Bilindiği gibi 213 sayılı Vergi Usul kanunun  229, 230 ve 231. Maddelerinde faturanın tanımı, şekli ve nizamı hükme bağlanmıştır. Öte yandan ‘Fatura Nizamı’ başlıklı 231. Maddesinin 1. Fıkrasında da:

Faturanın düzenlenmesi sırasında aşağıdaki hususlara uyulması gerektiği belirtilmiştir;

1- Faturalar , sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturalara şube ve kısımlarına göre şube ve kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.

2- 
Faturalar, mürekkepler, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur. 
……………
……………

Öte yandan 213 vergi usul kanununun 3. Maddesinde ‘Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat’ başlıklı hükmü gereği vergilendirmede vergi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç tür delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır.

Sonuç olarak; 
1- Faturalar atlanmadan sıra numarası çerçevesinde teselsül ettirilmesi gerekir. 
2- Faturalarda sıra numarası atlansa bile düzenlenen faturalar geçerlidir.
3- 213 sayılı Vergi Usul kanununun 231/1 maddesinde belirtilen usul ve şartlara uyulmamış olduğundan aynı kanunun 352/11-7. Maddesi uyarınca 2. Derece usulsüzlük cezasının kesileceği açıktır(1) .

Avukat Nazlı Gaye ALPASLAN 

(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)