Haksız da değiller, sicil affı yaklaşık 12 milyon kişiyi ilgilendiriyor ki, bunların 2 milyona yakını da küçük ve orta boy işletme sahibi. Bu aftan kimlerin, nasıl yararlanacağı konusunu anlatayım ama peşin peşin söyleyeyim, çok da olumlu bir tablo çizmeyeceğim.

27 TEMMUZ SON GÜN
Sicil affıyla ilgili düzenleme, 27 Ocak’ta, Resmi Gazetede yayımlanan Torba Kanun ile resmen başladı. Aftan; geçmişte bireysel ya da ticari kredisini ve taksitlerini ödemeyen, çeki karşılıksız çıkan, senedi protesto olan, kredi kartı borçlarını ödemeyen ve bunlardan dolayı da finans kuruluşları tarafından ‘kara listeye’ alınan tüm kişi ve kurumlar yararlanabilecek.

Tek şart ise, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 27 Ocak tarihinden itibaren 6 ay içinde, borcun tamamının ödenmesi ya da yeniden yapılandırılması. Daha açık şöyle anlatayım. Geçmişte, bankadan kredi kullandınız ama ödemediniz veya da kredi kartı ile harcama yaptınız ödeyemediniz; 27 Temmuz 2017 tarihine kadar borçlu olduğunuz bankaya gidip, borcunuzun tamamını ödeyeceksiniz.

‘Benim o kadar param yok, olsa zaten öderim’ diyorsanız da bankaya gidip, borcunuzu yeniden yapılandırıp, taksitlere böldüreceksiniz. Malum bazı bankalar bu tür alacakları varlık yönetim şirketlerine devrediyorlar, sizin borcunuz da devrolmuşsa, bu sefer varlık yönetim şirketi ile masaya oturup, anlaşacaksınız. Borcunuzun tamamını ödediğinizde ya da yeniden yapılandırdığınızda sicil affından yararlanmış olacaksınız. Üç gün ile bir ay içinde de sisteme, borcunuzu ödediğiniz ya da yapılandırdığınızın kaydı geçmiş olacak. Ama siz yine de bankadan bu işlemi yaptığınıza dair bir belge almayı ihmal etmeyin.

FAZLA UMUTLANMAYIN
Gelelim asıl konuya. Yani okuyucuların ‘sicil affından yararlandıktan sonra bankalardan kredi alabilir miyim, kart kullanabilir miyim?’ sorusunun cevabına. İşte burası belirsiz. 27 Ocak’ta uygulamaya giren kanun özetle, şöyle diyor: Borçluların, Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları (borcun ödenmediğine dair kayıt kastediliyor) borcun ödenmesi ya da yeniden yapılandırılması halinde; bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayabilir. Altını çizeyim, ‘dikkate alınmaz’ demiyor, ‘dikkate alınmayabilir’ diyor. Yani sicil affının uygulanıp uygulanmayacağı konusu, bankaların tercihine bırakılmış. İsterse sicilinizi temiz görüp, kredi ya da çek defteri verebilir; istemezse vermez.

Açıkça söyleyeyim, bu kayıtlar bankaların elinde. Geçmişte borcunu ödemeyen kişi ya da kuruluş olarak kayıtlarda yer aldığınız ve sicil affı adı altında çıkan kanun da bu konuyu finans kuruluşlarının inisiyatifine bıraktığı müddetçe fazla umutlanmayın derim.


Hürriyet