Hükümet, kamuda çalışan taşeron işçilerin "sürekli işçi" kadrosuna alınması için yeni bir düzenleme hazırladı.

Düzenleme hayata geçerse, öncelik dava açıp kazananlarda olmak üzere kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilere daimi kadro imkanı doğacak.

Kamuda çalışan 600 bin taşeron işçiden 80 bine yakını, kurumların yürüttüğü asıl işlerde çalıştıklarını ve iş ilişkilerinin "muvazaalı" olduğunu belirterek yargıya başvurdu.

Davalardan 10 bine yakını sonuçlandı ve yargı, işçileri haklı buldu.

Büyük bölümü Karayolları Genel Müdürlüğü'nde olmak üzere, sağlık Bakanlığı, Eti Maden, Taşkömürü Kurumu ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nda çalışan taşeron işçiler, iki milyar liraya yakın bir mali hakkı, mahkemeler yoluyla kazandı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, oluşan bu mali yük üstüne yeni bir düzenleme hazırlayarak başbakanlığa sundu.

Düzenleme, iş ilişkisinin muvazaalı olduğunu mahkeme yoluyla kanıtlamış taşeron işçilerin, çalıştıkları kamu kurumunda daimi kadroya alınmasını öngörüyor.

Ancak işçiler, kazanılmış haklarından vazgeçmeleri ve belirlenen ücretlerle çalışmayı kabul etmeleri halinde sürekli kadroya geçebilecek.

Düzenlemeye göre, fabrika, şantiye, atölye, çiftlik ve arazi gibi işyerlerinde fiilen çalışan taşeron işçiler, "sürekli işçi" kadrosuna alınacak.

Diğerleri ise, "idari hizmet sözleşmesi"yle çalıştırılmak üzere "sözleşmeli personel" olacak.

"İhtiyaç fazlası" olarak belirlenen taşeron işçilerin ise, ihbar ve kıdem tazminatlarıyla işe iade davalarından kazandıkları tazminatlar ödenerek sözleşmeleri feshedilecek.

'KIDEM TAZMİNATI SENDİKALARLA GÖRÜŞÜLÜYOR'

Bakanlığın kıdem tazminatının fona devredilmesiyle ilgili bir çalışmasının olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine Çelik, şu yanıtı verdi: "Ben burada emekten yanayım. Siz de söylüyorsunuz yürüyüş yapacaklar diye. Kim yürüyüş yapacak? İşçi. Neden? Tazminatı alamadığı için. Neden? İşyeri kapandığı için. Neden? İşyerinde kaza olduğu için.

Şimdi bizim işçimizin tazminatının güvence altına alınması gerekiyor. Sendikalarla benim görüşmem devam ediyor, İşçinin kendi bireysel hesabında eğer bunu garanti alabilirsek bu dönemde bunun çıkmasının çok hayati olduğuna inanıyorum. Neden? İşçi lehine bunu söylüyorum.

Aksi takdirde birçok işçinin, yüzde 90'lara varan işçi kesimin, emekçinin bu tazminatı alamadığını her gün muhalefetiyle iktidarıyla yaşamak durumunda değilim. Madem yasa koyucu burası, sağlıklı bir şekilde hiçbir hak kaybına mahal vermeden bu sorunu çözmemiz inancı içerisindeyim."