Geçtiğimiz yıl Yargıtay’ın aldığı emsal kararın ardından, daha önceki yıllarda ilan edilen binlerce dönümlük yeşil alan sorununda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bir arsa sahibinin açtığı dava sonucunda geçen yıl Yargıtay, belediyeye ‘Ya kamulaştırma bedeli öde ya da arsayı imara aç’ kararı almıştı. Emsal teşkil eden bu kararın ardından arsa sahipleri harekete geçerek dava açmaya başladı. Kamulaştırma bedellerinin belediye bütçelerini çok aşması nedeniyle de bu arsalar imara açılmaya başladı.

1983’TE İMARA KAPANDI
İstanbul Boğazı’nda binlerce dönüm yeşil alan, koru ya da sit alanı olduğu biliniyor. 1983 yılındaki Boğaziçi Kanunu’yla birçok alanın yeşil alan ilan edilmesinin ardından Yargıtay’ın aldığı emsal karar, Boğaz için büyük önem teşkil ediyor. Çünkü, belediyelerin Boğaz’daki yeşil alanları kamulaştıracak bütçesi bulunmuyor. Türkiye’nin en pahalı arsalarının bulunduğu İstanbul Boğazı’nda yeşil alan ilan edilen arsaların büyüklüğünün 10 milyar dolarları bulduğu ifade ediliyor.

YENİ ÇÖZÜM İMARA AÇMAK
Belediyeler de yüksek bedelleri nedeniyle kamulaştıramayacağı bu arsaları imara açıyor. Fakat, burada düşük yoğunluklu turizm imarı veriliyor.

İstanbul Boğazı’nda yıllar sonra Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın 1984’te aldığı Sevda Tepesi’ne de imar izni turizm amaçlı verildi. Bunun ardından başlayan süreçte aynı durumdaki diğer yatırımcıların arsaları da imara açılmaya başladı.

Milliyet Gazetesi'nin haberine göre; İstanbul Boğazı’nda birçok önemli isim ve firmanın aynı durumda arsalarının olduğu biliniyor. Sevda Tepesi’nin ardından gözler bu arsalara çevrilirken; Kutlutaş Holding, 30 yıldır beklettiği 52 dönümlük arsada otel yapmak için Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu ve olumlu cevap aldı.

5 YILDIZLI OTEL YAPACAK
Yurtiçi ve yurtdışında otoyol, enerji ve fabrika binaları inşa eden Kutlutaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Koçak, 1982 yılında satın aldıkları arsa için 30 yıldır beklediklerini ifade ederek, şu bilgileri verdi:

“Sarıyer’de Boğaz öngörünümünde bulunan 250 dönüm arsayı aldığımızda üzerinde tuğla fabrikası vardı. Fabrikayı 1987’de yıktık ve bir bölümüne Sedatkent’i yaptık. Orası şimdi cennet gibi… 52 bin metrekarelik yer ise yeşil alan ilan edildi ve 30 yıldır bekliyoruz. Vergisini de veriyoruz. Son dönemde ise Boğaziçi İmar Müdürlüğü Boğaz’ın dokusuna uygun iyi bir turizm projesiyle gelmemiz durumunda imar vereceklerini söylediler. Biz de 5 yıldızlı iyi bir otel yapmak için fizibilite çalışmalarına başladık. ”

Koçak, arsa için 6 bin metrekare taban alanı üzerinde 3 katlı turizm izni verileceğini belirterek, “Biz sadece mülkiyet hakkımızı kullanmak istiyoruz. İstanbul’a yakışır 150 yataklı 5 yıldızlı bir otel inşa edeceğiz. 20 milyon dolar civarında bir maliyeti olacak ve otel bittiğine işletmeye vereceğiz” dedi.

'ARA FORMÜL'
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz da, 1983 yılındaki Boğaziçi Kanunu’yla bölgenin imara kapatıldığını belirterek, “Yargıtay arsa sahibi lehine emsal karar verince kamu sıkıntıya girdi. Bu durumda da bazı yerler mecburen imara açıldı” dedi. Boğaz’da ara formül bulunduğunu ifade eden Kiraz, “Davalar açılırsa kamulaştırma bedeli ödenemez. Bu nedenle Boğaz’da turizm ve sağlık imarı veriliyor. Bu düşük yoğunluklu yapılaşma demek” dedi.