İŞÇİYLE işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen en önemli belge iş sözleşmesidir. Çoğu kez işverenlerin iş sözleşmesinin bir nüshasını işçilere vermediğini görüyoruz. Böyle olunca işçiyle işveren arasında bir anlaşmazlık çıktığında işçi iş sözleşmesindeki maddeleri bil(e)mediği için mağdur olabiliyor. İşçilerin işe girerken imzaladıkları iş sözleşmelerinin bir nüshalarını mutlaka işverenden almaları ve ellerinde bulundurmaları gerekiyor. İş sözleşmesini işçi de, işveren de feshedebilir. İstifa veya işten çıkarma gerçekleştiğinde işçinin veya işverenin bunu kabul etmeme hakkı bulunmuyor.

BASKI 'İŞTEN ÇIKARMA' SAYILIR

İş sözleşmesinin imzalanması da, sonlandırılması da bazı hükümlere tabidir. İş sözleşmesinin sonlandırılmasında Kanuna uygun hareket edilmesi gerekir. Örneğin tehdit ve baskı sonucu işçinin elinden istifa dilekçesi alınması durumunda fesih işleminin işveren tarafından yapıldığı kabul edilir. Yani işverenin işçisinden tehdit ve baskıyla istifa dilekçesi alması halinde açılacak bir davada bu durum ispatlanırsa bu işlem istifa değil, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi olarak değerlendirilir.
 
TEKNOLOJİ GELİŞTİ

Gelişen teknolojiyle birlikte iş sözleşmesinin feshedilmesinde de çeşitli yeni yöntemler kullanılmaya başlandı. Örneğin işçi bilinçli bir şekilde iş sözleşmesinin feshine ilişkin bildirimi imzalamazsa kendisine e – mail veya sms ile bildirim yapılması da bu koşulun yerine getirilmesini sağlayabilir. Fakat işçiye yazılı bir fesih bildirimi yapılmadan direkt olarak sms veya e – mail ile iş sözleşmesinin feshedilmesi mümkün değildir. Bu şekilde gerçekleştirilen fesihler de şekil şartına uyulmadığı için sonuç doğurmaz. 

'VERİMSİZ'SE İSPAT EDECEK

İş sözleşmesinin feshinde fesih nedeninin açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. Fesih nedeninin açıkça bildirilmesi de bir geçerlilik şartıdır. Yani iş sözleşmesi gerekçe belirtilmeden feshedilen işçi işe iade davası açarsa işine geri dönme şansı bulunuyor. Bu nedenle fesih nedeninin de işveren tarafından açık bir şekilde ifade edilmesi gerekir. “Verimsizlik”, “performans yetersizliği” gibi fesih nedenlerinin işveren tarafından ispat edilmesi de şart.

ADRESE DİKKAT EDİLMELİ

Çalışan işyerindeyken fesih işlemleri kolay. Ancak işçinin işyerinde olmadığı bir zamanda yapılan fesihler konusunda tereddütler bulunmaktadır. Bu gibi durumlarda işçiye fesih posta yoluyla bildirilmiş ve işçi iş sözleşmesinde belirtilen adrese gelen tebligatı almamış ise işe iade davası gibi pek çok hakkın kullanımında sorunlar yaşanmaktadır. Kural olarak iş sözleşmesinin feshinin bildiriminin işçiye ulaşma anından itibaren gerçekleştiği kabul edilmektedir. Posta yoluyla yapılan bir tebligatta işçi belirtilen adreste bulunmazsa ihbarname binanın kapısına yapıştırılır ve bu tarih iş sözleşmesinin fesih tarihi olarak kabul edilir. Dolayısıyla işçilerin işe girerken işverene verdikleri adres bilgisi bu bakımdan çok önemlidir.

YAZILI OLMASI GEREK

İŞ Kanunu’na göre iş sözleşmesinin feshinin kural olarak yazılı yapılması gerekir. Ayrıca işçinin iş sözleşmesi feshine dair bildirimi imzalaması da şarttır. Feshin yazılı yapılması şartı hukuken geçerlilik şartıdır. Yani yazılı olarak yapılmayan bir fesih geçerli bir fesih değildir. Bu durumda işçi işe iade davası açarsa işverenin işçiyi işten çıkarma nedeni sorgulanmaksızın usule uyulmadığı için işçi işe iade edilir. Yazılı feshin işçi tarafından imzalanması gerekliliği ise ispat şartıdır.

