Musa Kesler

Rekabet Kurulu cezayı kestiği dönemde yaptığı açıklamada TÜPRAŞ’ın fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin uygulamaları yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığını, fahiş fiyat uyguladığını, sözleşme uygulamalarının da rekabeti sınırlayıcı nitelikte olduğunu belirtmişti. Bu nedenlerle TÜPRAŞ’a 2013 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirlerinin takdiren yüzde 1’i oranında olmak üzere 412 milyon lira idari para cezası verilmesine oyçokluğu ile karar verildiği açıklanmıştı.

‘Eşi benzeri yok’
TÜPRAŞ bu cezaya karşı Danıştay’a başvurdu. 13. Daire’ye yapılan başvurda Rekabet Kurulu’nun ceza gerekçelerinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. İdari para cezası kararının gerekli araştırmalar yapılmadan, eksik incelemeyle verildiği, özellikle “fahiş fiyat” uygulandığına ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı, “aşırı fiyatlama” yapıldığı iddia edilen 2 ay 20 günlük dönemin de 2008 yılında yaşanan küresel kriz dönemi olduğu dile getirildi. 

Ceza kararı da “Rekabet Kurulu’nun bugüne kadarki içtihat ve uygulamalarına uymayan, hukuki dayanaktan yoksun, hatalı analiz ve varsayımlar neticesinde” verilmiş  “eşi benzeri görülmemiş bir karar” olarak nitelendirildi. Ayrıca, Rekabet Kurulu’nun bu konuda yetkisi olmadığı, asıl yetkinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nda (EPDK) olduğu, EPDK’nin da gerekli işlem ve denetimleri yaptığı vurgulandı. Başvuruda öncelikli olarak yürütmenin durdurulması, ardından da cezanın iptal edilmesi talep edildi. 13. Daire gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yaptıktan sonra kararını verecek.
İlgili mevzuata göre cezalar peşin ödendiğinde yüzde 25 indirim yapıldığı için TÜPRAŞ, Mayıs ayında peşin indirimiyle toplam 309 milyon lira olarak ödemişti. Şirketbunun ardından konuyu Danıştay’a taşımış oldu.