Türkiye çalışma hayatını çok uzun süredir meşgul eden "kıdem tazminatı" meselesinde sona yaklaşılıyor. Hükümet kanadının, iş barışını sağlayacağını iddia ettiği tasarı için, işveren sendikaları tüm gayretleriyle çalışırken, söz konusu tasarının, "Üzerinde çalışın gelin" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ekim ayı sonunda sunulması bekleniyor. Taşeron işçilik, uzaktan ve esnek çalışma gibi konuları da içeren tasarıda hiç kuşkusuz tüm iş dünyasının en fazla merak ettiği konu, tazminatların fondan ödenip ödenmeyeceği.

İşçi kesiminin tedirginlikle beklediği yasa hakkında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdet tazminatları konusunda korkulacak bir durum olmadığını savunup, mevcut çalışanların geçmiş haklarının korunacağını ve fona devredilmeyeceğini söylerken, tasarıya en büyük tepkilerden biri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) geldi.

Tasarıyı eleştiren KESK, hükümetin esnek ve güvencesiz çalışmayı tüm çalışma yaşamına egemen kılarak, devleti şirket, vatandaşı da patron gibi yönetmek istediğini iddia etti.

Kamuda taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmesini de isteyen KESK, yüz binlerce işçinin kıdem tazminatı alamamasının çaresinin, tazminatları fona devretmek değil, kıdem tazminatı hakkının mevcut haliyle korunarak, bu hakka erişimin önündeki engellerin kaldırılması olduğunu savundu.

Tasarı için, 9 yıl aradan sonra işçi, işveren ve hükümet olmak üzere, çalışma yaşamının tüm taraflarını bir araya getiren Çalışma Konseyi'nin geçtiğimiz günlerde yapılan toplantısı da, çeşitli işçi örgütleri tarafından protesto edildi.  İşverenler tarafından ise olumlu karşılandı. DÜNYA'ya görüş bildiren işveren kesimi, yasalaşması halinde, iş barışına katkı sağlayacağı görüşünde.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, mevcut hakkın fona aktarılması konusunun işçi ile işveren arasındaki uzlaşıya bırakılmasının, KOBİ'lere ek külfet getireceğini savunurken, TİSK Başkanvekili Hakkı Matraş, tasarıyla, çalışanların haklarının garantiye alınacağını savundu. Matraş ayrıca, işverenin fona ödediği parayı vergiden düşecek olmasının, kayıtdışını önemli ölçüde azaltacağını ve tazminat korkusu yaşanmaması nedeniyle de, istihdam artışına katkı yapacağını söyledi.  Kıdem tazminatının işveren tarafından ödenmesinin, geri kalmış ülkelere özgü bir uygulama olduğunu savunan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ise, tasarının bu yönüyle işvereni rahatlatacağı gibi kötü niyetli işverenin hak gasbını da önleyeceğini söyledi.

Tasarıya destek veren sanayi kesiminden, Beyaz Eşya Yan Sanayicileri Derneği (BEYSAD) Başkanvekili Besim Oktayer de, tasarının yasalaşmasının, iş pazarını hareketlendireceğini söyledi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO)'da, triko sektörünü temsil eden Meclis Üyesi Mustafa Balkuv'un öngörüsü ise, yasanın iş aleminde verimliliğe katkı sağlayacağı şeklinde olurken, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç de, "Hükümet iyi niyetli ama KOBİ'ler ne olacak?" diye sordu.

NE DEDİLER?

Zorlu Holding YKB Ahmet N. Zorlu
'Uzlaşı' kısmı KOBİ için yıkıma neden olur


Yeni tasarıda, mevcut işçi hakkının, fona aktarılması konusunun, işverenle çalışan arasında uzlaşıya bırakılması, özellikle KOBİ'ler için yıkım olur. Bizim grubumuzda da 5 - 6 yıl çalışıp, tazminatımı alıp gitmek istiyorum diyenler oluyor. Hadi biz bunlar için bütçe ayırıyoruz ama ayıramayan ne yapacak? Bugün ülkemizde 40 kişi çalıştıran küçük işletmeler var. Bunlar, işçi itiraz eder de, parayı ödeyemezse, gidip bankadan faizle kredi almak durumunda kalacak. Zaten bir sürü sorunla uğraşan yan sanayici için bir de bu durum çok önemli külfet yaratacak. Öte yandan esnek ve uzaktan çalışma meselesi de, üzerinde titizlikle çalışılması gereken konulardan. Evet Batılı ülkelerde bu uzun yıllardır uygulanıyor ama, bizim daha kat etmemiz gereken çok yolumuz var. Eğer çalışan, "Ben gelmiyorum, evden çalışacağım" derse, o zaman, Uzakdoğu ile güçlükle rekabet etmeye çalışan ülkemiz için dezavantaj yaratır.

