BDDK, Arap Türk Bankası Hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Libya'da devam eden olaylar sonrasında Libya hükümeti ile bağlantılı olan gerçek ve tüzel kişiler ile ilgili muhtelif yaptırımların uygulanmasına yönelik Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin 1970 ve 1973 sayılı kararlarının Türkiye bakımından da gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla Bakanlar Kurulu'nca 21 Haziran tarihinde Karar alındığı ve söz konusu Karar'ın Resmi Gazete'nin 2 Temmuz 2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandığı vurgulanarak, Karar'ın ekinde sayılan yaptırım uygulanacak kuruluşlar arasında Arap Türk Bankası A.Ş.'de (Banka) yüzde 62.37 oranında nitelikli pay sahibi olan ve hakim hissedar konumunda bulunan Libyan Foreign Bank'ın (LFB) da yer aldığı ifade edildi.

Açıklamada şöyle denildi: "Bu nedenle, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 8. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan kurucuların gerekli itibara sahip olması şartının bu aşamada ortadan kalkmış olduğu ve bunun yanı sıra mezkur Bakanlar Kurulu Kararı'nın beşinci maddesinin 5 numaralı fıkrasında 'Ek-4'te isimleri kayıtlı gerçek veya tüzel kişilerin Türkiye'de sahip oldukları hisselere ait temettü dışındaki ortaklık haklarının kullanımı ile yönetimi ilgili mevzuat uyarınca atanan Türkvatandaşlarınca kontrol edilen tüzel kişiler hakkında birinci ve ikinci fıkralarda öngörülen tedbirlerin uygulanmayacağı, bu kapsamdaki hisselere ait temettü dışındaki ortaklık haklarının kullanımını ve yönetimini kontrol etmek üzere ilgili mevzuat uyarınca atanan Türk vatandaşları ile Türk kanunlarına tabi olan gerçek veya tüzel kişilerin kendi hisselerinitemsilen atananların ilgili tüzel kişiler nezdinde bu maddede öngörülen tedbirleri uygulamakla yükümlüdür.' denilmek suretiyle LFB'nin hakim sermayedar olduğu İtalya'da mukim Banca UBAE SpA ile İspanya'da mukim Aresbank S.A. hakkında ilgili ülke otoritelerince geliştirilen uygulamalara benzer şekilde bir uygulamaya başvurabilme imkanı getirildiği dikkate alınarak Kanunun 18 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca LFB mülkiyetinde bulunan söz konusu hisselere ait temettü dışındaki ortaklık haklarının, BM Güvenlik Konseyi'nin 1970 ve 1973 sayılı Kararları ile mezkur Bakanlar Kurulu Kararı'nın uygulaması LFB açısından sona erdirilinceye kadar TMSF tarafından kullanılmasına karar verilmiştir."

'İşlemler daha sağlıklı ilişkiler tesis etmesini sağlayacak'

BDDK'nin açıklamasında Arap Türk Bankası'nın mali yapısının sağlamlığı, likidite ve sermaye yeterliliği düzeyi gibi temel bankacılık göstergeleri bakımından BDDK düzenlemelerine uyumlu bir banka olduğunu vurgulayan BDDK, bankanın bankacılık faaliyetlerine devam ettiğini ifade etti.

BDDK, Libya'da devam eden süreç sonuçlanana kadar, Bankanın ana ortağı olan LFB'nin mülkiyetinde olan hisselere ait temsilin Fonu temsil eden Yönetim Kurulu üyeleri tarafından yerine getirilecek olmasının Banka'nın bahse konu Bakanlar Kurulu Kararını uygulamakla yükümlü taraflar ile yapacağı iş ve işlemlerde daha sağlıklı ilişkiler tesis etmesini sağlayacağının altı çizildi.


ANKA