ANKARA (AA) - AK Parti'nin seçim beyannamesinde, belediye çalışmalarının daha verimli ve etkin hale getirilebilmesi için belediyelerin icrai gücünün artırılacağı belirtilerek, "Bu amaçla yerel yönetimlere yeni yetki ve görevler verilecektir. Merkezin görev alanında olan bazı işler, yerel yönetimlere devredilecektir. Belediyelerin mali kaynakları güçlendirilecektir. Belediye üst yönetimlerinin belediye başkanıyla birlikte göreve gelmesi ve ayrılması sağlanacaktır." ifadelerine yer verildi.

AK Parti'nin seçim beyannamesinin "Çevre Şehircilik ve Yerel Yönetimler" başlığında, sürdürülebilir, kapsayıcı ve dengeli kalkınma yaklaşımıyla ülkedeki her bir ferde ve her yöreye ulaşacak vizyonun gerçekleştirileceği bildirildi.

Beyannamede şehirlerin, kültürün renklerini yansıtan ve yaşanılan zamanın çizgilerini barındıran, altyapısı sağlam, afetlere dayanıklı ve çevreye duyarlı bir biçimde gelişmesinin ve sürdürülebilir çevre politikalarının hayata geçmesini hızlandıracak teşvik yöntemlerinin yaygınlaştırılmasının da hedeflendiği kaydedildi.

AK Parti olarak, çevre ve doğal kaynakların, her türlü politika ve kararda daha fazla gözetileceğinin vurgulandığı beyannamede, gelecek dönemde yapılacaklara ilişkin şunlar kaydedildi:

"Sürdürülebilir üretim-tüketimi sağlamak üzere, kamu alımlarında çevre dostu ürünlerin tercih edilmesini sağlayacağız. Atık yönetimi alanında, dünyada rol modeli olmayı amaçlıyoruz. 2023 yılına kadar Sıfır Atık Projesi'ni hızla yaygınlaştırarak ülkemizin tamamında uygulayacağız. Öncelikli olarak Ankara ilindeki kamu kurum/kuruluşlarının hizmet binaları, eğitim, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vatandaşın yoğun bulunduğu noktalarda sıfır atık sistemini yaygınlaştıracağız. Atıkların, kaynağında etkin olarak ayrı toplanması amacıyla, vatandaşlarımızın sisteme katılımı sağlanacak ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi gerekli altyapıyı kuracağız."

Türkiye'deki mağaraların tamamında araştırmalar yapılarak, elde edilecek veriler ışığında, bu mağaraların tabiat varlığı olarak tescil edilip, koruma altına alınacağına dikkat çekilen beyannamede, alternatif, çevreci ulaşım yöntemlerinin yaygınlaştırılmasının sağlanacağı kaydedildi.

- Doğal sit alanları e-devlette

Korunan alanların sayısının 2023 sonunda 653'e çıkarılacağı ve bu alanlarda toplam 135 milyon ziyaretçi ağırlanmasının hedeflendiği beyannamede, "e-Devlet üzerinden, tüm korunan alanların vatandaşlarımızla paylaşılabilmesi için ulusal düzeyde doğal sit alanlarını sayısal hale getireceğiz. ÇED süreçlerinin daha etkin uygulanmasını sağlayacağız. Yatırım süreçlerinde izin ve lisans uygulamalarını hızlandıracağız. Ulusal Çevre Etiketleme Sistemi'ni kurarak, ürün ve hizmetlerin çevreye duyarlılığını belirleyeceğiz." ifadelerine yer verildi.

Yer üstü ve yer altı su kaynaklarını kapsayacak şekilde su havzalarını koruma altına alacak "Bütüncül Su Kaynakları Yönetimi Modeli"ne geçileceği ve Ulusal Su Planı ve Ulusal Su Güvenliği Planı'nın yayınlanacağı aktarılırken, iklim değişikliğinin ve su havzalarındaki bütün faaliyetlerin, su miktarı ve kalitesine etkileri değerlendirilip, havzalarda su tasarrufu sağlama, kuraklıkla mücadele ve kirlilik önleme gibi uyum önlemleri alınacağı bildirildi.

Türkiye'nin ekonomik sulanabilir arazilerinin tamamının 2023 sonuna kadar sulamaya açılacağı, 85 milyon dekar sulanabilir tarım alanlarında, modern sulama sistemi oranının yüzde 25'ten, yüzde 50'ye çıkartılacağı belirtilen beyannamede, 1071 Göl-Su 2 Projesi kapsamındaki tesislerin, 2019 sonuna kadar tamamlanacağı kaydedildi.

