HÜKÜMETİN yurtdışındaki Türklere ait paraların ülkeye gelmesi ve ekonomiye kazandırılması için fırsat olarak sunduğu varlık barışı dolandırıcılara da yöntem oldu. Varlık barışı kurnazları genellikle önce vergi dairesine gidiyor yurtdışından hayli yüklü miktarda para getireceğine yönelik beyanda bulunuyor. Maliye’den üzerinde beyan ettiği tutarında bulunduğu resmi tahakkuk belgesini alan dolandırıcılar daha sonra kurban avına çıkıyor.

Yurtdışında yüklü miktarda parası bulunduğuna kurbanını ikna etmeye çalışan dolandırıcıların en büyük silahı ise Maliye’den aldıkları tahakkuk belgesi oluyor. Parayı yurtdışından getirmek için vergi ve benzeri masrafları olduğuna dikkat çeken dolandırıcılar kurban olarak seçtikleri kişilerden daha sonra misliyle iade edecekleri vaadiyle onbinlerce lira sözde borç para alıyor. Daha sonra bu para ile ortadan kayboluyorlar. Vergi barışı kurnazlarının yurtdışında yerleşik Türkler arasından veya bizzat Türkiye’den çıktığı da iddialar arasında. 

İSPATI TAHAKKUK FİŞİ

Konuyla ilgili şikayetler Maliye’ye de ulaşmış durumda. Dolandırıcılara karşı vatandaşların dikkatli olmasını isteyen Maliye yetkilileri, varlık barışından yararlanıp borç para isteyenlere inanılmamasını istedi. Geçmiş varlık barışlarında bazı kişilerin vergi dairesine başvurup ardından vatandaşlara giderek, “Benim yurtdışında param var ancak yurtiçinde param olmadığı için getiremiyorum” diyerek, borç para istediği hatta Maliye Bakanlığı bürokratlarından bile borç para istediği kulislerde yayılmıştı. Bu kişiler arasında en bilineni de Ali Türkan olmuştu. Ali Türkan 5.2 milyar lira beyan etmiş ancak sonradan para getirilmemişti. Ali Türkan ödemesi gereken 104 milyon liralık vergiyi de ödememiş vergi yüzsüzü listesine alınmış, sonra da ‘tahsili mümkün olmayan’ bir kalem olarak tanımlanmıştı. Yine bir meçhul zengin de 7.1 milyar liralık beyanda bulunmuş, ancak bu parayı getirmemişti.

50 MİLYAR LİRALIK BEYAN

Bu yıl çıkarılan varlık barışı kapsamında 50 milyar liralık beyan yapıldı. Ancak beyanda bulunan kişiler içinde de Maliye’nin tespit ettiği ‘meçhul’ kişilerin bulunduğu belirtiliyor. Bu kişiler vergi dairesine gidip ‘yurtdışında param var’ diye beyanda bulunuyor ve ödemesi gereken yüzde 2’lik vergiye ilişkin belgeyi (tahakkuk fişi) alıyor. Daha sonra bu belgeyi dolandıcılıkta kullanıyor.Maliye’ye mal varlığı olmayan biri başvuduğu için tahakkuk edilen vergi tahsil edilemiyor. Bunun için her hangi bir hapis cezası da sözkonusu değil.

600 MİLYON LİRA ÖDENMEDİ

İlk varlık barışı 2008 yılında, 2009 yılında da ikinci varlık barışı çıkarıldı. Bu dönemdeki varlık barışında 27.8 milyar lira yurtdışından, 20.4 milyar lira da yurtiçinden olmak üzere toplam 48.2 milyar liralık beyanda bulunulmuştu. Bu beyanlar için 1.6 milyar liralık vergi tahakkuk etmişti. Ancak beyan edilen varlıklar için 1 milyar 69 milyon liralık vergi ödenmişti. Yani yaklaşık 600 milyon civarında vergi tahsil edilmemişti. Yurtiçi varlıklar yüzde 5, yurtdışı varlıklar ise yüzde 2 vergi ödemesi gerektiği için getirilmeyen varlıkların tam olarak ne kadar olduğu konusunda ancak tahmin yapılabiliyor. Bunun da 15-20 milyar lira aralığında olabileceği ifade ediliyor. Bu durumda en iyi ihtimalle gelen paranın 28 milyar lira olduğu tahmin ediliyor.

