Acaba insan gibi davranan sistemler tamamen insanın yerini aldığında gerçekleştirdiği iş ve eylemlerden hukuki ve cezai sorumluluk konusunda hukuk nasıl bir yanıt verecek. İngiliz bilim adamlarının 600’e yakın dava ile ilgili bir algoritma hazırladığı, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen davaların içeriklerini ve kararlarını bir yazılım içerisine yüklediler ve bu robot davalarla ilgili tahmin yürüterek davaların sonuçlarının ne olacağı konusunda %75’e yakın başarı sağlıyor. Bu yazılım tanık ifadelerini ve avukatların savunmalarını değerlendirerek davanın yüzde kaç başarı ile kazanılacağına dair tahminde bulunuyor. Yapay zeka mekanizmasının avukatların ya da hakimlerin yerini alması dün bir hayalden ibaret gibi görünse de bugün gerçeğe bir adım daha yakın görünüyor. 

Yapay zeka insanların gündelik hayatını kolaylaştırmak için yaşamımıza girmiş olsa da bugün insanlığın korkulu rüyası haline gelebilir mi ya da mesleklerin yerini alabilir mi gibi birtakım sorularla kafamızı meşgul ediyor.

Yapay zeka araçları ile ilgili henüz yasal bir düzenlememiz elbette yok. Bugün biz bazı hukukçular hayatımızda mevcut önemini erkenden sezmiş durumdayız ve bu konu ile ilgili kafa yormaya şimdiden başladık. Yapay zeka eşya mı kişi mi gibi sorular sorarken, ne kişi ne de eşya ama üçüncü bir modül olarak değerlendirme yapmak mümkün. 

Yapay zekayı oluşturan insan ona çeşitli öğrenme sistemlerini tanıtması ve uygulaması gerekiyor ki karşımızda yapay zeka diyeceğimiz o üçüncü modül var diyebilelim. Biz buna makine öğrenmesi / robot öğrenme diyoruz. Yapay zekanın da bugün tanımlayabildiğimiz dört adet türü var. İlki, IBM’in satranç oynayan bilgisayarı Deep Blue’da olduğu gibi belleği olmayan, geçmiş tecrübeleri algılayamayan, bilgileri kaydedemeyen tepkisel tür.  İkincisi, sürücüsüz otonom araçlarda olduğu gibi sınırlı belleği olan yapay zeka. Üçüncüsü, Star Wars filmindeki gibi insanların duygu düşüncelerini algılayan ve onlara göre tepki veren, his ve niyet algılayan yapay zeka. Dördüncüsü, Ex Machina filmindeki Eva gibi süper zeki, duygulu, bilinçli yapay zeka. Bu son ikisi hakkında çalışmalar yoğun bir şekilde sürerken, insanlığın sonu mu geliyor tartışmaları da çığ gibi büyüyor. Hatta yapay zeka adam öldürebilir mi? Acıkır mı Hakaret ederse cezai sorumluluk kimindir?

Dünyaca ünlü fizikçi, Stephen Hawking bilgisayarların ve yapay zekanın çok hızlı bir şekilde geliştiğini ve insanlığı yok edecek noktaya geleceğini söylerken, kendimize küçük bir gezegen bulup oraya yerleşmemizi de öneriyor. 

Tüm bunlar gerçekleşirken hukuk bunun neresinde diye soranlar için verilecek cevap basitten karmaşığa doğru ilerliyor. Yapay zekanın hukuka aykırı işlemlerinde cezai boyutu ile değerlendirdiğimizde faili bulmamızın güçlüğünden tutun da, hatalı bir işlem yapıldığında örneğin kişisel verilerimiz yapay zeka robotunun içerisinden çalındığında bunun sorumlusunun yazılım şirketi mi olduğu ya da yapay zekanın hizmet ettiği şirket mi olduğu konusu meraklı biz hukukçuların gündemini hayli meşgul edeceğe benziyor.

Tesla’nın kurucusu Elon Musk da yapay zeka konusunda gelişmelerden endişe duyduğunu ifade ederken özellikle yasal çerçevede buna insanlığın yararına kullanılmadığı durumlardaki yaptırımları belirlemediğimiz halde oldukça tehlikeli olduğunun altını çizmişti. En önemlisi de böyle bir teknolojinin kullanılmasında etik kodların yazılması ve etik kodların da sıkı bir şekilde uygulanmasının sağlanmasıdır. Biliyoruz ki teknoloji iyi insanların elinde iyiye, kötü insanların elinde de kötüye kullanılacaktır. 

Yapay zekanın da hukuki altyapısını kurarken Roma döneminde mevcut olan kölelik sistemi hukukunu iyi analiz ederek, haklar ve yükümlülükler, yaptırımlar kısmını iyi belirlemek ve bunları da günümüz teknolojik ilerlemelerini yakından takip ederek tanımlamak gerekmektedir. Özellikle eşya ve kişi ayrımından sonra üçüncü bir başlık altında robot ve yapay zekayı ele almak ve burada uygulanacak hukukun kendine özgü disiplinini oluşturmak geleceği yakalamamızı kolaylaştıracaktır. Hukuki zeminde boşluk olması elbette yapay zekanın kötüye kullanımlarını da beraberinde getirecektir.

Geleceğin robot hukukçularının ayak sesleri hiç de uzaktan gelmemektedir.