BDDK, limiti 15 bin liraya kadar olan kredi kartlarında asgari ödeme tutarını yüzde 25’ten yüzde 30’a, limiti 15 bin liradan 20 bin liraya kadar olan kredi kartlarında ise yüzde 30’dan yüzde 35’e çıkarıyor. Sermaye Yeterliliği Mevzuatı, Karşılık Mevzuatı ve Kredi Kartları Mevzuatında değişiklik yapmaya hazırlanan BDDK, söz konusu taslakları kamuoyu görüşüne açtı. Takipteki bireysel kredilerin dağılımında kredi kartı alacakları yüzde 46 düzeyine ulaştığına dikkat çeken BDDK, bireysel kredi kartı alacakları yüzde 43 oranında artış gösterdiğini kaydetti. 

ASGARİ ÖDEMEYE KADEMELİ ARTIŞ

Banka Kartları ve Kredi Kartları Yönetmelik Taslağı ile asgari ödeme tutarı, kredi kartı limiti 15 bin liraya kadar olan kredi kartlarında dönem borcunun yüzde 25’inden yüzde 30’una, kredi kartı limiti 15 bin liradan 20 bin liraya kadar olan kredi kartlarında ise dönem borcunun yüzde 30’undan yüzde 35’ine yükseltiliyor. Bu oranlara kademeli bir şekilde ulaşılması da öngörülüyor. 

BİN LİRA ÜSTÜNE RUTİN KONTROL

Gelir düzeyi bin lira veya altında olanlarla gelir düzeyi tespit edilemeyenler için kredi kartı limiti bin lirayla sınırlandırılıyor. Limiti bin liranın üzerinde olanların gelir düzeylerinin belgelendirilmesi ve bu gelirlerin sürekliliğinin düzenli olarak kontrol edilmesi zorunluluğu da getiriliyor. 

RİSK AĞIRLIĞI YÜKSELTİLİYOR

Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesi Yönetmelik Taslağı ile kredi kartı vasıtasıyla, mal ve hizmet alımı için veya nakit olarak kullandırılan kredilerin kalan vadesi 1-6 aya kadar olan taksit ödemelerine hali hazırda yüzde 75 olarak uygulanan risk ağırlığı yüzde 100’e çıkarılıyor. Kredi kartı vasıtasıyla, mal ve hizmet alımı için kullandırılan kredilerin kalan vadesi 6-12 aya kadar olan taksit ödemeleri tutarlarına ilişkin halen yüzde 150 olarak uygulanan risk ağırlığı da yüzde 200’e, kalan vadesi 12 ayı aşanlara ilişkin yüzde 200 olarak uygulanan risk ağırlığı yüzde 250’ye yükseltiliyor. Uygulama kapsamına kredi kartı vasıtasıyla nakit olarak kullandırılan krediler de dahil ediliyor. 

“TÜKETİCİ KREDİSİ” TANIMI

Kredi Riski Azaltım Taslağıyla da Türkiye İhracat Kredi Bankası’ndan sağlanan ihracat kredi sigorta poliçeleri Kredi Riski Azaltım Teknikleri Tebliği kapsamında risk azaltıcı bir teminat olarak tanınıyor. Bu poliçeler merkezi yönetim tarafından sağlanan garantiler gibi dikkate alınıyor. Bankalarca Kredi Alacaklarının Niteliklerinin Belirlenmesi Yönetmelik Taslağı’nda da “tüketici kredisi” tanımı yapılıyor. Bu tanımda gerçek kişilere ait tasarruf mevduatlarına bağlı olarak kullandırılan kredili mevduat hesaplarıyla kredi kartları vasıtasıyla, hem mal ve hizmet alımı için hem de nakit olarak kullandırılan kredilere yer veriliyor. 

