Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul’unda, Türkiye Raporu kabul edildi.
        
Raporda, Türkiye’de; temel hak ve özgürlükler alanında, ilerleme ve duraklama bir yana “gerileme” olduğu yer aldı.
        
Yargı bağımsızlığı, toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü, insan haklarına saygı ve hukukun egemenliği alanlarında bozulmalar olduğu belirtildi.

Tayip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi ve yargıya yönelik beyanları eleştirildi.

Ayrıca Vizesiz seyahat işinin de öyle kolay kolay olmayacağı söylendi.
       
Kıbrıs konusunda eleştiriler yapıldı.
        
Ermeni soykırıma atıfda bulunuldu.
        
Geriye ne kaldı.
        
Hiçbir şey.
        
Buna karşın Türk Hükümeti ve Avrupa Birliği Bakanı-Başmüzakereci Volkan Bozkır “raporun yok hükmünde” olduğunu ve “iade edileceğini” söyledi.
        
Rapor “yok hükmünde” denilince yok oluyor!.
        
Üstüne üstlük “iade edilince”, Avrupa Parlamentosu (AP) çok üzülecek, raporu geri alacak ve özür dileyecek, belki de istifa edecekler!.
        
Türkiye, son senelerde “asılsız ve uydurma ermeni soykırımı” tezini çürütmek için ne yaptı.
        
Hiçbir şey.
        
Ermeni lobi, örgüt ve çeteleri bırakın yurt dışını, Türkiye’de bile toplantı üstüne toplantı yapıyorlar.
        
Biz haklı olan davamızı savunmuyor ve sesimizi duyurmuyoruz.
        
​Ermenistan’ın, Rusya’nın yönlendirmesi ile kurulduğu yakın tarihlerde, Başkenti olan Erivan’da, ermeniden çok Türk vardı. Türklerin buradaki sayısı 400.000 binin üzerinde idi. Bu gün tek bir Türk bile kalmadı. Bu insanlar buhar olup uçmadılar, Ermeniler tarafından soykırıma uğradılar.
        
Ermeni çetelerinin, Türkiye’de yaptığı soykırım ve cinayetler, tarafsız batılı gözlemci ve tarihçilerinin dahi eserlerine yansımıştır.

ABD’li tarihçi Guenter Lewy, “İngiliz, Alman ve Amerikan arşivlerinde yaptığı araştırmalarda, Ermenilerin 1915 olaylarına ilişkin soykırım iddialarının doğru olmadığını, bu iddiaları doğrular tek bir belgenin bulunmadığını” söylemiştir.
Hollanda’lı tarihçi Eric Zurcher, “ermeni soykırımı iddialarının gerçek bir temele ve geçerli bir delile dayanmadığını” belirterek, “soykırıma ilişkin olarak ermeniler tarafından dünyaya yayılan belgelerin sahte olduğunu” kanıtlamıştır.
         
Ünlü tarihçi Prof.Dr.Norman Stone; “Ortada ermeni soykırımı değil, soykırım olduğunu ileri süren uydurma uzman ve örgütler vardır. Ermeni soykırımı olmadığını söylerim ve bunu yasaklayan bir yasa varsa, bunun için hapse bile girerim.” demiştir.

ABD Başkanlık Danışmanı Bruce Fein; “Ermeniler 1.Dünya Savaşı sırasında 2 milyon Türk’ü öldürmüşlerdir. Özellikle ABD’de yaşayan ermeniler, soykırım yalanı ile büyük bir getiri sağlamaktadırlar” demektedir.

Ermenilerin sonraki kuşakları bile, kendi yazdıkları sanal tarihin peşine takılarak, daha yakın tarihlerde, çeşitli ülkelerdeki “Büyükelçilerimizi ve elçilik görevlilerini” öldürme yoluna gitmişlerdir. Bulundukları ülkelerin güvencesi altında olan Büyükelçilerimize karşı işlenen suçlar ve bu masum insanların öldürülmesi olayları da soykırım suçundan başka bir şey değildir. Kendi elçilerinin öldürülmesi halinde, kıyameti koparacak olan ülkeler, Türk temsilcilerinin öldürülmesi karşısında kıllarını bile kıpırdatmamış, üstelik bu suçları işleyen kişileri sudan bahanelerle beraat ettirmişlerdir.

Bütün bu konuları, kolay ve çabuk okunması için topladığım “Ermeni Sorunu ve Türkler” isimli küçük bir kitapçık vardır.

Uluslararası bir sorun olması bakımından Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere dört dilde bastırdığım bu kitapta, aranan bir çok sorunun yaşanmış öykülere dayanan cevapları bulunmaktadır. Piyasada satılan bu kitabı, ücretsiz olarak verme isteğime karşı, kamu kurumları sessiz kalmışlardır.

Türk bilim adamlarının bu konudaki değerli araştırma ve bulguları, üzülerek belirtmek gerekir ki, kasıtlı bir karanlığa mahkum edilmek istenmektedir.
Bütün bu bilimsel görüşler karşısında, hiçbir temele dayanmayan bizim sözde “aydıncıklarımızın” neye ve kime hizmet ettikleri ise bilinmektedir.
 
Av.A.Erdem Akyüz