Melen ve Yeşilçay Projeleri ile İstanbul'un 2071'e kadar içme suyu ihtiyacının karşılanacağı, Ankara'nın 2050'ye kadar içme suyu problemini çözecek Gerede Projesi'nin de bu yıl içinde tamamlanacağı bildirildi.

- "7 milyar insan, 7 milyar fidan"

Daha yeşil bir Türkiye için 2023 sonuna kadar orman alanlarının,
ülke yüzölçümünün yüzde 30'una denk gelen 233 milyon dekara yükseltmesinin hedeflendiği belirtilen beyannameye şöyle devam edildi:

"7 milyar insan, 7 milyar fidan' gayesiyle, dünyadaki her insan için bir fidan dikerek 7 milyar fidanı toprakla buluşturacağız. Şehir ormanları sayımızı 2019'a kadar 160'a çıkaracağız. 2023 yılı Şehir Ormanı ve Mesire yeri hedefimiz 2 bindir. 2019 sonuna kadar ormanlarımızın tamamının tapu ve tescil işlemlerini gerçekleştireceğiz."

Fidan ithalatının önüne geçip, Türkiye'nin fidan ihraç eden ülke haline geleceğinin vurgulanırken, orman köylülerinin yerinde kalkındırılması maksadıyla başlatılan '5 Bin Köye, 5 Bin Gelir Getirici Orman' projesi çerçevesinde, ceviz, badem, fıstık çamı gibi meyveli orman ağaçlarının dikileceği, bal ormanı sayısının 700'e çıkarılacağı, bu sayede de orman köylülerine ilave 8 milyar lira gelir sağlanacağı belirtildi.

- Odun dışı orman ürünleri ihracatı 5 milyar dolara ulaştırılacak

Beyannamede ayrıca, odun dışı orman ürünleri ihracatının, 2023'e kadar 5 milyar dolara ulaştırılacağı, erozyonla mücadele kapsamında, denizlere, göllere ve barajlara erozyonla taşınan toprak miktarının, 2023'de 130 milyon tona indirileceği kaydedildi.

Terk edilmiş 60 bin dekar büyüklüğünde 1628 maden sahasının ıslah edilerek tabiata kazandırılacağı aktarılırken, sel, çığ ve heyelan olaylarının önlenmesi için 2023'e kadar 25 Çığ Kontrol Projesi ve Çığ Tehlike Haritası, 35 Heyelan Kontrol Projesi ve Heyelan Tehlike Haritası, 250 alanda sel kontrol projesinin hayata geçirileceği bildirildi.

Sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ve yaban hayatının korunmasına ilişkin detayların da yer aldığı beyannamede, nesli tehlike altında olan türlerden öncelikli tespit edilen 100 hassas türün, koruma eylem planlarının tamamlanacağı kaydedildi.

Ayrıca beyannamede zengin yaban hayatı kaynaklarını değerlendirmek ve ekonomiye kazandırmak amacıyla av turizmi geliştirme bölgeleri oluşturulacağı da belirtildi.

Küresel iklim değişikliği ile mücadele için de sera gazı emisyonlarını, 2030'da yüzde 21'e kadar artıştan azaltmanın hedeflendiği, uluslararası alanda Türkiye'nin menfaatlerini korumak ve Paris Anlaşması kapsamında Yeşil İklim Fonu Teknoloji Destekleri'ne erişmek için iklim müzakerelerinin yoğun şekilde sürdürüleceği kaydedildi.

İklim dostu, uzun vadeli "düşük emisyonlu kalkınma stratejileri"nin yaygınlaştırılacağına dikkat çekilerek, sera gazı emisyonlarını, başta karayolu olmak üzere tüm ulaşım türlerinde önlemeye yönelik çalışmalara öncelik verileceği ve gerekli takip sistemlerinin kurulacağı aktarıldı.

- Yeni şehircilik vizyonu

Yeni Şehircilik Vizyonu'nun, insan odaklı, doğal kaynaklarını koruyan, iklime duyarlı, enerji etkin, tarihi ve kültürel mirasını gözeten, yöresel ve yatay mimari esaslı, dönüşüm fırsatını değerlendirerek şehirlerimizi afetlere hazır hale getiren, katılımcı, şeffaf, çözüm odaklı, akıllı şehir konseptli, yenilikçi ve özgün ilkeler üzerine inşa edildiği belirtilen beyannamede, "Yeni Şehircilik Vizyonumuzda, şehirlerimizin planlama ve tasarımı gerçekleştirilirken tarihimizde iz bırakan medeniyetlerin miraslarına, milli ve manevi değerlerimize ve kültürel kodlarımıza sahip çıkacağız." ifadesi kullanıldı.

