Okan Güray Bülbül

Taşeron işçiler konusunda son yıllarda çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Alt işverenlik müessesesi, kamuoyunda bilinen adıyla taşeronluk, ne yazık ki amacının dışına çıkmış durumda. Uygulamada asıl işverenlerin, 'asıl işi' bölerek birden çok taşerona verdiğini görüyoruz. Böyle olunca da, asıl işveren daha düşük ücretlerle işçi çalıştırarak piyasadan önemli ölçüde iş toplayabiliyor. Yani işverenler açısından bir gereklilik olarak ortaya çıkan taşeronluk, amacından sapmış ve çalışma barışını bozucu birtakım sonuçlar ortaya çıkarmış durumda.


KADRO YOK, YENİ HAKLAR VAR

Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verileceğine dair medyaya pek çok kez haberler yansıdı. Ancak bu yönde bir çalışma henüz yok. Hazırlanan yeni düzenleme kamudaki taşeronlarda çalışanların haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik, kadro verilmesine yönelik değil.

YÖNTEM BELLİ DEĞİL, FON OLABİLİR

Diğer yanda taşeron işçilerinin en büyük problemi olan kıdem tazminatı alamama sorunu da çözülüyor. Kamu kurumları, kendi bünyelerinde çalıştırdıkları taşeron işçilerinin kıdem tazminatlarından sorumlu olacaklar. Dolayısıyla kamuda taşeron işçisi olarak çalışan işçiler, eğer kıdem tazminatlarını taşeron şirket vermezse, doğrudan kamu kurumundan alabilecek. Bu konuda da uygulamanın ne şekilde işleyeceği netleşmiş değil. Kıdem tazminatı fonu kurulması şeklinde bir uygulama olabileceği gibi farklı bir yöntem de geliştirilebilir.

SÖZLEŞME FARKI ZAMMA YANSIYACAK

Kamuda çalışan taşeron işçilerin mağduriyetlerinin önlenmesi konusunda olumlu yönde atılan adımlar var. Buna göre, taşeron şirkette çalışan ve toplu sözleşmelerden yararlanamayan işçiler için devlet kamu işçisine yapılan zammı aynen uygulayacak. Böyle olunca taşeron işçisi, kamudaki işçi hangi oranda zam almışsa aynı oranda zam almış olacak.

SENDİKA ALGISI İÇİN DE FIRSAT

Bu artışın hangi şekilde uygulanacağı konusunda çalışmalar net değil. Çerçeve sözleşme üzerinde yoğunlaşılıyor. Bu durum sendikalar için hem çok önemli bir fırsat sunacaktır, hem de sendikaların sorumluluklarını artıracaktır. Yalnızca kendi üyeleri için değil, taşeron işçiler için de pazarlık yapacak olan sendikalar bu sorumluluklarını mutlaka olumlu olarak kullanmalılar. Aksi takdirde sendikalara olan olumsuz algı ve tutum artarak sürecektir.

YILLIK İZİN ŞİRKETE DEĞİL KIDEME GÖRE

Taşeron işçiler çalıştıkları süre boyunca genellikle 11 ay sonrasında başka bir şirketin personeli haline geldikleri için yıllık izin hakkından da yararlanamıyorlar. Bu oldukça sık karşılaşılan bir durum. Yeni düzenlemeyle işçinin yıllık izin süresi hesaplanırken, aynı işverene bağlı olarak çalışma süresi değil, aynı kurumda çalışma süresi dikkate alınacak. Böyle olunca taşeron işçinin bağlı olduğu şirket değişse bile, yıllık izin hakkı kaybolmayacak.

ÖDENMEMİŞ ÜCRETTEN DEVLET SORUMLU OLACAK

Yeni düzenleme sonrası kamu kurumları, kendi bünyelerindeki taşeron şirketlerin çalışanlarına ücret ödemelerini yapmalarını aylık olarak kontrol edecek. Eğer taşeron şirket çalışanlarına ödeme yapmamışsa, kamu kurum ve kuruluşu bu ödemenin yapılmasını sağlayacak. Yani taşeron şirketlerin ücret ödemelerini düzenli olarak yapmalarından devlet de sorumlu olacak.