TOPLU ÇIKARMADA KURALLAR DEĞİŞİYOR

İŞVERENLERİN ekonomik, teknolojik ve yapısal nedenlerle toplu olarak işçi çıkarmaları halinde ise işçiye yazılı bildirim yapma zorunluluğu söz konusu değildir. Toplu işçi çıkarılacağının işyerinde sendika bulunması halinde sendika temsilcilerine, ilgili il müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumu’na 30 gün önceden bildirilmesi halinde işçilere yazılı bildirim yapılmasına gerek olmaksızın iş sözleşmeleri feshedilebilir.

5 SORU 5 CECAP

FAZLA MESAİ ÖDEYEBİLİRSİNİZ


Soru: Eczanede çalışma yasal olan haftalık 45 saati geçiyor. Ben yazılı bir sözleşmeyle elemana günde 7.5 saat çalışacaktır diye sözleşme imzalatsam geçerli olur mu? Sonradan fazla mesai yaptım derse sözleşme geçerli olur mu? (Fuat B.)
 Cevap: Siz bir sözleşme imzalatıp 7.5 saatlik çalışma süresi söz konusudur deseniz bile fiili çalışma esastır ve fazla mesai ödemesi yapmanız gerekir. 

SİGORTALIYA GELİR TESTİ

Soru: Ticari gemilerde kaptan olarak çalışmaktayım, karaya sürekli çıkamadığımdan dolayı ve ikametimin bulunduğu adres İstanbul olmasından dolayı gelir tespiti yaptıramamaktayım. Temmuz 2015'e kadar ikametgâhıma gitmem imkânsız. Ne yapmalıyım? (Adem Ö.)
 Cevap: Sigortalı olarak çalışıyor olmanız halinde gelir testi yaptırmanıza gerek yok. Sigortanızın yatıp yatmadığını SGK’nın internet sitesi üzerinden mutlaka takip edin.

Yüzde 60 İŞ GÜCÜ KAYBI ARANIYOR

Soru: Toraks duvarından kitle aldırdım ve altı ay kemoterapi aldım. Ameliyatta duvara yama konuldu ve bu beni çalışırken rahatsız ediyor. Kamu kurumunda işçiyim, 3.700 iş günüm var. Malulen emekli olabilir miyim? (Erdoğan S.)
 Cevap: Malul sayılmak için en az 10 yıldan beri sigortalı olunması ve 1.800 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. SGK tarafından yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucuları tarafından malul sayıldığına dair rapor alınması gerekiyor. Bunun koşulu da çalışma gücünün en az yüzde 60 oranında kaybedilmiş olması.

EŞİNİZDE HAK DOĞAR

Soru: Çalışmıyorum. SGK sağlık hizmetlerinden eşim üzerinden yararlanmaktayım. Gelir testinde sorgulama yaptığımda borç çıkıyor. Hatta eşime bile borç çıkıyor. Ne yapmalıyız? GSS yaptırmalı mı? (Mithat K.)
 Cevap: Sigortalı olarak çalışanlar ve bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi konumunda olanların gelir testi yaptırmasına gerek yok. Sağlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Bahsettiğiniz borç eşinizin çalışmadığı dönem için çıkarılmış olabilir. Borçları da yeniden yapılandırma kapsamında şubata kadar taksitlendirebilirsiniz.

10 YIL ÇALIŞMAK YETERLİ

Soru: 2003'te Askeri okula başladım, 2004'te astsubay olarak göreve başladım. Askeri okuldaki 1 yılım Emekli Sandığı'ndan sayıldı. Üniversitede gecen sürelerin Emekli Sandığı'na sayılmasını bize şart koşarak maaşımızdan 36 ay kesinti yaptı. Maaşıma yakında birkaç tane icra kesintisi gelecek. Dolayısıyla aşırı borçlanmadan dolayı beni meslekten atma yoluna gidebilirler. Durumum bu aşamaya geldiğinde benim istifa etmem daha mantıklı görünüyor. 30 ağustos 2014 itibarıyla 17.5 yıl primlerim ödenmiş oluyor. Bu haktan yararlanabilir miyim? İsimsiz
 Cevap: 1 Ekim 2008 öncesi memuriyete başlayanlar, Emekli Sandığı'na tabi olarak 10 yıllık çalışmayı tamamladıklarında istifa edip dışarıdan kendi primlerini ödeyerek emekli olabilirler. Dolayısıyla sizin de bu haktan yararlanıp isteğe bağlı iştirakçi olabilme hakkınız var.