BERLİN (AA) - Almanya'da hükümet kurmak için anlaşmaya varan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Sosyal Demokrat Partinin (SPD) taslak koalisyon protokolünde Türkiye, Almanya'nın çok yönlü ilişkilerinin olduğu önemli bir müttefiki olarak tanımlanırken, Avrupa Birliği (AB) katılım sürecine ilişkin koşullar yerine getirilene kadar vize serbestisi uygulanmayacağı ifade edildi.

Müzakereleri tamamlayan CDU/CSU partileri ile SPD'nin taslak koalisyon protokolü 177 sayfadan oluştu.

Protokolde Türkiye'ye iki bölümde yer verildi. Protokolün "AB'nin Genişlemesinde Hızlılık Yerine İtinayla Davranılması" başlığı altındaki 17. sayfasında, "Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) katılım sürecinde hiçbir faslın kapatılmaması ve yeni bir başlığın açılmaması" ile "koşullar yerine getirilene kadar vize serbestisi uygulanmaması" ifadeleri kullanıldı.

Taslakta, "Avrupa ve Dünyadaki Bölgesel ve İkili İş Birliği" başlığı altında 150. ve 151. sayfada ise, "Türkiye, çok yönlü ilişkilerimizin olduğu Almanya’nın önemli bir müttefiki ve AB’nin komşusudur. Bu yüzden Türkiye ile iyi ilişkide olmak için özel çıkarımız var." değerlendirmesinde bulunuldu.

Ayrıca bu bölümde, Türkiye’deki demokratik durumun ve hukuk devleti konumunun uzun dönemden beri "kötüleştiği" iddia edilerek, bu nedenle "Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde yeni fasıl açılmaması, açılan fasılların da kapanmaması gerektiği" görüşü tekrar yer aldı.

Taslakta, vize serbestisi veya Gümrük Birliği’nin genişlemesinin de Türkiye’nin gerekli şartları yerine getirdiğinde mümkün olabileceği belirtildi.

- "Suriye’deki savaş bitmedi"

Öte yandan taslak protokolde Almanya'nın silah ihracatına da yer verildi. Metinde Yemen'deki savaşa müdahil olan ülkelere kesinlikle silah satışının onaylanmayacağı vurgulandı.

Bunun yanında Ortadoğu’da siyasi istikrarsızlık, iç çatışmalar ve bölgesel gerginliklerin bulunduğuna işaret edilen koalisyon protokolünde, şunlar kaydedildi:

"Suriye’deki savaş bitmedi, DEAŞ terörü aşılmadı. Bu krizler Almanya’yı ve Avrupa’yı göç hareketlerinden ve terör saldırılarından dolayı doğrudan ilgilendiriyor. Suriye'deki ihtilafı uluslararası partnerlerle iş birliği içinde aşmak için siyasi süreci şekillendirmeye yardımcı olmak bizim temel çıkarımızdır."

Burada Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ilkesine bağlı kalınması gerektiği belirtilen protokolde, "Her iki ülkede istikrarlı, insani ve kalkınma politikası taahhüdümüzü daha da yoğunlaştırmaya hazırız." ifadesi kullanıldı.

Protokolde, gönüllü geri dönüş programlarıyla insanların yurtlarına geri dönmeleri konusunda da çalışılacağı bildirildi.

- Kuzey Irak'taki Alman askerlerin görevi sonlandırılabilir

Alman askerlerinin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki (IKBY) görevine ilişkin de, “Alman ordusunun kuzey Irak’taki misyonu başarılıydı. DEAŞ, askeri olarak büyük oranda geri itildi. Bu nedenle, kuzey Irak'taki eğitim görevini aşamalı olarak bitirebiliriz." ifadesine yer verildi.

Müttefiklerin yükünü azaltmak ve desteklemek için gönderilen askerlerin üst sınırının düşürülebileceği belirtilen protokolde, bir sonraki adımda bu görevin, kapsamlı istikrar ve DEAŞ terörüyle kalıcı mücadele için "kapasite oluşturma" çerçevesinde genişletilebileceği kaydedildi.

Taslakta ayrıca, başka ülkelerdeki terör örgütleri adına savaşan Alman vatandaşlarının da eğer başka ülke vatandaşlıkları varsa Alman vatandaşlıklarının geri alınacağı hükmü konuldu.

- Bakanlık dağılımı

Protokolde, CDU/CSU’nun başbakanı belirleyeceği belirtilen protokolde, CDU’ya "savunma", "ekonomi ve enerji", "sağlık", "eğitim ve araştırma" ile "gıda ve tarım" bakanlıkları verilirken, CSU ise "içişleri" ile "ulaştırma ve ekonomik işbirliği" bakanlıklarını alacak.

SPD’ye, "dışişleri", "maliye", "çalışma", "adalet", "aile, yaşlılar, kadın ve gençlik" ve "çevre, doğayı koruma, yapı ve redaktör güvenliği" bakanlıkları verilecek.

CDU ayrıca başbakanlık bünyesindeki "kültür" ile "göç, mülteci ve uyumdan" sorumlu devlet bakanlıklarını alacak.

Almanya’da devlet ile kilise ve dini toplumlarla iş birliğinin güçlendirilmek istendiği ifade edilen protokolde, ayrıca bunun özellikle Müslümanların Almanya'da uyumu noktasında geçerli olduğu kaydedildi.​

SPD, taraflar arasında ortaya çıkan koalisyon protokolünü 440 binden fazla üyesine oylatacak. Bu sürecin de yaklaşık 3 hafta sürmesi bekleniyor.

SPD'li üyelerin onay vermesi durumunda Almanya'da hükümet şekillenecek. Onay çıkmaması durumunda ise erken seçim gündeme gelebilecek.