İTO Meclis Üyesi Mustafa Balkuv
Tazminat konusu verimliliği önlüyor


Bizim talep ve beklentimiz, sadece işveren değil, işçi adına da. Eleman sorunu, triko sektörünün en büyük sıkıntılarından biri. Bizler vasıfsız eleman bile bulamazken, bulduğumuz elemanı nasıl mutlu edebilirizin derdindeyiz. Ayrıca ihracat ağırlıklı çalıştığımız için her şeyimiz denetleniyor. Yani istesek de çalışanın hakkını gasp edemiyor, çağdaş çalışıyoruz. Tazminat konusu, beraberinde bugünkü şartlarda verimliliği de önlüyor. İşçi, "Beni atsınlar da tazminat alayım" derdinde. Patron ise, "Tekrar işçi alırken, nasıl daha ekonomik hallederim" diye düşünüyor. Günümüzde zor şartlardan dolayı birçok firma faaliyetini durduruyor, 40 yıllık firmalar bile kapanabiliyor ve kimse tazminatını da alamıyor. İşte tasarı yasalaşırsa, bu gibi üzücü durumların yaşanmasına da engel olacak. Ayrıca mahkemelerin üzerindeki yük de kalkmış olacak. O nedenle bizim beklentimiz, bir an önce bu tasarının yasalaşması ve artık iş barışının sağlanması.

TİSK Bşk. Vek. Hakkı Matraş
İstihdama katkı sağlar, kayıtdışının önüne geçer


Türkiye'de, kayıtlı, her şeyiyle haklarından faydalanan çalışan sayısı yüzde 10'u geçmiyor. O nedenle bu yasa, sanıldığından çok daha büyük bir çoğunluğu ilgilendiriyor. Ülkemizde işçi adına problem var. İşveren, karlılık durumlarına hakim olamadığı için, 15 sene çalışan adamın yükselen ya da yükselecek borcuna bakıp, ona göre hesap kitap yapıyor. Büyükler aslında kıdem tazminatına karşı. Bunlara "parayı fona peşin yatırın" dediğinizde, "paranın maliyeti var" diyor ve tepki gösteriyorlar. İşte yasa, büyük,
küçük tüm işletmelerde çalışanların hakkını almasına neden olacak. Herkes şunu bilmeli ki, işçinin hakkını garantiye alacak olan bu yasa, işverinin de, yarından korkmadan, çok daha fazla istihdam yaratmasının yolunu açacak. Adam, 10 kişi, 100 kişi daha fazla çalıştırmaktan korkmayacak. Diğer taraftan, işveren fona ödediği her kuruşu vergiden düşebileceği için, kayıtdışının da çok önemli ölçüde azalmasına yol açacak. Söylenenler, hayata geçirilecek olanlar bir hayal, roman değil... Bunun olmaması, uzaması beni üzer. Söyler misiniz, hangi büyük, kapitalist ülkede var bu mevcut düzen? Böyle bir boşluk hiçbir ülkede yok çünkü her şeyin bir sınırı var. Türkiye'nin bu yasaya çok büyük çapta ihtiyacı var. O nedenle bunu iyi değerlendirmek, uzatıp, treni kaçırmamak lazım.

KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç
KOBİ'ler güvenceye alınmadan olmaz


Yasayla, işçinin kıdemi devlet güvencesine alındığı için firma iflas etse de çalışan kıdemini sorunsuz alacak olması ve işverenin toplu verdiği kıdemi aylık olarak ödeyecek olması çalışan adına güzel bir gelişme ama işveren adına aynı şeyi söylemek çok zor. KOBİ'leri güvence altına almadan çalışanlar için kıdem tazminat fonu kurmanın ne derece doğru olduğu tartışılır. Ayrıca bu durum işten çıkartmalara neden olabilir. Çünkü maliyeti artacak olan işveren haliyle işletmesini küçültme yoluna gidecektir dolayısıyla işsizliğin artmasına neden olur.

Sanko Holding YKB Abdülkadir Konukoğlu
Fon, işçi için de büyük avantaj


Aslında, patron tarafından ödenen kıdem tazminatı diye bir şeyin zaten olmaması gerekir. Bu, geri kalmış ülkelerde uygulanan bir sistem. Bunun dışında, tazminatların bir fonda toplanacak olması, işçi açısından da avantaj. Çünkü bazen kötü niyetli işverenler, işçisine tazminat ödememek için, hileyle şirketi batırıyor. Yeni tasarıda sözü edilen fonda birikecek tazminat bedeli, hem işçi hem de patronu çökertmez. Zira, mevcut sistemde, işveren olarak, çalışanlarınız için kıdem tazminatı bedelini ayırsanız dahi, bunu masrafa yazamıyorsunuz. Tabi burada unutulmaması gereken bir nokta da, 'fona ödenecek miktar vergiden düşülecek' şeklindeki yanlış anlaşılma. Aslında devlete verilen vergiden değil, matrahtan düşüyor. Bunun bilincinde olmak lazım.

BEYSAD Başk. Vek. Besim Oktayer
İş yaşamına yapılmış en büyük katkı olacak


Hükümetin üzerinde çalıştığı bu tasarı eğer yasalaşırsa, iş yaşamına yapılmış en büyük katkı olacak. Bugün ülkemizdeki sanayinin sıkıntısının en büyük nedeni iş pazarının durgunluğu. İşçi, işini kaybetme korkusuyla işini, işveren de, tazminat korkusuyla işçisini değiştiremiyor. Gelişmiş ülkelere baktığımızda, çok hareketli bir iş pazarı olduğunu görürsünüz. Bunun nedeni işte bu tazminat korkusunun yaşanmamasından kaynaklanıyor. Tasarı ayrıca ana işveren ve taşeron ilişkilerinde de katkı sağlayacak. Çünkü işveren bu primden sorumlu tutulacak. Buradaki tek sıkıntı, taşeron ücretinin ana sanayinin ücretinin altında olamayacağı şartı. Eğer bu değiştirilmezse, rekabet konusunda sorunlar yaşanır.