İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik,"Teknoloji merkezli dijital dönüşümle her konudaki iş yapış şekilleri değişiyor." dedi.

Bilkent Üniversitesi - TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu'nun düzenlediği İş Hayatında Bilgi Güvenliği Konferansında konuşan Bilecik, bu yılın son günlerine çok az kaldığını, iş dünyasında, 2017'nin en fazla konuşulan konusunun ise değişim olduğunu söyledi.

Bilecik, "Dijital Dönüşüm, hem Türkiye'de hem de tüm dünyada şirketlerin şu an en popüler ve bir o kadar da kritik bir gündemi. Teknoloji merkezli dijital dönüşümle her konudaki iş yapış şekilleri değişiyor." diye konuştu.

Bilecik, "Aslında, hayatlarımız değişiyor. Dolayısıyla, herşeye olduğu gibi işe de bakışımız değişiyor. Yılın özetini değişen birey, dönüşen toplum diye de ifade edebiliriz." dedi.

Dijital dönüşümün etkisiyle, insanlık tarihinin en olağanüstü döneminde yaşanıldığını belirten Bilecik, şunları kaydetti:

"Bu öyle bir değişim ki, etkileri tüm dünyaya ve hayatın her alanına dokunuyor. Dünya yeni bir rönesans yaşıyor diyenlere hak vermemek mümkün değil. İnternet ve bilişim teknolojileri, otomasyon, yapay zeka, nesnelerin interneti ve yeni iş modelleri hayatımızın her alanını etkiliyor dedik. Evet, teknolojiyle birlikte müthiş fırsatlarla karşılaşıyoruz. Bu fırsatlarla, hem üretim metotlarında ve ürün geliştirmede, hem de hizmet sunum süreçlerinde yeni dinamikler gelişiyor. Bakın bu çağ, şirketler için en şanslı yüzyıl da olabilir, en şansız yüzyıl da. Sonucu, değişime uyumumuz belirleyecek. Teknolojinin getirdiği avantajlar, şüphesiz, hayatımızı kolaylaştırdı.

Bununla birlikte, bu yenilikler, beraberinde yeni riskleri de ortaya çıkardı ve sonuçta 'Bilgi Güvenliği' kavramı dünya gündemine yerleşti. Dünya, dijitalleşmeyle birlikte, pazarlama, satış, üretim, vergi gibi kavramları yeniden tanımlarken bugün artık, risk ve tehditleri de yeniden tanımlama gereğini hissediyor. Eskiden, nereden ve hangi amaçla geleceğini tahmin edebildiğimiz risk ve tehditleri konuşurduk. O dönemler geride kaldı. Artık, tehdidin açık bir gönderici adresi yok. Bugün, siber saldırılar bireylere, şirketlere, bankalara, ve hatta kamu kurumlarına zarar vermekle yetinmiyor, ülkelerin güvenliklerini de tehdit ediyor."

- "Siber saldırıların boyutunu Estonya örneğiyle öğrenmiş olduk"


TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bilecik, siber saldırıların boyutunun ne kadar büyük olabileceğini dünyanın ilk kez, 2007 yılında Estonya örneğiyle öğrenmiş olduğunu, ülkede bankacılık işlemleri, devlete ait internet siteleri ve haber portalları gibi başlıca internet hizmetlerinin kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

Bilecik, "Siber saldırı teknikleri, teknolojinin gelişimine paralel bir hızla ilerliyor. Bunun sonucunda operasyonların zarar görmesi, finansal kayıplar, rekabet gücünde geriye gidiş derken, ciddi bir itibar ve güven kaybına uğramak, açıkçası tahammülü zor riskler olarak ortaya çıkıyor." diye konuştu.

Bilecik, "Bilgi güvenliğini sağlamadan, sanayide dijital dönüşüm hedefimizi gerçekleştiremeyiz. Konu ne olursa olsun, stratejisi olmayanları sadece yenilgi bekler. Bu nedenle, bilgi güvenliği konusunda ulusal düzeyde bir strateji geliştirmeliyiz." dedi.

Dünyanın hızla değiştiği zaman, her şeyi de daha hızlı bir şekilde değiştirdiğini belirten Bilecik, dijital dönüşüme ayak uydurma kapasitemiz, hem yeniliklerin getirdiği fırsatları, hem de riskleri değerlendirebilecek bilgi ve öngörüye, gerekli adımları atabilecek çeviklik ve esnekliğe ne kadar sahip olduğumuza bağlı olduğunun altını çizdi.

