup, kurların düşmesi ile tekrar üretime başladı. Şirketin danışmanı Erhan Çetin, "Destebaşı Grup olarak, gerek müşterisiyle gerek çalışanlarıyla bu krizi de aşacağız. Bu maksat ile tedbir ve koruma amaçlı almış olduğumuz kararın, hizmet verdiğimiz ve hizmet aldığımız tüm kurumlar ve şahıslar için en doğru yol olduğunu hep birlikte göreceğiz” dedi.

2016 yılında Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında 449. sırada yerini alan ve beton, agrega, demirçelik, inşaat ile araç kiralama alanlarında başarılı çalışmalarıyla dikkat çeken Destebaşı Grup, 2011 yılında Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketlerinden biri oldu. Destebaşı Grup bünyesinde 1995 yılında kurulan Detaş Beton, sektörün en güçlü markalarından biri haline geldi. Sahip olduğu 4 tesis, 8 santral, 75 transmikser, 19 pompa, 54 tır, 10 hidrolik dağıtıcı ve uzman kadrosuyla yıllık 2 milyon metreküp hazır beton üreten şirket, 2018 yılı içerisinde sektördeki talebin daralması ve müşteri alım gücünün azalması neticesinde satışların düştüğü ve bu yüzden şirketin elde etmesi gereken nakitleri elde edemediğinden dolayı, konkordato kararı aldı.

“Kredi faiz oranları tek hanelerden yüzde 30’lara çıktı

Dolar ve Euro gibi yabancı paraların TL karşısındaki yükselişinin vadeli olarak temin edilen hammadde maliyetlerini yükselttiğini ifade eden Destebaşı Grup Danışması Erhan Çetin, "Şirketin kısa veya uzun vadeli kredi borç yükümlülüklerinin fazla olması nedeniyle, borç çevrimi açısından, yeni kaynak temininde kredi kullandıran bankalar tarafından yüksek maliyetli kredi verilmiştir. Bu durum faiz maliyetini yükselmiştir. Şirketimiz tarafından tedarikçilere verilen bir kısım çekler ile finansal kiralama borçlarımız döviz cinsinden olup kurların yüksek oranda artmış olması nedeniyle ödeme yükümlülükleri rakamsal yönden yaklaşık 2 katına çıkmış olup bu durum şirketimizin nakit dengesini olumsuz etkilemiştir” diye konuştu.

“Konkordato hakkı kullanmayı gerekli gördük”

Şirket borçlarının vadesi ile alacaklarının vadesi arasında uyumsuzluk sorunu olduğunu belirten Çetin, "Şirketimiz söz konusu vade uyumsuzluğunu kredi kullanarak gidermeye çalışmıştır. Söz konusu kredi nedeniyle önemli tutarda finansman maliyetine katlanılmıştır. Diğer yandan şirketimizce çeklerin vadelerinde ödenebilmesi ve çeklerin yazılmaması için bazı dönemlerde zararına satışlar yapılmış bu ise vade uyumsuzluğu nedeniyle bir kısım satışlardan önemli ölçüde zarar edilmesine sebep olmuştur. Şirketimiz ödemeler dengesi bozulunca bu açığı kapatmak için finans kaynak kullanımını artırmış ve ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar nedeniyle yükselen borçlanma maliyetleri işletmemizi ekonomik çıkmaza sürüklemiş, kredi maliyetinin yüksek olması neticesinde bir süre sonra işletme faaliyetlerinin finansmanı sağlanamaz duruma gelmiştir. Neticesinde şirketimizin ticari faaliyetleri sekteye uğramaması için Türk Ticaret Kanunu’nun şirketlere bu tarz dönemler için tanıdığı konkordato hakkı kullanmayı gerekli gördük. Yaşanan sıkıntıları aşmak için operasyonel maliyetlerimizi azaltacak hamleler yaparak karlılık odaklı büyüme stratejileri uyguluyoruz. Bu yenilenmeyi hızla hayata geçirdik, ilave finansman için de çeşitli kurumlarla görüşüp kaynak oluşturmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

“Sürecin sonunda başarıya ulaşacağımıza dair inancımız tamdır”

Firma olarak yaşanan krizin müşteri ve çalışanlarla aşılacağını vurgulayan Erhan Çetin, "Firma olarak 39 yılı aşan bir geçmişimiz var. Bugüne dek birçok krize göğüs gerdik ve bunlardan da başarıyla çıktık. Destebaşı Grup olarak, gerek müşterisiyle gerek çalışanlarıyla bu krizi de aşacağız. Bu maksat ile tedbir ve koruma amaçlı almış olduğumuz kararın, hizmet verdiğimiz ve hizmet aldığımız tüm kurumlar ve şahıslar için en doğru yol olduğunu hep birlikte göreceğiz. Geçen 3 ay içerisindeki performansımızı ve mali değerlerimizdeki olumlu gelişmeleri göz önünde bulundurarak hedeflerimizi gerçekleştirdiğimize ve sürecin sonunda başarıya ulaşacağımıza dair inancımız tamdır. Yeniden faaliyete başlamış olmamız hazır beton sektöründe emin adımlarla ilerleyen şirketimize, iş ortaklarımızın güvenini arttırmıştır. Bu ilerleme her şeyden önce Türk kamuoyunun bize sonsuz desteği ile gerçekleşmiştir” dedi.