Büyükçekmece Belediyesi, Eren Bülbül Anaokulu’nun temel atma töreninin iptalinin ardından ortaya atılan iddialarla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, "Bir bardak suda fırtına koparılıyor" ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Eren Bülbül Anaokulu’nun temel atma töreni iptal edilmişti. İptalin ardından çıkan haberlerle ilgili Büyükçekmece Belediyesi yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Bizim düşüncemizde şehirlerin temeli alt yapı, geleceğimizin teminatı eğitimdir. Eğitim seviyesinin yüksek olduğu Büyükçekmece’de bu kaliteyi daha da ileriye taşımak için bugüne kadar hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık.

Şimdiye kadar onlarca okul ve eğitim tesisinin anahtar teslimi olarak Türk milli eğitimine kazandırdığımız kamuoyu tarafından bilinmektedir. Bizim düşüncemiz, asli görevimiz olmamasına rağmen ülkemizin geleceği adına milli eğitim davamıza hizmet etmek aynı zamanda ibadettir. Fakat son günlerde bir bardak suda fırtına kopartmak isteyenler belediyemizle yapılan işbirliğini ve resmi protokolü yok sayarak yaptırılacak olan küçücük bir anaokulunu kendi adlarına şova dönüştürme gayretine girmişlerdir. Eğitim hayırseveri olarak Milli Eğitim Müdürlüğü’nce belediyemize yönlendirilen Mahmut Çoban, Muratçeşme Aşiret Dalcı İlkokulu bahçesinde bir anaokulu yapacağını söylemiştir. Yapılan resmi protokolde okula isim verme hakkı hayırsevere verilmiş olup, hayırsever tarafından da yapılacak anaokulunun adı “Şehit Eren Bülbül” olarak belirlenmiştir.

Anaokulu için düzenlenecek mütevazi temel atma törenine yönelik yaptığımız görüşmelerde eğitim hayırseverinin adının da yazılarak davetiye basılması kararlaştırıldı. Davetiyeler yazıldıktan sonra hayırseverin eşi öğretmen Yasemin Çoban temel atma töreninin olmayacağını ve tören istemediklerini belirtmiştir.Zaten tören diye adlandırılan iş belediyenin teknik ekibinin bir grup elemanla temel betonunu atmaktan ve “hayırlı olsun” demekten ibaretti. Ancak belediyemizin teknik ekipleri okul bahçesine gittiklerinde eğitim hayırseverinin öğretmen olan eşinin belediye başkanımıza karşı hasmane tutumu, hakaret ve karalamaya varan davranışları ile karşılaşmışlardır. Öğretmenin bu tavrı orada bulunan belediye çalışanlarımız tarafından kabul edilemez olarak nitelendirilmiştir. Bir öğretmenin, bir insana yakışmayan hakaretvari sözler sarfetmesi bizleri derinden üzmüş ve düşündürmüştür. Yapılan ikazlara rağmen bu hakaretlerini sürdürmesi olayın tamamen siyasi olduğu düşüncesini de doğurmuştur" denildi. Açıklamaya şöyle devam edildi: "Daha önce yapılan görüşmelerde eğitim hayırseverinin adının yazılmasını dahi isteyenler son anda ne olmuştur ki bunu şova döndürmüşlerdir? Şimdiye kadar yaptığımız ve yapım bedeli bu anaokulunun 50 katı olan onlarca okul ve eğitim tesisinin hiçbirisinde böyle üzücü bir olayla karşılaşmadık. Bir öğretmen, halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanına “hadsiz, saygısız, terbiyesiz” gibi ağır hakaretlerde bulunabiliyorsa bu sadece o öğretmenin değil o okulun idaresinin ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de sorumluluğundadır.Halkın oylarıyla seçilmiş ve eğitime katkılarından ötürü “okulcu” olarak anılan bir belediye başkanına bu hakaretleri yapan bir öğretmen hangi ahlaki değerlerle çocuklara hangi bilgileri, hangi terbiyeyi ve saygıyı öğretecektir?Bu bilgileri kamuoyunun bilgisine sunarken bir bardak suda fırtına koparmak suretiyle şovlarını devam ettirmek isteyenlere de söyleyeceğimiz son sözümüz şudur:Bu küçük anaokulunu protokolünde belediye başkanının imzası, hayırseverin imzası ve İstanbul valisinin onayı mevcuttur. Yaptırmak istediğimiz anaokulunun hayırsever tarafından karşılanacak maliyeti 205 bin Türk Lirasıdır. Fakat okulun toplam maliyeti yaklaşık 290 bin Türk Lirasıdır. Hayırseverin karşıladığı miktar 205 bin Türk Lirasıdır (Bunu okulu yapan müteahhitte vermiştir). Belediye, 85 bin Türk Lirası tutarındaki teknik sorumluluk ve çevre düzenleme işi ile okulun sürekli olarak bakımını da üstlenmiştir. Büyükçekmece Belediyesi tarafından karşılanacak maliyet (proje yapım ve imza bedeli - 6 aylık şantiye şefliği hizmet bedeli ve çevre düzenlemesi giderleri) yaklaşık 85 bin Türk Lirasıdır. Bugüne kadar hiçbir zaman “bizde bunları yaptık” demedik, demeyi de istemezdik. Ama maalesef karşılaştığımız haksız ve gerçek dışı ithamlar bizi buna mecbur bırakmıştır. Ayrıca hayırseverin eşinin basın kuruluşlarını dolaşarak aleyhimizde başlattığı kampanyayı bir öğretmene yakışmayacak tutum içinde sürdürmesi sonucunda yeni bir açıklama yapmak zorunluluğu da doğmuştur".