Bilecik, "Gelişen teknolojiyle birlikte, sanal ortamda depolanan bilgi yoğunluğu ve bu bilgi yoğunluğunun taşıdığı önem her geçen gün artıyor. Ülkece, bu konuda karnemiz bir hayli zayıf. Sadece kanuni düzenlemeler değil, bu konudaki kişisel bilinç de oldukça yetersiz. Oysa, kişisel bilgi güvenliği konusu, diğer sorunların da en önemli tetikleyicilerinden birisidir. Bu konu, toplumumuzu oluşturan 7'den 70'e herkesi zorunlu bir biçimde ilgilendiren bir konudur." açıklamasında bulundu.

Bilgi güvenliğine yapılacak yatırım ve bu konuda toplumsal bilinçlenme, tüketici güveninin sağlanması için de elzem olduğunun altını çizen Bilecik, "Özellikle online iş modellerini tercih eden bireyler, kişisel verilerin işlenmesi konusunda daha hassas ve bilinçli hale gelmeye başladı. Bu çerçevede, gerek kamu kurumları gerekse firmaların, güven ortamının sağlanması için bu alandaki çalışmalarını derinleştirmesi gerekli. Çünkü güven, dijital ekonominin gelişmesinin asli unsurudur ve güven tek kullanımlıktır." dedi.


"Bilgi güvenliğinin önemi her geçen yıl artıyor"


Bilkent Üniversitesi - TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu (BTF) Direktörü Prof. Dr. Halil Altay Güvenir de bilgi güvenliğinin önemi her geçen yıl arttığını söyledi.

Güvenir, bilgi toplumu formu amacının Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşümü için gereken orta ve uzun vadeli politakalar hakkında araştırmalar ve faaliyetler gerçekleştirmek, bilgi toplumu kavramının ülke gündemindeki yerini sürekliliğini ve Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşümünü politikalarına katkı sağlamak olduğunu belirtti.

Tüm dünyada ve Türkiye'de dijital dönüşümün yaşandığını belirten Güvenir, "Yine bu dönüşümün bir parçası olarak akıllı şehirler,sürücüsüz araçlar,fabrikalarda kullanılan otomasyon sistemleri, bilgisayarlar,telefonlar sayesinde teknolojiye olan bağımlılığımız hızlı bir şekilde devam ediyor." dedi.

Güvenir, teknolojik dünyanın avantajları günden güne artarken beraberinde şirketlerimiz ve bireyler için tehlikeler oluşturabileceğini kaydetti.

Güvenir, "Bilgi sızıntıları çok yaygın hale geldi. Yanlış bilgi yanlış ellere geçtiğinde işinizi mahvedebilir ve hatta müşterilerinizin hayatınıda mahvedebilir." diye konuştu.



- "İnsana, bilime ve teknolojiye yatırım yapan ülkeler ekonomik büyümelerini devam ettiriyor"


TÜSİAD Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çalışma Grubu Başkanı Filiz Akdede ise küresel rekabette öne geçmenin yolunun bilimsel teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek olduğunun altını çizdi.

Akdede, insana, bilime ve teknolojiye yatırım yapan firmalar ve ülkeler ekonomik büyümelerini devam ettirdiğini kaydetti.

Akdede sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizde TÜSİAD olarak yıllardır makro düzeyde inovasyona yönelik yatırımların artırılması ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eğitimli, nitelikli insan gücünün artırılmasından bilim ve bilişim alanında teknolojiler ile ilgili yatırımların, reformların yapılmasına kadar atılacak yüzlerce adım var. Bunlardan bir tanesi de bilgi güvenliği, dünyada artık veri güvenliği inanılmaz bir hızla artıyor. Veriyi doğru kullanan firmalar ilerleme kaydediyorlar ama aynı zamanda bilgi güvenliği risk de oluşturuyor. Özellikle siber güvenlik alanında geçtiğimiz yıllarda bir çok örneğini milyarlarca dolarlık zararları gördük. Bu tarafta yatırımlar yapan firmalar ise ilerlemeye devam edebiliyorlar.

Türkiye'de bilgi güvenliği konusunda hem bilinç yaratılması hemde aynı zamanda kamu, özel sektör ve üniversitelerin birlikte çalışması gerekiyor. Son dönemde gördüğümüz büyük firmaların bu konuda bilinci ve yatırımları arttı. KOBİ'ler tarafında ise bu konuda aydınlanma ve bilinç var. Aslında biraz daha üzerinde çalışılması ve danışmanların artırılması bilgi güvenliği konusunun hepimiz için stratejik önemde olduğu vurgulanması gerekiyor."

Toplantıda yapay zeka, bulut bilişim ve her yıl birçok kurumu etkileyen siber saldırılar tüm boyutlarıyla masaya yatırıldı ve zararlı yazılımların yaratacağı etkileri sergileyen bir hacking gösterisi de gerçekleştirildi.