KARŞILIK ORANLARI DÜŞÜYOR

Böylece daha önce tüketici kredisi kapsamında yer almayan söz konusu krediler kapsama alınıyor. Söz konusu değişiklikle taşıt ve konut kredisi dışındaki tüketici kredilerine yönelik genel karşılık oranlarındaki artırımlı uygulamaya gerçek kişilere ait tasarruf mevduatlarına bağlı olarak kullandırılan kredili mevduat hesaplarıyla kredi kartları vasıtasıyla, mal-hizmet alımı için ve nakit olarak kullandırılan krediler de dahil ediliyor. Genel karşılık oranları, ihracat kredilerinde yüzde 1’den yüzde 0’a, KOBİ kredilerinde ise yüzde 1’den yüzde 0,5’e indiriliyor. 

KART SORUNUNA ÇÖZÜM OLUR

Erdinç ÇELİKKAN / ANKARA

BDDK’nın kredi kartı alacaklarının ileride problem yaratması ihtimaline karşı tedbir aldığına dikkat çeken yetkililer, “Ancak borcunu ödemeyen tüketici için de cezai yaptırımların taslağa eklenmesi gerekiyor” bilgisini verdiler. BDDK’nın tüketici kredilerinde yaşanacak olası probleme karşı hazırlandığına dikkat çeken yetkililer, düzenleminin kart nedeniyle yaşanan sorunlara çözüm olacağını dile getirdi. BDDK’nın tüketici kredilerindeki alacaklardan çekindiğine dikkat çeken bir yetkili, “BDDK, bu oran yükseldiği için düşürmek istiyor. Bir problem yaşandığında ‘tedbir almadılar’ eleştirilerine karşı gardını alıyor. 

BDDK, düşük gelir grubundaki kişilerden kaynaklı alacakların artmasından dolayı sıkıntı olabileceğini düşünüyor. Bu nedenle de gelirin belgelendirilmesi şartı getiriliyor. Bu doğru bir öngörüdür. Ayrıca kartta sürekliliği özendirici durumu teşvik ediyor. Alacakların ileride problem olmaması için kredi kartında asgari ödeme miktarı artıyor. Çünkü asgari ödeme miktarı az olunca insanlar alışkanlık yapıyordu. Az ödeyerek borcunu katmanlayarak artmasına neden oluyordu. Ancak BDDK’nın tüketici borcunu ödemezse nasıl bir düzenleme yapılacağını da mutlaka taslağa eklemesi gerekiyor. Kart iptal mi edilecek, limit mi düşürülecek, ya da cezası ne olacak gibi alternatif çözümlerin üretmesi doğru olur.” 

ALACAKTAKİ ARTIŞI DENGELER

Ekonomist Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl de düzenlemelerin mevcut durumda alacaklardaki artışı dizginleyebileceğini vurguladı. “Gelire bağlı limit belirlenmesi, gelirin ispatlanması ve gelirin esas kriter olarak alınmasının olumlu olduğunu kaydeden Karagöl, “Diğer sınırlamaların getirilmesi, insanların önümüzdeki dönemde asgari miktarı düşünerek harcayacak olması tüketicinin karttan zarar görmemesi için önemli bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Dünyada hiçbir kritere bakmadan “gel kart verelim” diyen bir ülke olmadığını söyleyen Karagöl, “Bu açıdan kart verilen kişiye de sürekli gelir takibinin yapılması gerekiyor. Bu yapılmadığı için gelirle kart limiti arasında büyük dengesizlik yaşanıyor” diye konuştu. 

SÜREKLİ ARTIŞ VAR

2007 yılından itibaren KOBİ kredilerinin toplam krediler içerisindeki payı yüzde 28’ler seviyesinden yüzde 25’ler seviyesine geriledi. Buna göre son yıllarda ihracat kredilerinin payı yüzde 10’lar seviyesinden yüzde 5’ler seviyesine geriledi. Diğer taraftan, 2012 yıl başından itibaren bireysel kredi kartı alacakları yüzde 43 oranında arttı. Bu artışın yüzde 84 gibi önemli bir kısmı taksitli kredi kartı alacaklarından kaynaklandı. Taksitli kredi kartlarının kredi kartları içerisindeki payı Haziran 2013 itibariyle yüzde 56 düzeyine yükselirken, takipteki bireysel kredilerin dağılımında ise kredi kartı alacakları yaklaşık yüzde 46 düzeyine ulaştı.