Girişimciliği Geliştirme ve Destekleme Derneği Başkanı Fatih Altaş, girişimciliğin önemli sorunlarından birinin, girişimciliğin genç meziyeti olduğunun zannedilmesi olduğunu belirterek "Oysa girişimciliğin gençlikle bir alakası yok. Aksine girişimcilik girilmesi gereken alanda, yeterince piştikten sonra cesaret edilmesi gereken bir şey” dedi.

Girişimcilik Derneği 50 bin TL’ye kadar olan geri ödemesiz sermaye desteği tanıtımı ve derneğin faaliyetleri kapsamında Eskişehirli girişimcilerle ikinci kez bir araya geldi. Tanıtım seminerine çok sayıda girişimci katıldı. Seminerde, girişimciliğin önemi, girişimciliğin nasıl olması gerektiği, girişimcilik esnasında izlenmesi gereken yol ve yöntemler anlatıldı.

“Cesaret ve azminizi kırmayın”

Girişimcilik için ilk önce cesaret ve azimli olunması gerektiğini anlatan Başkan Fatih Altaş Altaş, bir girişimcinin en önemli yapması gerekenlerden birinin de çok çalışmayı göze alması gerektiğini belirtti. Başkan Altaş, “Çoğu insan başarılı bir girişimcinin sadece ürününe bakarlar. ‘Hiçbir zaman onlar gibi olamayacağım’, ‘onlar çok şanslı’ derler. Fakat insanlar girişimcilerin nelerden geçtiklerini bilmezler. Bütün o çabaları, günlük reddedilmeleri, baş ağrıları, ihanetleri, söylentileri, eleştirileri, boş olan banka hesaplarını ve o hayallerini gerçekleştirmek için olan sabahlamaları. Biliyor musunuz? İstifa edenlerle etmeyenler arasındaki fark, birileri her gün yoğun çalışırlar, her gün deliler gibi uğraşırlar, her gün gayret ederler, çabalarlar, her gün bir mentordan bir şeyler öğrenirler. Her gün kendini geliştirirler ve tüm bunları her gün sonmuş gibi hissetmelerine rağmen yaparlar. Ve sonunda. Bu gün oldukları kişi olurlar” şeklinde konuştu.

“Şöhret ve fazla çalışmama düşüncesine kapılmayın”

Ayrıca Başkan Altaş, girişimcilikle ilgili genel kanılardan birinin de ‘şöhret’ ve ’fazla çalışmama’ düşüncesi olduğunu hatırlatarak, “Bugün herkes şöhret peşinde. Daha şirketi bile kurmamış bir adam, kartvizitine CEO diye nasıl yazabilir? Senin CEO gibi bir unvana sahip olabilmen için aşağıda sahip olman gereken personel sayısını bir hesap etsene. Veya sen 21’inde CEO olursan, 50 yaşında ne yapacağız? Bu gün benim karşılaştığım girişimci profilinin büyük bir bölümü, çalışmak istemediği için girişim yapıyor. ‘Ben efendim bilmem 9-6 çalışmak istemiyorum’ ‘şöyle böyle kıyafet giymek istemiyorum. Onun için kendi işimi yapacağım’ diyor. 9-6 değil 9-9 çalışacaksın minimum sen, böyle bir şeye hazır mısın? Üstelik girişimcilik dediğin şey senin hayallerini yerine getirme vesilesi değil. Girişimcilik dediğin şey KDV, muhtasar, iş yeri ruhsatı, sen bunlarla uğraşabilecek misin? Önemli olan bunlar” diye konuştu.

Meşhur olan sanatçıların yükselişlerinden ve bu süreçteki mücadelelerinden örnekler veren Altaş, kesinlikle vitrine bakarak yanılgılara düşülmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi;

“Eğer vitrinden bakarsanız bir sanatçının bir klipte koşarak şöhret olduğunu düşünme yanılgısına da düşebilirsiniz. Üzerinde durmamız gereken o sanatçı o klipte deliler gibi koşmadan önce kaç tane prodüktörün kapısında kaç tane hayal kırıklığı yaşadı. Kaç tane izbe barda sarhoş eğlendirdi. Nelere rağmen hangi mücadeleleri verdikten sonra o noktaya gelebildi? İşte bunları düşünmek görmek lazım. Oysa girişimciliğin gençlikle bir alakası yok. Aksine girişimcilik girilmesi gereken alanda, yeterince piştikten sonra cesaret edilmesi gereken bir şey. Ama sen ‘aklıma çok güzel bir fikir geldi’ diye yola çıktığında, en son kazanan sen oluyorsun. Sonra da suçu ülkeye, girişimciye ya da müşteriye atıyorlar. Hayır, böyle bir şey yok. Burası Türkiye, dünyanın en büyük ekonomilerinden birinin döndüğü ülke. Beceremiyorsan, başaramıyorsan ya fikrinde ya sende bir problem var.”