Haber Türk Gazetesinin haberine göre Yargıtay'dan dul yetim aylığı müjdesi geldi. Haberi analiz ederek konunun bütün boyutlarını okuyucularımızla paylaşacağız.
 
5510 sayılı Kanunla birlikte vefat eden sigortalının geride kalan dul eşi ile yetim çocuklarına aylık bağlanabilmesi için ölenin sağlığında en az 5 yıllık sigortalılık süresi ile bu süre içinde 900 gün sigortalı hizmetinin olması gerekiyordu ve uygulama bu yöndeydi. İki şartı yerine getirmeyenlerin geride kalanlarına aylık bağlanmıyordu. Sosyal Güvenlik Kurumu, 900 günü veya 5 yılı olmayanların askerlik veya yurt dışı gibi çeşitli borçlanmalarla bu eksik süreyi tamamlama hakkını vermiyordu.
 
1.10.2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince, çalışan biri vefat ederse geride kalan dul eş ve çocuğuna dul-yetim aylığı bağlanabilmesi için;
 

1- Vefat edenin 1800 gününün olması,

2- 1800 günü yoksa en az 5 yıllık sigortalılık süresi ve bu süre içinde 900 gününün olması, şartları aranmaktaydı.
 
5510 sayılı Kanunun Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları başlıklı 32 nci maddesinde; Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
 

a) Ölüm aylığı bağlanması.
 

b) Ölüm toptan ödemesi yapılması.
 

c) Aylık almakta olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.(1)
 

d) Cenaze ödeneği verilmesi.
 

(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/20 md.) Ölüm aylığı;
 

a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
 

b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
 

c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
 

durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi şarttır.
 
Vefat edenin geride kalanları 1800 günü tamamlamak için her türlü (yurtdışı-askerlik-doğum vs.) borçlanma yapabilirken, 900 günü veya 5 yılı tamamlamak için borçlanma yapmak yasaktı. Sadece 1.10.2008 gününden önce vefat edenlerin yakınları borçlanabiliyor, 1.10.2008 gününden sonra vefat edenlerin yakınları ise borçlanamıyordu.
 
Yargıtay bu kararla suyu tersine akıttı
 
Olay şu: 01.05.1997 günü SSK'lı olan baba İsmail Kaya, 19.11.2008 günü vefat etmiş ve bu iki tarih arasında da 663 günlük SSK prim ödemesi var. Yani 5 yıldan fazla sigortalılık süresi var ama bu süre içinde 900 günü yoktur. Bu sebeple SGK geride kalan dul eş ile çocuklara aylık vermemiştir. Geride kalan eş Fadime Kaya, 240 günlük askerlik borçlanması yaparak 900 günü tamamlamak istemiş ama SGK borçlanmayla geride kalan eş ve çocuklara aylık vermemiştir. Hatta borçlanma talebine cevap bile vermemiştir. Konu mahkemeye aktarılmış, mahkeme "5510 sayılı Kanun, 900 günü veya 5 yılı tamamlamak için borçlanma hakkı vermemiş" diyerek reddetmiştir. Konu Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne gelmiş ve Yargıtay kadına ve çocuklarına dul-yetim aylığı hakkını borçlanmayla vermiştir.
 
Yargıtay 900 günü tamamlamak için borçalanabilirsiniz diyor

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 5510 sayı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan "a) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş." ifadesini şöyle yorumlamıştır: "Madde metnine göre 5 yılı tamamlamak için borçlanma yapılamaz ama 900 günü doldurmak için borçlanma hakkı vardır.
 

Bundan sonra ne olacak?
 
İlk derece mahkemesi kararında direnebilir ve konu Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna götürebilir. İlk derece mahkemesinin direnme kararı vermesi halinde kararın uygulama kabiliyeti olmayacaktır. Mahkeme muhtemelen konuyu Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna taşıyacaktır ve buranın vereceği karara göre hareket edilecektir. Dolayısıyla verilen Karar son derece önemli ama sevinmek için çok erken diyebiliriz.

Diğer yandan, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına getireceği maddi yükün boyutu dikkate alındığında bu Başkanlıkça da konunun takip edileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur.


sgkrehberi.com