Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Harp Okulu nda (KHO) yaşanan eylemlere ilişkin 75'i tutuklu 239 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, sanıklardan eski Tabur Nöbetçi Subayı Üsteğmen Emrah Akdeniz, hakim karşısına çıktı.

FETÖ üyesi olmadığını, örgütle hiçbir ilgisinin bulunmadığını savunan Akdeniz, 15 Temmuz'da emir üzerine okula geldiğini söyledi. Silah sesi ve alçak uçuşları kapsamlı bir terör saldırısı olarak değerlendirdiğini öne süren Akdeniz, o andan itibaren sorumluluğundaki harbiyelilerin emniyeti için gayret gösterdiğini, darbe girişimini desteklemeye yönelik hiçbir eylemin içinde bulunmadığını savundu.

Saat 00.30 sularında darbe teşebbüsünü öğrendiğini aktaran Akdeniz, harbiyelilerle koğuşlar bölgesinde pasif şekilde beklediklerini, sabaha kadar buradan ayrılmadıklarını söyledi.

Bölük deposundan uzun namlulu silah aldığı iddiasını yanıtlayan Akdeniz, o anda darbe teşebbüsünden haberdar olmadığını, güvenlik maksadıyla silah aldığını ileri sürdü.

Akdeniz, Batman Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında avukatıyla verdiği ifadede, FETÖ mensubu olduğu, örgüt içinde "Halit" kod adını kullandığı, örgüt abisinin Yunus isimli bir kişi olduğu ve maaşının belli bölümünü örgüte verdiği yönündeki itiraflarını, yönlendirmeyle alındığı gerekçesiyle reddetti.

Sanık Akdeniz, "Beni bırakacaklarını düşünerek, serbest kalma karşılığında söylediklerini kabul ettim. Tutuklanmasaydım da ben ifadelerimi kabul etmeyecektim." dedi.

Akdeniz, FETÖ'nün sivil yapılanmasına mensup olduğunu teşhis ettiği kişilere ilişkin önceki beyanlarını da kabul etmedi.

Aynı soruşturma kapsamında ifadesi alınan devre arkadaşı Emre Şahin'in, benzer ifadelerinin hatırlatılması üzerine Akdeniz, "Şahin'in ifadelerini kabul etmiyorum. Bu kişinin etkin pişmanlıktan yararlanmak için bana iftira attığını düşünüyorum. Bu kişinin ifadelerine itibar edilmesin." dedi.

Kalkışmayı televizyondan öğrenmiş
Daha sonra savunmasına başvurulan Devrim Çamur da suç tarihinde öğretmen binbaşı rütbesiyle idari şube müdürlüğü görevini yürüttüğünü, FETÖ üyesi olmadığını öne sürerek, üzerine atılı suçları reddetti.

Darbe girişimi sırasında emir üzerine okula geldiğini savunan Çamur, okul komutanına ait olduğu belirtilen bu emri dekanlık WhatsApp grubundan "Tüm personel en seri şekilde mesaiye gelsin" şeklinde paylaştığını söyledi.

Okula gelir gelmez dekan Kerim Acar'ı bulduğunu ve tüm personelin okula çağrıldığı bilgisini ilettiğini belirten Çamur, dekanın emriyle dekanlık binasında beklemeye başladıklarını, bu sırada televizyondan kalkışmayı öğrendiğini dile getirdi.

Gece boyunca güvenlik ve emniyet tedbirleri gereği kışlada bulunduklarını, darbe girişimiyle ilgilerinin olmadığını savunan Çamur, gece 02.00 sularında okulun eski Kurmay Başkanı İlhami Polat'ın emriyle Anafartalar Taburu deposundan teçhizat kuşandıklarını öne sürdü.

Devrim Çamur, teçhizat alındıktan sonra odalarına çıktıklarını, bir süre sonra güvenlik tedbirine gerek kalmadığının bildirildiği, sabah saatlerinde de kışladan ayrıldıklarını iddia etti.

Çamur, "Darbe girişiminden haberdar değildim. O gece okulda darbeye ilişkin olduğunu değerlendirdiğim bir hareketliliğe rastlamadım. Görevim gereği kışlanın ve diğer personelin emniyetinin sağlanmasına yönelik gayret gösterdim." dedi.

Sanık Çamur, darbe girişiminin ardından idari tahkikat kapsamında doldurdukları 10 soruluk tutanağa ilişkin "Fazla detaya girmeyin, genel yazın" dediği yönündeki beyanını da kabul etmedi.

Çamur, ifadelerden İlhami Polat'ın ismini çıkardığı iddiasını da reddetti.

"İdari şube müdürü olduğum için hukuka uygun emirleri personele ilettim. Hukuka aykırı hiçbir emri yerine getirmedim. Dekanlık personeline zarar gelmemesi için gayret gösterdim. Kesinlikle FETÖ üyesi ve darbeci değilim." diyen Çamur, tahliye ve beraatini istedi.

Çamur, çapraz sorgu sırasında mahkeme başkanının, "Aynı WhatsApp grubuna Kerim Acar da üye. O da bunu yazabilir. Personeli direkt emirle mesaiye çağırabilir. Sen neden bunu yazdın?" sorusuna karşılık, "Emrin ivedi olması durumu söz konusu. Tüm personele iletilmesi için ben yazdım." dedi.

AA