Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. Padişahı 2. Abdülhamid’in soyundan gelen varislerinin, dedelerinden miras kaldığını öne sürdükleri değerli mülk ve arazi için başlattığı hukuk mücadelesi sürerken, Türk Tarih Kurumu (TTK) eski Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, 2. Abdülhamid’in mal varlığına ilişkin tartışma yaratacak iddialarda bulundu.  

Yakın dönemde “2. Abdülhamid’in mal varlığı” isimli bir çalışmaya imza atacak olan Prof. Dr. Hülagü; “Elimize yeni geçen bazı arşiv belgelerine göre 2. Abdülhamid’in, Almanların German Bank İstanbul Şubesi, Deutsch Bank of Berlin, The Reichs Banks; İngilizlerin The Bank of England; Amerikalıların New York Bank ile Fransa’da bilinmeyen bir bankada 250 milyon dolara yakın parası bulunuyordu. Varisleri bu bankalardaki paranın akıbetini araştırıp bir sonuç alabilir. Aradan geçen bir asırlık zamana rağmen şahsi mal varlığının zaman aşımına uğraması söz konusu olamaz. Yabancı bankalardaki hesapların bir şekilde korunması veya teminat altına alınmış olması gerekir” dedi.

‘EN ZENGİN 3’ÜNCÜ KİŞİ’

Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre, 2. Abdülhamid’in mal varlığına ilişkin mevcut arşiv belgelerini talep gelmesi durumunda varislerle paylaşabileceğini dile getiren Hülagü, “Aileden bana ulaşan kimse olmadı. 2. Abdülhamid’in mal varlığı karışık bir konu. Üzerinden çok zaman geçmiş olması, çok fazla aktörün sahnede yer alması, konuyu daha karmaşık hale getirdi. 2. Abdülhamid gençliğinden itibaren ticaret, tarım ve borsayla ilgileniyor. Şehzadeliği zenginlik içinde geçiyor. 2. Abdülhamid, İstanbul Borsası’nda Ermeni danışmanları aracılığı ile para kazanıyor. Padişah; 1903’te dünyanın en zengin 3’üncü kişisi. Ciddi serveti olduğu arşiv kayıtlarından anlaşılıyor. Yıldız Sarayı’nın bahçesinden çalınan altın ve paralar söz konusu. Padişah; Alman Kayzeri 2. Wilheim aracılığı ile paralarının büyük kısmını Alman bankalara yatırıyor. Bu bankalardaki paraların izini sürmek varislere düşer” diyor.

İŞGÂLDEN KURTARMA AMACI

Prof. Dr. Hülagü, tarih belgelerinde Abdülhamid’e ait mal varlıklarının detayları hakkında şunları anlattı:

“Abdülhamid’in Anadolu’da 2 bin 300’den fazla taşınmaz kaydı mevcut. Bu taşınmazların 1 milyon 250 bin dekarı halen 2. Abdülhamid’in üzerinde kayıtlı bulunuyor. Balkanlar’da 4 bin 280 taşınmaz kaydı söz konusu. Bu taşınmazların 220 bin dekarı halen 2. Abdülhamid’in üzerinde gözüküyor. 560 bin dekar ise Balkan ülkelerinin hazinesine kayıtlı. Suriye’de 390, Lübnan’da 333, Filistin’de 223, Irak’ta 83, arabistan’da 60, İsrail’de 10, Libya’da da 8 olmak üzere toplam bin 107 kayıt söz konusu. Bu kayıtlardan 3 milyon 482 bin dekarı halen 2. Abdülhamid adına kayıtlı. Kadıköy Rıhtımı aslında 2. Abdülhamid’in kişisel malı. Alemdağ Ormanları, Hekimbaşı, Beykoz, Kurbağlı Dere’de çiftlikler ile Beşiktaş ve Tophane’de dükkanları da var.

Selanik’in yarısından fazlası Abdülhamid’in kişisel mal varlığı. Varisler, yurt dışındaki yerler için tazminat talep edebilir. Yalova, Yenişehir, Aydın’ın yanı sıra Kudüs, Halep, Hama, Humus, Basra, Erbil, Kerkük, Dicle, Amara, Bağdat, Medine’de çok sayıda arazi ve çiftlik ile İzmit Köy Ormanları, Selanik Beyaz Kule, Arnavutluk Yanya, Vardar Ovası’nın büyük kısmı 2.Abdülhamid’in kişisel mal varlıkları arasında.

2. Abdülhamid, özellikle yurt dışındaki arazileri petrol stratejisinden dolayı satın alıyor. Bu topraklar işgâl edilse bile, şahsi malların gasp edilemeyeceğini göz önüne alıyor. 2. Abdülhamid birçok arazi ve taşınmazı kendi mülkü haline getirip işgâlden kurtarmak istiyor.

1909’da haksız yere el konulan mal varlıkları 1919-1920 arasında hukuken geçersiz sayılarak yakınlarına verilmişti.”

‘VALİZLERİ LOUİS VUİTTON MARKAYDI’

2.Abdülhamid’in haremle pek ilgisinin olmadığını söyleyen Hülagü, “Birden fazla eşi olsa da önceki padişahlara göre bu sayı sınırlı. Padişah paraya çok düşkün. Normalde çok basit giyiniyor ancak özel toplantılar için Londra’da özel olarak diktirdiği kıyafetleri tercih ediyor. Valizlerinin tamamı Louis Vuitton. En büyük hobilerinden biri kelebek, kuş, böcek koleksiyonu. Yıldız Sarayı’nda her hayvanın olduğu bir hayvanbahçesi ile pırlanta koleksiyonu vardı. 2. Abdülhamid; özel mallarını işletecek bir bakanlık bile kuruyor. İsrailliler’e toprak satmadı şeklindeki yaklaşım doğru değil. Toprak satışı söz konusu. Parfümü ise leylak ve menekşe karışımı. Abdülhamid’in bastonu aynı zamanda bir silah. Kama, hançer olarak da kullanılıyordu. Padişah, genelde gri renkte palto giyerdi.

Yakaları kulaklarına doğru yüksekçe durur ve kendisine daha ziyade bir din adamı görüntüsü verirdi. Sürekli tabanca taşıdığı için paltosunun cebinde ateşlenmeye hazır tabanca bulundurması daha kolaydı” dedi.