Şehir yönetimi anlayışında, merkezi yönetimle belediyeler arasında sağlıklı bir iş birliği ve koordinasyonun esas alındığı belirtilerek, "Önümüzdeki dönemde başta belediyelerimiz olmak üzere yerel yönetimlerin; idari ve mali kapasitelerini geliştirerek, vatandaşlarımıza en yakın ve yerel taleplere en duyarlı hizmet birimleri olarak, daha hızlı ve verimli çalışmalarını sağlayacağız. Merkezi standartlar çerçevesinde, kamu hizmetlerinin yerinden karşılanması, temel ilkemiz olmaya devam edecektir." ifadelerine yer verildi.

Beyannamenin "Yeni belediyecilik anlayışı" başlıklı bölümünde yapılacaklara ilişkin şunlar aktarıldı:

"Şimdi önümüzdeki yeni ve büyük hedef, 'dünyayla yarışan ve medeniyetimizi yaşatan şehirler' inşa etmektir. Küreselleşen dünyada artık şehirler, birbiriyle rekabet etmektedir. İstanbul ile Londra, Pekin ile Ankara, Antalya ile Barcelona bu yarıştadır. Biz şehirlerimizi, dünyanın şehirleri ile yarışabilir şehirler haline getirmeyi ve şehirlerimizin değerlerini küresel ölçeğe taşımayı hedefliyoruz. Şehirlerimizi küresel ölçekte birer cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz. Çünkü şehirlerimiz güçlenirse Türkiye güçlenecek, ekonomimiz güçlenecektir."

Daha temiz, daha yeşil, daha huzurlu, kimlikli şehirler inşa etmek ve şehirlerdeki tarihi dokuyu korumanın önemi vurgulanan beyannamede, şehirleri dünyayla rekabet edebilir hale getirmek için çalışmalar yapılacağı kaydedildi.

- "Belediyelerin icrai gücü artırılacak"

Yeni dönemde, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle uyumlu biçimde yerel yönetimlerde de önemli reformlar gerçekleştirileceği kaydedilirken, "Bu kapsamda belediye çalışmalarının daha verimli ve etkin bir hale getirilebilmesi için ilk olarak, belediyelerin icrai gücü artırılacaktır. Bu amaçla yerel yönetimlere yeni yetki ve görevler verilecektir. Merkezin görev alanında olan bazı işler yerel yönetimlere devredilecektir. Belediyelerin mali kaynakları güçlendirilecektir. Belediye üst yönetimlerinin (bağlı kuruluşlar dahil) belediye başkanı ile birlikte göreve gelmesi ve ayrılması sağlanacaktır." ifadeleri kullanıldı.

Belediye meclislerinin denetim gücünün de artırılacağı bildirilen beyannamede, belediye şirketlerinin, Belediye Meclis Denetim Komisyonu kapsamına alınacağı, meclis toplantıları ve belediye ihalelerinin, internet üzerinden canlı yayınlanmasının zorunlu hale getirileceği kaydedildi.

Beyannamede, mahalli idarelerin kurumsal kapasitesini geliştirmek, hizmet standartlarını belirlemek, demokratik yönetim ve hesap verilebilirliği artırmak amacıyla Hizmet Envanteri Yönetim sistemi (HEYS), Ruhsat Bilgi Sistemi (RUBİS), e-Belediye ve Büyükşehir Belediyelerinde Hizmet Sunum Yöntemlerinin Geliştirilmesi Projeleri kapsamında oluşturulan mevzuat taslakları ile Büyükşehir Kanun Taslağı'nın, gelecek dönemde yasalaştırılacağı kaydedildi.

Büyükşehirlerde ilçe belediyelerinin kaynaklarının artırılmasına yönelik tedbirler alınacağı da aktarılan beyannamede, İLBANK AŞ kaynaklarından, yerel yönetimlerin altyapı projeleri için önümüzdeki 5 yıl içinde, toplam 30 milyar liralık finansman desteği sağlanacağı da bildirildi.

Beyannamede, şehirlerin güvenli ve huzurlu hale getirilmesi, hayatı zorlaştıran otopark sorununun çözümü, ulaşımda raylı sistem başta olmak üzere toplu ulaşıma öncelik verilmesi, deprem tehdidine karşı binaların yenilenme çalışmaları ve yeşil binalara ilişkin yapılacaklar da anlatıldı.

