PEKİN (AA) - Çinli yetkililer, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde ekonomik, sosyal ve siyasi haklara yönelik özgürlüklerin yasal güvence altına alındığını belirterek bir milyon Uygur’un "yeniden eğitim kampları"nda tutulduğu iddialarını yalanladı.

Çin Komünist Partisinden (ÇKP) Hu Lienhı adlı üst düzey bir yetkili, Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (İHOP) toplantısında yaptığı konuşmada, Sincan’da yerel yöneticilerin, siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu öne sürdüğü bireyleri kamplarda alıkoyduğu iddalarının "gerçek dışı" olduğunu savundu.

Sincan’daki tüm etnik grupların sosyal, siyasal hakları ile özgürlüklerinin yasal güvence altına alındığını ileri süren Hu Lienhı, “Yeniden eğitim kampları ve terörle mücadele eğitim kampları gibi şeyler yok.” ifadelerini kullandı.

Hu, "Bir milyon Uygur’un yeniden eğitim kamplarında gözaltına alındığını söylemek tamamen gerçek dışı.” ifadelerini kullanarak, Sincan'da "keyfi tutuklamalar" olmadığını savundu.

Öte yandan ÇKP’nin resmi yayın organlarından Global Times gazetesi de "Sincan’da barış ve istikrarın korunması insan hakları gündeminin en önemlisidir” başlıklı baş yazısında, Batılı ülkelerin Sincan’a yönelik medya ve siyasi yollarla insan hakları ihlalleri ve bölgenin açık hava hapishanesi olduğu iddialarının "Sincan için sorun çıkarma" ve "zor kazanılan istikrarı yok etme" amacı taşıdığını ileri sürdü.

Sincan'ın kitlesel karmaşadan kurtarıldığı belirtilen baş yazıda bölgenin "Çin’in Suriyesi" veya "Çin’in Libyası" olmasının önlendiği savunuldu.

BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesinin (İHOP) Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, birkaç gün önce Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel yöneticilerin siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği bireyleri siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu öne sürmüştü.

Örgüt temsilcileri, toplantıda yaptıkları sunumlarda, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının bir milyonu bulduğunu ifade etmişti.

Pekin yönetiminin, geçen ilkbahardan bu yana Sincan'da kamplarda gözaltında tuttuğu ve aralarında yabancıların bulunduğu on binlerce Müslüman'ın beynini "siyasi eğitim" adı altında yıkadığı iddia edilmişti.

Ayrıca Associated Press ajansının mayıs ayında yayınlanan özel haberinde, kamplarda yürütülen enterne programıyla gözaltındaki Müslümanların, siyasi düşüncelerinin ve kimliklerinin yeniden şekillendirilmeye, inançların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı savunulmuştu.

Çinli yetkililer, gizlilikle yürütüldüğü iddia edilen program hakkında yorumda bulunmaktan kaçınırken, bazılarının, devlet medyasına aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadele için ideolojik değişiklikler gerektiği yönünde açıklama yaptığı biliniyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bir süre önce yayınladığı raporda, son iki yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbiri" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi açıdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın "siyasi eğitim merkezleri" denilen gözaltı merkezlerine gönderildiği iddialarına yer vermişti.​

Avrupa Birliği (AB), Çin ile yapılan İnsan Hakları Diyaloğu toplantısında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki "siyasi eğitim merkezleri"nin endişe kaynağı olduğunu vurgulamıştı.