ANKARA (AA) - Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Habip Asan, Avrupa Patent Ofisine son 3 yılda yapay zeka ve Endüstri 4.0 ile ilgili başvurularda yüzde 56'lık artış olduğunu bildirdi.

Ankara Üniversitesi Fikri ve Sınai Haklar Araştırma ve Uygulama Merkezi (FİSAUM), Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), TÜRKPATENT ile Ankara Barosunun iş birliğiyle Ankara Üniversitesi 100. Yıl Konferans Salonu'nda "Yapay Zeka, Endüstri 4.0 ve Fikri Mülkiyet Hukuku Zirvesi" düzenlendi.

Asan, zirvede yaptığı konuşmada, sınai mülkiyet hakları, patent ve coğrafi işaret başvurularına ilişkin son durumu değerlendirdi.

Geçen yıl sınai mülkiyet hakları başvurularında rekor kırıldığını belirten Asan, "Patent başvuruları yüzde 35'e yakın artış gösterdi. İlk defa yerli patent başvuruları 8 bin 600'ü aştı. 122 binin üzerinde gerçekleşen marka başvurusuyla Türkiye, Avrupa'da birinci sıradaki konumunu korudu." dedi.

Asan, coğrafi işaret başvurusu konusunda da 2017'nin başarılı bir yıl olduğunu vurgulayarak, 100'ün üzerinde yeni tescil yapıldığını ve bu sayının 316'ya ulaştığını söyledi.

Yapay zeka ve Endüstri 4.0 konularıyla ilgili patent başvurularında büyük artış olduğuna dikkati çeken Asan, şöyle devam etti:

"Avrupa Patent Ofisine son 3 yılda yapay zeka ve Endüstri 4.0 ile ilgili yapılan başvurularda yüzde 56'lık artış var. 2016'da 5 binin üzerinde Endüstri 4.0 ile ilgili patent başvurusu yapıldı. Türkiye'de Endüstri 4.0 ve yapay zekayla ilgili 30'un üzerinde patent başvurusu var. Bunun da hızlı bir şekilde artacağını düşünüyorum."

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de bir toplumun gelişmesi ve güçlü kalabilmesi için temel unsurun etkin ve nitelikli eğitim olduğuna işaret ederek, bunun sadece mesleki değil, insanla bütünleşen bir eğitim olması gerektiğini anlattı.

Fikir üreten yaklaşımların emek ortaya koyduğunu ve bu emeklerin korunmasının önem taşıdığını ifade eden İbiş, "Değerlerin ve emeklerin korunabilmesi için bir bilinç gerekiyor. Toplumsal olarak emeğe saygı bilinci oluşturmak gerekiyor." diye konuştu.

İbiş, Endüstri 4.0'da makinelerin yapay zekayı kullanmasının söz konusu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"İnsan bunu tasarlıyor ve bırakıyor. Tehlike sinyali de burada başlıyor. İnsan unsurunu çıkardığınızda riskler almaya başlıyorsunuz. Endüstri 5.0'da da 'İnsansız olamaz' boyutunu yakalamaya çalışıyorlar. Endüstri 4.0'ın robotik anlayışıyla insanlığın başka saldırılarla karşı karşıya kalabileceği anlayışı giderek yükseliyor. Bu konuda hukuk büyük rol üstleniyor. Bunları şimdiden öngörmek, tasarlamak ve bu konuda yasal düzenlemeleri yapmak gerekiyor."

- Sanayi 4.0'ın hedefi

FİSAUM Müdürü Arzu Oğuz da son yıllarda ekonominin dijitalleşmesinin üretim ve çalışma biçimini değiştirdiğine işaret ederek, "Sanayi 4.0 ile getirilen çözümler, üretimi bilgi ve iletişimin modern teknikleriyle donatmakta ve akıllı değerler zinciri yaratmakta. Bu durumun ticaret modellerini ve pazarın yapısını değiştireceği öngörülmektedir." ifadesini kullandı.

Sanayi 4.0'ın hedefinin otomatikleşmenin derecesini artırmak ve üretimi esnek ve kaynakları etkin kullanılabilir hale getirmek olduğunu vurgulayan Oğuz, üreticilerin ürünlerini hızlı bir şekilde değişen pazar beklentilerine uyarlaması gerektiğini söyledi.

Oğuz, Sanayi 4.0'ın üreticiyi rekabetin sertleşen şartlarına hazırlayacağının altını çizerek, "Bu yeni yapı, sadece bilimsel olarak ele alınmayı değil, politik ve ekonomik olarak da yeni davranış biçimleri geliştirme konusunda yeni öneriler getirmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran ise hukukun yapay zekaya ve endüstri devrimine müdahalesinin ve sınırlarının çizilmesi sorununda FİSAUM'un önemli bir görev üstlendiğini belirterek, "Yapay zeka, robotlar, endüstri devrimi neticesinde oluşan fikri mülkiyet haklarında telif durumları, veri tabanları, patentler, ticari sırlar gibi benzeri hususların bir an önce düzenlenmesi sorunları vardır. Yapılan bu çalışmanın ülkemizin çağdaş geleceği konusunda önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

WIPO Akademi Temsilcisi Martha Chikowore de Dünya Fikri Mülkiyet Örgütünün dengeli ve etkili şekilde münferit ülkeleri desteklediğini ve kapasite geliştirilmesi için eğitim programları yürüttüğünü bildirdi.