Mahalle ve sokak kavramını öne çıkaran, kültürel ve sosyal dokuyu dikkate alan plan ve projeler hazırlanması için yerel yönetimlere destek olunacağı ve şehirlerin kimliğinin yeniden canlandırılacağı aktarılan beyannamede, "Şehir merkezlerindeki tarihi dokunun üzerinde baskı oluşturacak mimari uygulamalara izin vermeyeceğiz. Tarihi şehir merkezlerinde yaya dolaşımını mümkün kılacak ve bu alanları araç trafiğinden arındıracak yaklaşımları destekleyeceğiz." vaatlerinde bulunuldu.

- "Yapı Kayıt Belgesi ile imar barışını sağlayacağız"

İmar barışı düzenlemesine de yer verilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Yapı Kayıt Belgesi ile imar barışını sağlayacağız. İmar barışıyla, mevcut yapısında herhangi bir değişiklik yapılmaksızın, imarsız ya da imara uygun yapılmamış binalara yapı kayıt belgesi vereceğiz. Mevcut emlak değeri üzerinden yüzde 3 gibi sembolik bir ücret karşılığında imar ya da tapu alımında veya kentsel dönüşümde geçerli olacak bu belge sayesinde, milyonlarca vatandaşımızın imarla, mülkiyetle, elektrik, su ve altyapıyla ilgili sorununu da çözmüş olacağız. Büyükşehirlerde köyden mahalleye dönüşen yerlerde, imardan kaynaklı mağduriyetleri gidereceğiz.

Kırsal Alan İmarı düzenlemesi ile köyden mahalleye dönüşen alanlarda, kırsal yerleşim alanı tanımlaması getirerek, vatandaşlarımızın bu alanlardaki ruhsat ve izin başvurularında alınacak ücretlerde kolaylık sağlayacağız. İskan Kanunu uygulamaları kapsamında 2 bin 750 konutu hak sahiplerine teslim edeceğiz."

Ayrıca, mahalledeki bina yoğunluğuyla orantılı büyüklüklerde aktif yeşil alanlar oluşturulacağı ve mahallelerdeki ağaç envanterinin belirleneceği, 5 yıllık dönem sonunda 1,4 milyon yapının enerji kimlik belgesi almasının sağlanacağı bildirildi.

- "500 bin konutun yenilenmesini hedefliyoruz"

Beyannamenin "Kentsel Dönüşüm ve Konut" başlıklı bölümünde ise "Stratejik Öncelikli Dönüşümler" planlamanın önemine dikkat çekildi. Beyannamede, "Saklı tarihi ve asırlık tecrübeyi yok saymayan, köklü değerlerimize sahip çıkan, estetik kaygısını taşıyan, insanı ve tabiatı merkeze alan projeleri teşvik edeceğiz. Kentsel dönüşüme ek olarak Kentsel Yenileme, Kentsel Sağlıklaştırma, Kentsel Canlandırma gibi kavramların anlamlarına uygun olarak hayata geçirilmesini sağlayacak projeleri destekleyeceğiz." ifadeleri yer aldı.

Yöresel malzeme seçimi ve geleneksel mimari uygulamalarının destekleneceğine de değinilirken, yerinde dönüşüm ilkesinin benimseneceği, alan bazlı dönüşümün teşvik edileceği vurgulandı.

Seçim beyannamesinde, can ve mal güvenliği açısından tehlike arz ettiği öngörülen 7,5 milyon konutun dönüştürülmesi için önümüzdeki 15 yıllık periyotta, yılda, 150-200 bini İstanbul'da olmak üzere, 500 bin konutun yenilenmesinin hedeflendiği bildirildi.

- Kentsel dönüşümde çerçeve kanun hazırlanacak

Kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik çerçeve bir kanun hazırlanarak, uygulamaların tek elden ve bütüncül bir şeklide yürütülmesinin sağlanacağı ifade edilen beyannamede, terörden etkilenen bölgelerin imarının tamamlanacağı aktarıldı.

Önümüzdeki dönemde, vatandaşların yaşam kalitesini artıracak şekilde kentsel altyapı çalışmalarına hız verileceği belirtilen beyannamede, su yönetimi, içme suyu ve kanalizasyon yatırım ve hizmetleri, atık yönetimine ilişkin yapılacaklar da yer aldı.

Sıfır atık projesi ile 20 bin kişiye istihdam ve ekonomiye yılda 12 milyar lira kazanç sağlamanın amaçlandığı, çevre kirliliğini gidermeye yönelik çalışmalar için merkezi bütçeden yerel yönetimlere, önümüzdeki 5 yıllık dönemde 1 milyar 100 milyon lira kaynak sağlanacağı kaydedildi.