Bu ay sonunda Meclis’e gelmesi beklenen torba yasa içindeki imar kanunu ile ilgili değişiklikler imar yasasını kökten değiştiriyor. Daha önce Nazım İmar planları ile belirlenen imar artışları yeni yasa ile parsel sahiplerinin isteğine terk ediliyor. Bu talepten elde edilen gelirin yani rant artışının yüzde 40’ı devlete ödeniyor. Diğer yandan ruhsat alma süresi kısaltılıyor, yeni konutlardan otopark sertifikası isteniyor.

İşte o değiştirilen maddeler;

YAPI YOĞUNLUĞUNA TEŞVİK!


Ek 5. Madde de değiştirilerek ‘’Kamu hizmet alanları hariç, maliklerin talebi üzerine yapılacak imar planı ve değişikliklerinde; imar hakkında ve değerinde artış olan parsellerin artan değerinin veya hakkının %40’ı, kamuya değer artış payı olarak alınır.’’ Bu madde ile “İmar hakkı”, maliklerin talebine bırakılıyor. Oysa İmar bir hak olmaktan çok kamu yararı gözeten bir planlamadır. Bu düzenleme yapı yoğunluğu artışının teşviki anlamındadır. Bu düzenleme, para karşılığı rant artışının gerçekleşmesi anlamı da taşıyor. Kamu yararına, sağlıklı yaşanabilir çevre oluşturmak temel amacı olan planlamanın teknik, bilimsel ve hukuki ilkelerine aykırı bir şekilde altyapıdan sosyal teknik altyapıdan ve açık yeşil alanlardan yoksun sadece rantın belirlendiği ve bunun dağıtımının yapıldığı bir araca dönüştürülüyor. Yapılaşma oranının artışı bilimsel yöntemler ve planlama ilkeleri doğrultusunda verilmesi gereken bir kararken, kişilerin talebine bırakılıyor.

Otopark sertifikası İSPARK için mi?
 
Eskiden parselinde otopark yapamayanlar bunu ilgi belediyeye otopark harcı ödemek kaydıyla ruhsat alabiliyordu. Yeni değişiklik de otopark sertifikası getirilmesi mecburi tutuldu. Yani herhangi bir otoparktan aracını park ettireceğine dair sertifika istiyor. Ancak bunun kaç yıllık olacağı, konuta en az ya da en çok ne kadar mesafede olacağı muallak. Mimarlar Odasına göre bu otoparkları özelleştirmek anlamına geliyor. Yıllarca belediyeler aldıkları otopark harçları ile yerine getirmedikleri görevlerini şimdi vatandaşın sırtına yüklüyor. Sertifika bulmak için otoparkçılık yükselen değer olacak. İSPARK gibi kurulacak yeni özel şirketlerin önü açılacak. Bu durumda yeşil alanları otoparka çevirmek için yarışa neden olacak. Üstelik küçük parsel sahipleri otopark sertifikası bulamayıp ruhsat alamayacakları korkusuyla kendi binalarını yapmak yerine kentsel dönüşüm gibi büyük projelere parsellerini devretmek zorunda kalacaklar. Mahalle kültürü yok edilecek.

ANAYASA ’YA AYKIRI!
 
15 maddede de “üzerinde riskli yapı bulunan parseller ile resen tevhid edilir ve tapu kaydına işlenir, tevhit edilmeden bu parsellere yapı ruhsatı düzenlenemez” şeklinde değişikliğe gidiliyor. Bu değişiklik idareleri ve mülk sahiplerini parsel ölçeğindeki kentsel dönüşümlere zorlayan bir ifade olmasının yanı sıra anayasa ile güvence altında olan mülkiyet hakkının gaspı anlamı taşıyor.

İNCELEME ONAYLA!
 
Yasanın 22 maddesi de değiştirilerek daha önce 45 günü bulan ruhsat verme süresi 3 – 15 gün arasına indiriliyor. Ayrıca, ‘’etüt ve Projelerin plana, mevzuata ve birbirleriyle uyumundan etüt ve projelerin denetimini üstlenen fenni mesuller ile müellifler sorumludur’’ deniliyor. Ruhsat işlemi basit bir evrak işlemi veya dilekçe cevabına indirgeniyor. Üç beş gün içinde sonuçlanması istenerek idareye adeta “incelemeden onay ” zorunluluğu getiriliyor. Diğer taraftan Kamunun denetim zorunluluğu ortadan kaldırılarak bu iş fenni mesullere ve müelliflere bırakılarak adeta kamu denetimi ortadan kaldırılıyor.


Haber: ÖMER ERBİL - Radikal