VERGİSİ EYLÜLDE GÖRÜLECEK

31 Temmuz 2013 tarihi itibariyle sona eren ilk varlık barışı döneminde beyan edilen 50 milyar 45 milyon liralık varlığın neredeyse tamamı 49 milyar 550 milyon lirası vergi dairesine yapıldı. Kalan 495 milyon lirası banka ve aracı kurumlar aracılığıyla gerçekleştirildi. Banka ve aracı kurumlardan yapılan beyanlarda tahakkuk eden 9.9 milyon liralık verginin tamamı ödendi. Vergi dairelerine yapılan beyanların ise ancak 125 milyon lirası ödendi. Temmuz sonuna kadar yapılan beyanların yüzde 2’lik vergisinin ne kadar ödendiği eylül ayında açıklanacak olan iki aylık bütçe sonuçlarında görülebilecek.

31 Ekim’e kadar uzatılan varlık barışında umudun yıl sonunda açık pozisyonlarını kapatmak isteyen şirketlerde olduğu belirtiliyor. Doların 2 liranın üstüne çıkması ile yurtdışında parası olan şirketlerin parasını getirebileceği ve yüksek kur üzerinden TL’ye çevirebileceği, bunun da varlık barışına beyanı artıracağı tahmin ediliyor.

İmam ancak ayıldı!

VARLIK barışını kullanarak dolandırılan bir din görevlisinin Hürriyet’e ulaşan öyküsü şöyle: Varlık barışının ilan edilmesini takip eden günlerden birinde, aynı aileden olduklarını söyleyen 4 kişi bir caminin imamını ziyaret ediyor. İmama, yurtdışında dedelerinden kalma 1 milyar dolardan fazla para olduğunu ancak bunu Türkiye’ye getirmek için maddi güçlerinin olmadığını söylüyorlar. Maliye Bakanlığı’na da bu parayı beyan ettiklerini söyleyip bir belge gösteriyorlar. ‘Biz siz din görevlisi olduğunuz için size geldik. Bize yardım edecek dürüst, bizi dolandırmayacak birini tavsiye eder misiniz? diye sormak istedik. Yardımın karşılığını ‘misliyle’ geri ödeyeceğiz” diyorlar. Bunun üzerine imam da ‘biraz düşüneyim’ diyor. 
Bu kişilerin imamı ziyareti biraz devam ediyor. Sonunda imam da ne kadar para lazım olduğunu soruyor, onlar da önce 5 bin-10 bin gibi küçük rakamlar söylüyorlar. Bunun üzerine de imam bu parayı kendisinin verebileceğini belirtiyor. Bir süre bu kişiler imamdan ‘banka transferi için 10 bin daha lazım, o ülkedeki vergi düzenlemeleri nedeniyle 30 bin lira gerekiyormuş’ gibi bahanelerle para istemeye devam ediyor. Sonunda imamın kişisel birikimleri bitince adamlara, ‘Artık param kalmadı, neden halledilemiyor bu iş?’ diye soruyor. Dolandırıcılar da ‘Maliye’den kaynaklanan gecikmeler oluyor’ gibi bazı gerekçelerle imamı oyalamaya ve kendisinde olmasa da etrafından para bulmaya ikna ediyorlar. İmam 70-80 bin liraya yakın birikimlerinin yanı sıra kredide alarak dolandırıcılara toplamda 150 bin TL’ye yakın para veriyor. Ancak bir süre sonra adamlar tamamen ortadan kayboluyor. Aradığı numaraların artık kullanılmadığını da öğrenen imam sonunda dolandırıldığını anlıyor.