Nazım Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde kredi kartı kullanan tüketicileri mağdur eden iki yeni şikayet konusunda artış yaşandığını kaydetti.

Bazı firmalarca, gerçekleştirilmemiş alışverişlerin ya da fazladan taksitlerin kredi kartına yansıtılmasıyla haksız yere ödeme yaptırıldığını belirten Kaya, şöyle devam etti:

''Burada ödemeler kredi kartına yansıtılıyor. Bu duruma genelde internet üzerinden 'mail order' sistemiyle alışverişlerde karşılaşılıyor. Bunun için, sayıca fazla işlem yapan kişiler tercih ediliyor. Böylece ekstrede 100-200 işlem varsa, bu dolandırıcılık arada fark edilmiyor. Söz konusu kötü niyetli firmalar, çok sayıda kişide bunu gerçekleştirmesi durumunda önemli miktarda haksız kazanç sağlamış oluyor. Esnaf ya da tüketici durumu fark ettiğindeyse, hata olduğunu söyleyip, parayı iade ediyorlar. Ancak, fark edilmemesi durumunda yaptıkları yanlarına kar kalıyor.

Ayrıca, tüketicilere, yaptıkları alışverişin taksit sayısından fazla taksit ödemesi yansıtılabiliyor. Öreğin 10 taksitli bir alışverişse, 11 taksit yansıtılıyor.

Bu durumlarla karşılaşılmaması için tüketicileri dikkatli olmaları için uyarıyoruz. Sanal kart kullandırılıyor, tüketicilere yönelik güvenlik uygulamaları yapılıyor, ama yeterli olmuyor. Vatandaş, mağdur durumda kalmamak için kartının bilgilerini, yani elindeki silahı başkasına teslim etmemeli, taksitlerini, ödemelerini mutlaka kontrol etmeli.''

Kaya, kredi kartıyla sayıca az ya da çok işlem yapılmış olmasının önemli olmadığını belirterek, ''Tüketiciler mutlaka yapılan alışverişlerin belgelerini saklayıp, ekstre gelince karşılaştırsınlar. Her ay yapılan küçük miktardaki fazla ödeme, yılda önemli bir rakama ulaşabilir. Bu da birçok ailenin ya da esnafın düşünüp yapamadığı bir tasarruf'' dedi.

-KURYEYLE GELEN SÖZLEŞME-

Kredi kartında ikinci şikayet konusunun ise bankalar tarafından gerçekleştirilen bir uygulama olduğunu belirten Kaya, ''Bankalar, değişim tarihi gelmiş ya da gelmemiş kredi kartlarını kurye ile gönderiyorlar. Ancak, kartla birlikte yeni sözleşmeyi de gönderiyorlar ve teslim almak için sözleşmeyi de imzalamanız isteniyor. Bankalar, lehlerine düzenlemeler içeren yeni sözleşmeleri tüketicilere imzalatma girişimindeler. Bu, özellikle kredi kartı aidatını sözleşmeye koymak adına yaptıkları bir uygulama'' dedi.

Bugüne kadar sözleşmelerin kredi kartıyla birlikte gelmediğini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:

''Bu, bankaların, aidatlara yasal zemin oluşturmak için gerçekleştirdikleri bir uygulamadır. Aslında bu uygulama, sözleşmenin doğasına aykırı. Çünkü sözleşme, iki tarafın karşılıklı oturmasıyla yapılabilir. Kuryeyle gönderilen sözleşmeye imza atılmasıyla geçerli olmaz. Bir sorun durumunda ya tüketici bunun kurye ile geldiğini ve imzaladığını ispat etmeli ya da banka tüketiciyle yüz yüze gelip imzalattığını ispat etmelidir.

Bankaların yapması gereken, tüketici bankaya geldiğinde açıklama yapıp, 'kabul ediyorsanız aidatımız bu, razıysanız imzalayın' ya da 'kabul etmiyorsanız aidat almayacağız' demeliler. Tüketiciler kurye ile gelen sözleşmeyi imzalamasınlar. Eski sözleşmeleri geçerlidir.''